Günay: Vahim bir gelişme

Hrant Dink davasında mahkemenin verdiği karara siyasilerden yorum geldi.

Günay: Vahim bir gelişme

Hrant Dink davası sonuçlandı.


İki sanıktan Yasin Hayal'e ağırlaştırılmış müebbet hapis, Erhan Tuncel'e beraat kararını siyasiler yorumladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Failler ağır cezalara çarptırıldılar, bundan ne ölçüde teselli bulunabilir bilmiyorum. İlk haberlerden izlediğim kadarıyla bütün failler, bu işi örgütlü yapmış olmak suçlamasından beraat ettiler. Bu, vahim bir gelişme'' dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Günay, ''Yargının bu kararı sonuçlandığına göre, eleştirme hakkımız var şu anda. Yargı süreci bu noktada durdu, bundan sonra Yargıtay'a gidecek sanıyorum. Burada örgütlü bir suç olduğu konusunda bir kamu vicdanı hükmü oluşmuştur.

Mahkemenin bu beraat kararını hepimiz dikkatle izleyeceğiz. Burada üstelik belki içine bazı başka mekanizmaları da katan bir örgütlülük olduğu konusunda baştan itibaren hepimizin gözlemleri ve vicdani kanaati var. Bu yüzden bu örgütlü suç kavramından, yasa dışı örgüt üyesi olmaktan beraat ettirilmiş olmalarını çok büyük bir şaşkınlıkla karşıladım, hukukçu sıfatımla söylüyorum. Bu davanın arkasını tabii bütün kamuoyu dikkatle takip edecek, biz de edeceğiz.''

"AKP ALTINDA KALACAKTIR"
Karara ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, davayı başlangıcından bu yana izlediğini, milletvekili olmadan önce müdahil vekil olarak da duruşmalara katıldığını, yargılama sürecini çok yakından bildiğini dile getirdi.

Tanrıkulu, ''Yeni ve eski derin devlet, bu cinayetin arkasındaki karanlık güçlerin aydınlatılmaması noktasında tam bir işbirliği içinde çalışmışlardır, bu soruşturma boyunca. Bu cinayetin tasarlanmasından gerçekleşmesine, gerçekleşmesinden bugün ilk aşamasının sonuçlanmasına kadar AK Parti iktidarı döneminde olmuştur'' dedi.

Tanrıkulu, ''cinayetin aydınlatılmamasında, yargının vicdanları tatmin etmeyen karar vermesinde yargı kadar, AK Parti'nin de birinci derece sorumluluğunun bulunduğunu'' iddia ederek, şu görüşleri savundu:

''Adalet ve Kalkınma Partisi, bu kararın ve bu vicdani yükün altında kalacaktır. Bunun sorumluluğunu tarih boyunca taşıyacaktır. Zira gerçekten yargı süreci içinde ve dışında bu cinayet şebekesinin aydınlatılmaması noktasında elinden ne geliyorsa yapmıştır. Etkili ve idari soruşturma yapmamıştır, adli soruşturmanın yürütülmesi noktasında yargıya gerekli desteği vermemiştir. Bu kararın, bugün bu şekilde sonuçlanmasında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de birinci derece sorumluluğu vardır. Bu cinayet, herkes tarafından bilindiği üzere Trabzon'da bir araya gelmiş, üç-dört gencin bir şekilde karar verip, gerçekleştirdikleri cinayet değildir.''

Sayfa Yükleniyor...