Gül'den veda resepsiyonu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya'da düzenlediği veda resepsiyonunda yaptığı konuşmada 'sayın seçilmiş cumhurbaşkanı' diye hitap ettiği Erdoğan'ı tebrik etti. Erdoğan da gazetecilere yaptığı açıklamada Gül'ün partiye dönmesinde bir mani olmadığını söyledi.

Gül'den veda resepsiyonu

Görev süresi 28 Ağustos'ta bitecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet erkanına veda resepsiyonu verdi.

Siyaset dünyasından hemen hemen tüm isimlerin katıldığı resepsiyona CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş katılmadı.

Gül, geçen pazar yapılan seçimde 'nin 12. cumhurbaşkanı seçilen helefi Recep Tayyip Erdoğan ile ilk kez bir araya geldi.

Resepsiyonda bir veda konuşması yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a atıfta bulunarak, "Artık Sayın Başbakan'a, 'seçilmiş cumhurbaşkanı' diye hitap edeceğim, ona göre" ifadesini kullandı.

"Sayın seçilmiş Cumhurbaşkanı, muhterem Hanımefendi Emine Hanım ve değerli misafirler" diyerek sözlerine başlayan Gül, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı olarak 7 yıllık görev sürem, bitmek üzere. Sonuna gelmiş bulunuyorum. Bu vesileyle eşimle birlikte verdiğimiz bu resepsiyona geldiğiniz için hepinize 'hoşgeldiniz' diyoruz ve hepinize teşekkür ediyorum" dedi.

Gül'den veda resepsiyonu - 1

Gül, şöyle devam etti:

"Geçen pazar günü yapılan seçimlerde 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş bulunan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı canıgönülden tebrik ediyorum. Emine Hanımı, sizi de aynı şekilde. Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum. Kendilerine üstlenecekleri bu şerefli görevden dolayı Cenabıallah'ın hep yardımcı olmasını temenni ediyoruz, niyaz ediyoruz. Cumhurbaşkanı olarak başlıca anayasal vazifem olan, devletin kurumları arasındaki eş güdümü sağlamam konusunda, yasama, yürütme ve yargı organları mensupları olarak sizlerden büyük destek gördüm. TBMM, iktidar ve muhalefete mensup yönetici ve üyelerinin, hükümetlerimizin, bakanlıklarımızın, TSK'nın ve diğer kurumların, yargı organlarımızın işbirliği ve katkıları, içeride ve dışarıda görevimi en iyi şekilde yerine getirmemde kuşkusuz büyük rol oynadı, katkı sağladılar."

"Cumhuriyetimizin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak 90 yılı aşan yürüyüşünün, son 7 yılını hep beraber birlikte devam ettirdik" diyen Gül, bugün hem veda etmek hem de teşekkürlerini ifade etmek istediğini söyledi.

'DEMOKRATİK OLGUNLUĞA ERİŞTİK'
Görev süresi boyunca içeride ülkenin huzurunu ve istikrarını, dışarıda itibarını ve gücünü korumasına özen gösterdiğini belirten Gül, şunları söyledi:

"Toplumumuza halkımıza, ulusal refah ve barışın yolunun demokratik çoğulculuk, insan haklarına dayalı hukuk devleti ve çağdaş eğitimden ve iyi yönetişimden geçtiği anlayışı ile öncülük yapmaya gayret ettim. Her zaman söylediğim gibi: demokratik hayat bir mükemmelleşme sürecidir. Bu süreç, eleştiri, özeleştiri yoluyla eksikliklerinin giderilmesini, kusurların düzeltilmesini, reformlar yoluyla ise yapılanların iyileştirilmesini içerir. Türkiye'de de bugün çok şükür kusurlarını ve eksikliklerini giderme yeteneğine sahip bir demokratik olgunluğa erişmiş buluyoruz. Dolayısıyla görevimden Türkiye'nin geleceğine olan inancımı, güvenimi ve umudumu muhafaza ederek ayrılıyorum. Ancak son günlerde, başta yakın çevremiz olmak üzere bütün dünyada ne yazık ki insanlığın geldiği uygarlık düzeyine yakışmayan çok ciddi siyasi gerginliklerin ve silahlı çatışmaların, işgallerin, katliamların yaşanmakta olduğunu da endişeyle görüyorum. Dolayısıyla, Türkiye'nin her zamankinden daha güçlü, istikrarlı, itibarlı, saygın ve müreffeh olmasına, kendi çıkarlarımız bakımından olduğu kadar, bölge ve dünya barışı için de muhtaç olduğumuzu vurgulamak istiyorum."

Türk milletinin yüzyıllara dayanan tarihsel birikimi olduğuna işaret eden Gül, "Milletimizin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 21. yüzyıl dünyasında da seçkin bir yeri olacağına ve Türk milletinin daima asaletini koruyacağına hiç kuşkum yoktur" diye konuştu.

Konuşmasının sonunda teşekkürlerini ileten Gül, gelecek hafta toplumun değişik kesimleriyle yine bir araya geleceğini bildirdi.

'DÖNMESİNDE BİR MANİ YOK'
Başbakan Erdoğan da resepsiyon sırasında gazetecilere AK Parti'nin geleceği ve Abdullah Gül'ün "Partime döneceğim" açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gül'ün AK Parti'ye dönmesinde bir mani olmadığını kaydeden Erdoğan, "Abdullah Bey'in, partisine, partimize artık, bundan sonra, dönmesinden daha doğal, daha tabi hiçbir şey olamaz. Böyle bir adımı atması da doğaldır" diye konuştu.

Erdoğan şunları kaydetti: "Allah nasip ederse ayın 27'sinde olağanüstü kongremizi yapacağız ve kongre ile birlikte bundan sonraki normal kongreye, büyük kongreye kadar partimizin yönetim değişikliği olmuyor. Sadece genel başkan. Zaten tek maddelik bir gündemle toplanacak. O da genel başkan seçimidir."

Gül'ün partiye dönüşüne ilişkin detay vermekten kaçınan Erdoğan, genel başkan ile başbakanın ayrı olmayacağı sözlerini de yineledi.

Erdoğan, 'siyasetin boşluk kabul etmeyeceğini' belirterek, şu ifadeleri kullandı: "İlk iş bu doğabilecek boşlukları ortadan kaldırmaktır. Atılacak adım zaten sadece buna yöneliktir. Bir de tabii partinin başında ayrı bir kişi, başbakanlıkta ayrı bir kişi bu, yanlış bir olaydır. Yanlış bir süreçtir. Onun için biraz da gelecek noktasında inanıyorum ki gelecek noktasında partide de taşlar yerine çok daha iyi oturacaktır."

Erdoğan, kabine revizyonu içinse sabırlı olunması gerektiğini dile getirdi.

Gül'den veda resepsiyonu - 2



1 SAAT GÖRÜŞTÜLER
Öte yandan Gül, Erdoğan ve eşleri, resepsiyonunun ardından Cumhurbaşkanlığı makamında 1 saat süren görüşme gerçekleştirdi.

Sayfa Yükleniyor...