AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı bilgilendirme toplantısına katıldı.
Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Davutoğlu, üzerinde çalışılan güvenlik düzenlemesine ilişkin bilgiler verdi.
Son yaşanan olaylara değinen Davutoğlu, "Molotofkokteyli atılamaz. Gerekiyorsa molotof kokteyli bomba sayılacak dedi.
Davutoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın "Türkiye sınırları açsın" açıklamasını da değerlendirdi.
Bölgenin farklı dinamikleri olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Paris'ten görüş beyan etmek kolay" dedi. Davutoğlu, Türkiye'nin sınırları insani yardım amaçlı olarak her zaman açık tuttuğunu da kaydetti.
Başbakan bürokrasideki bazı yeniliklerden de bahsetti. Soyadı değişiminin uzun mahkeme süreçleri yerine dilekçeyle yapılacağını açıklayan Davutoğlu, yeni kimliklerin de aralık ayında dağıtılmaya başlayacağını kaydetti.
Başbakan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Sosyal şartlar, araçların değişimiyle birlikte sürekli bütün bakanlıklarımızın yenilenmesi, reforme edilmesi ve şartlara intibak ettirilmesi gereken hususlar var.
Önemli olan İçişleri Bakanlığımızda, bütün hükümetimiz programında, esas olan husus ve temel ilke, insan odaklı ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri odaklı yaklaşımı benimsemektir.
Sadece güvenlik alanında değil, kaymakam ve valilerin eğitim imkanlarından, insan unsurunun geliştirilmesine kadar geniş çerçevede brifing aldım.
Genel bir reform anlayışı içinde bütün mülki idarenin insan kaynağı itibarıyla eğitimin güçlendirilmesi ve insan kaynağının takviye edilmesi anlamında neler yapılabileceğini ele aldık.
Bakanlık tarafından gerçekleştirilen vatandaşa hizmet anlamında çok pratik ve onların hayatlarını kolaylaştıracak çalışmalarla ilgili de bilgi aldım.
SOYADI DEĞİŞTİRMEK KOLAYLAŞACAK
Mesela soyadı değiştirme... Birçok vatandaşımız için mahkemelere gidilmesi gereken uzun bir sürecin parçasıyken yeni uygulamayla dilekçeyle soyadı değişimi mümkün olabilecek. Birçok soyadları vaktinde verilmiş ama vatandaşlarımız açısından ve sosyal kültürel etki bakımından değiştirme zarureti olan soyadları var. Çok uzun mahkeme süreçleri olmayacak, dilekçeyle soyadı değiştirilecek.
YENİ KİMLİKLER ARALIK AYINDA
Doğum, ölüm, adres değişiklikleri elektronik ortamda yapılabilecek. Doğum için dahi ne kadar bürokratik uygulamaların olduğu hepimizin malumu. Yeni kimlikler ki son derece kullanışlı, elektronik, biyometrik özellikleri de taşıyan kimlikler Aralık ayından itibaren verilmeye başlanacak."
ADRESTE İFADE İMKANI
Vatandaşlarımızın ifade vermek gibi, karakola gidilip böyle zorlu bir sürecin dışına çıkıp ifadelerin normal bir sosyal sorumluluk içinde alınabileceği ortamlar sağlanacak.
İçişleri Bakanlığımız sadece güvenlik şartlarını iyileştirmekle yükümlü değil, vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmakla yükümlü. Bu anlamda bürokraside tam bir devrim yapacağız. İçişlerinde yürütülen prosedürler en kısa, en seri, en az vakit ve enerji kaybettiren nitelikleri barındıracak.
SMS mesajıyla İçişleri Bakanlığımız, diyelim bir bölgede, bir çocuk kaybolmuşsa bütün eşkaliyle, özellikleriyle elektronik ortamda, o bölgedeki bütün telefon sahibi kişilere iletilecek. Eskiden olduğu gibi duvarlara, değişik yerlere 'bu çocuğu görmüşseniz bizi bulun'un ötesinde teknolojik imkanla anında bütün telefonlarda o resimler gözükecek ve bu tür durumlarda daha etkin görev yapma, müdahale etme imkanı olacak.
