Hayatın kaynağa Kaz Dağları

Kaz Dağları'nın Çanakkale, Balıkesir, Gökçeada ve Bozcaada'nın yanı sıra, Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki yer altı sularına kaynak oluşturuyor.

Hayatın kaynağa Kaz Dağları

Kaz Dağları'nın Çanakkale, Balıkesir, Gökçeada ve Bozcaada'nın yanı sıra, Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki yer altı sularına kaynak oluşturuyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Kaynaş,Biga Yarımadası'nda yer alan Kaz Dağları'nın bir dağ silsilesi olduğunu söyledi.

Yapılan yer altı suyu tetkik çalışmalarında Kaz Dağları'nın öneminin çok fazla olduğunun ortaya çıktığına işaret eden Kaynaş, Balıkesir, Çanakkale ve Gökçeada, Bozcaada gibi adalarımız ile Yunanistan'ın Midilli Adası'nın da su kaynaklarının Kaz Dağları'ndan beslendiğinin su haritalarından tespit edildiğini bildirdi.

Kaynaş, Kaz Dağları'nın sadece tarımsal faaliyetleri değil, tüm yaşamı etkileyen önemli bir coğrafik bölge olduğuna dikkat çekerek, ''Çünkü su tarımda, insanların günlük yaşamlarında, sanayi tesislerinde ve turizmde olmazsa olmaz. İnsan susuz yaşayamaz. Canlıların büyümesi, gelişmesi ve çoğalması için suya ihtiyaç var. Su olmazsa yaşam olmaz'' dedi.

Kaz Dağları'nın, Bozcaada, Gökçeada ve Midilli Adası'nın yer altı sularının kaynağı olduğunu dile getiren Kaynaş, ''Kaz Dağları'nın zirvesinde, karların erimesiyle ya da yağışlarla gelen su toprak parçaları arasından süzülerek yerin dibine kadar ulaşabiliyor. Bu sular yerin bin metre dibine kadar gidebiliyor. Bunlar da yer altı suyu kaynaklarını oluşturuyor. Yer altı suları da kendilerine açtıkları kanallar vasıtasıyla adalara kadar uzanıyor. O nedenle Kaz Dağları'nda yapılacak bir madencilik çalışması, orman tahribatının izleri Gökçeada, Midilli, Balıkesir ve Çanakkale'de yaşayanları etkileyebilecek'' diye konuştu.

Kaynaş, şunları söyledi: ''Kaz Dağları'ndan kimyasal madencilik çalışmaları ya da işletmeciliği başladığı zaman kullanılacak siyanür nedeniyle, bölgeye vurulacak bir kazmanın sesini beyinlerimizde hissedebileceğiz. Çanakkaleli'ler hissedebilecek, Erdek'liler hissedebilecek. Bunun yanında Midilli Adası'ndaki Yunan halkı da hissedebilecek. Bu nedenle Kaz Dağları'ndaki madencilik hareketinin engellenmesi için gerek yöresel, gerek ulusal destekler sağlandığı gibi Midilli'den de destek geldi. 2008 yılında Çanakkale'de Kaz Dağları'nda maden aranmasına tepki amacıyla yapılan mitinge Midilli Adası'nın valisi ve belediye başkanı da katılmıştı. Bu destek onların da su kaynaklarının kirlenecek olmasından kaynaklandı.''

KAZ DAĞLARI'NDAKİ ALTIN ARAMA ÇALIŞMALARI

Prof. Dr. Kenan Kaynaş, Kaz Dağları'nda toplam 338 ton altın rezervi bulunduğunu, bunun ilgili kurumların rakamı olduğunu, bu altının çıkarılmasıyla 'ye bugünkü fiyatlarla 10-12 milyar dolarlık gelir sağlanacağını söyledi.

''Toprağın altında külçe altın yok. Bu altın belirli bir işletmeden sonra çıkacak'' diyen Kaynaş, şunları kaydetti: ''Kaz Dağları'nda bu altını çıkarmak için 2.5 milyar ton kaya parçalanacak, toz haline getirilecek. Bunlara siyanürle uygulama yapılacak. Bu şekilde altın kayacın içinden ayrıştırılacak. Bu işlemler 10-11 yılda tamamlanacak. Yani altından 11 yıl sonra 10-12 milyar dolar arasında para kazanacağız. Halbuki burada, diğer sanayi, turizm kuruluşları, diğer hizmet sektörünü hiç dikkate almadan, sadece Balıkesir ve Çanakkale yöresindeki tarımsal potansiyeli ele aldığımız zaman, bitkisel ve hayvansal üretimin toptancı değerlerini ve yıllık üretim değerlerini dikkate alarak yaptığımız hesaplamada gelirimizin 7 milyar dolar civarında olduğunu görüyoruz. Bunu 11 yıla vurduğumuz zaman, sadece tarımdan 77 milyar dolar gelir sağlayacağız. Bu da ülke ekonomisine girecek. Yapılan iş, hiç bir şekilde tarımın bir parçasını dahi karşılamıyor.''

Sayfa Yükleniyor...