‘JİTEM aktifken savcılar baskı altındaydı’

Diyarbakır'da kafatası ve kemiklerin çıkarıldığı yere gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, avukatlık yaptığı dönemde yaşanmış bir olayı anlattı, ‘Savcıları 10 metre ötedeki sorgu merkezine götüremedim’ dedi.

‘JİTEM aktifken savcılar baskı altındaydı’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'da insan kemiklerinin çıktığı eski cezaevi ve JİTEM binasının bulunduğu alandaki kazı yerinde inceleme yaptı. Tanrıkulu, avukatlık yaptığı dönemde başından geçen bir olayı da habercilerle paylaştı.

Tanrıkulu,"Müvekkilim Fikri Özgen 27 Şubat 1997 yılında kaçırıldı. JİTEM binasında olduğunu tespit ettik. Hemen savcıya gittim. Savcıyı, on metre ötedeki binaya götüremedim. O dönemin savcıları jandarmanın baskısı altındaydı, yetkilerini kullanamıyorlardı."dedi. Geçmişte suç işleyenlerin zaman aşımından yararlanmaması için meclisin acil olarak yasa çıkarması gerektiğini savunan Tanrıkulu, şöyle dedi:

"Yasama organının yargı dışında zaman aşımı sürelerini beklemeden kalıcı bir komisyon kurması lazım, bir yasal zemin hazırlaması lazım k,i bu olaylar ortaya çıksın. Gerçek failler ortaya çıksın, o failler açıklamalarda bulunsunlar, yer göstersinler, bir yer göstermeyle birçok olayın aydınlatıldığını biliyoruz. Ama maalesef yargı sanıklara karşı hoşgörüsünü devam ettiriyor. Dava açım sürelerinin dolmasını bekliyorlar. Daha etkin soruşturma olması açısından zaman aşımı süreleri ortadan kaldırılmalıdır ki,  muhtemel sanıklar yaşamlarının sonuna kadar yakalanabileceklerini düşünsünler ve gelip teslim olsunlar, adalete bilgi versinler. Diğer taraftan aynı zamanda mecliste paralel bir komisyonun kurulması lazım, ancak bu iki işlem yapılırsa, bu olaylarla ilgili ciddi adım atılmış olur."

AK PARTİ'YE ÇAĞRI
'nin eskiden yeraltı madenleriyle övündüğünü, ancak şimdi övüneceği başka şeyler olduğunu savunan Tanrıkulu, "Türkiye artık yer altında çıkacak kemikler, faili meçhul cinayetlere ait cenazelerle övünüyor. Yeraltı zenginliğimizin bir parçasını artık bunlar oluşturuyor. Son tablo da burada yaşandı. Tesadüfen başka bir amaçla yapılan kazıda dokuza yakın insana ait kemikler, kafatasları bulundu. Şimdi bu kafatasları ve kemiklerin 90 yıllardaki faili meçhul cinayetlere, zorla kaybettirilenlere ilişkin olup olmadığı ortaya çıkacak. Şimdi buradan bir kez daha Adalet ve Kalkınma Partisi'ne seslenmek istiyorum. Türkiye'yi kendi oluşturduğu yapay gündemlerle değil, Türkiye'nin gerçek gündemi olması gereken adalet, insan hakları ve özgürlüklerle, demokrasiyle buluşturması lazım. İnsanların artık yeraltında kemik aramaması lazım. Türkiye’nin gündeminden bu olayları çıkarmamazı lazım. Bu tür soruşturmalar açısından gerçek faillerin ortaya çıkması açısından, faillerinin korumasını sağlayacak mekanizmanın, yani zaman aşımı sürelerinin ceza yasasından çıkarılması lazım. 90'lı yılların muhtemel failleri 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarını bekliyor. Yani 20 yıllık zaman aşımı süresini bekliyorlar ki ortaya çıksılar. Bundan faydalanmak istiyorlar. Dolayısıyla bizim meclise verdiğimiz ceza yasasında bu tür suçlar bakımından failleri koruyan zaman aşımı sürelerinin yasadan çıkarılması noktasında mecliste bir çalışma yapılması lazım. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin buna destek vermesi lazım" diye konuştu.

Mecliste kalıcı, dünya örneklerine uygun komisyonun kurulması gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu, Ak parti'ninde buna destek vermesini istedi. Tanrıkulu, sözlerini şöyle noktaladı:

"Eğer gerçekten yurttaşlarımızı adaletle buluşturmak istiyorsa, vatandaşlık üzerinden yeniden bir aidiyet bağı kurmak istiyorsak, kalıcı bir komisyonun kurulup derhal çalışmalara başlaması lazım. İnsanlar her kemik çıktığında yeni bir umutla, yeni bir üzüntüyle karşı karşıya kalıyorlar. Biz bunların bu üzüntülerini sonlandırmalıyız"

Tanrıkulu, daha önce kaçırılan ve JİTEM’in merkez sur ilçesindeki binasına götürülen Şerif Avşar adlı vatandaşın, dönemin Cumhurbaşkanı ve Olağanüstü Hal Bölge Valisi'nin devreye girmesi, kefil olmasına rağmen öldürüldüğünü açıkladı.

Sayfa Yükleniyor...