'DEMOKRASİDEN TAVİZ YOK'
Toplantıda asayişle ilgili de bilgi aldık. Güvenlikği tehdit eden unsurlar arttı. Güvenliği temin edeyim derken özgürlüğü kısıtladığınızda insanlık onurunu tehlikeye atarsınız.
Demokratikleşmeden taviz vermeyeceğiz. Barışçıl gösteri herkesin hakkıdır. Barışçıl gösteri yapılabilmesi için güvenlik ortamı gerklidir. Irak'ta ve Suriye'de bu tür gösteiler yapılabilir mi?
33 vatandaşımızı 2 polisimizi neden kaybettik? Özgürlük kullanıldığı için mi? Bir vatandaşımızın yaşam hakkı, özgürlük iddiasıyla yapılan gösterilerden daha önemlidir.
Niyetimiz salt güvenlik önlemleri almak değil. Sağlam temellere oturtulmuş güvenlik ortamı sağlamak istiyoruz. Suç işleyenin işlediği suç yanına kalmaz kalmamalıdır.
İnsan unsurunu takviye edeceğiz. İnsan unsurunun müdahale kabiliyetini artıracağız. Çok sayıda insanın yapacağı müdahaleyi doğru donanımla daha az sayıda insan yapacak. Alt yapının geliştirilmesine önem vereceğiz.
Toplumsal olaylarla ilgili tedbir alacağız. Şiddet içerikli olaylarda o olay gösteri niteliğinden uzaklaşır. Bu olay sürerken bir ilde bazı vatandaşlar ben barışçıl gösteri yapmak istiyorum deseydi böyle bir imkanı olabilir miydi?
Barışçıl gösteri için kamu güvenliği esastır. Üzerinde çalıştığımız düzenleme polisiye tedbir değil bir güvenlik reformudur.
'PARİS'TEN KONUŞMAK KOLAY'
Bir kafa karşıklığını gidermek lazım. Fransa ile temas halindeyiz. Detaylı görüşmeler yaptık. Fransa ile bir çok konuda benzer yaklaşımlarımız var. Paris'ten bir görüş beyan etmek kolay. Türkiye sınırları açsın deniliyor. Türkiye'nin sınırları kapalı mı?
2 milyon insan geçiş yaptı. Türkiye sınırlarını insani yardım konusunda hiçbir zaman kapatmadı. Aynı insanlar değil miydi bizden yabancı savaşçıların Türkiye'den geçiş yapmamasını isteyen.
Bütün bu kriz Türkiy'enin sınırlarını açmaması nedeniyle meydana geldiğini kabul etmek mümkün değil. Suriye'deki çatışmaya tek bir vatandaşımızın katılmasını istemeyiz.
Türkiye'den vatandaşların geçişine izin vermek hukuk devleti kurallarına aykırıdır. Kobani'ye bir grup bizim akrabalarımız diye gitmek isterse, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları savaşmak zorunda kalır.
'GİTMEK İSTEMEDİLER'
Demirtaş'ın açıklamalarına gelince... Hamaset çok kolay. 300'e yakın PYD mensubu silahlarını teslim ederek Türkiye'ye geldi. Çok büyük bir kısmı geri savaşmaya gitmek istemediklerini söylediler. İsterlerse geldikleri gibi giderler. Biz sormayız niye gidiyorsunuz diye. Ama Tükriye cumhuriyeti vatandaşları hangi etnik kimliğe mensupsa bizim güvencemiz altındadır.
'AB'DEN FARKLI OLMAYACAK'
Yeni güvenlik reformunda demokratik ülkelerden farklı bir uygulama olmayacak. Avrupa'da gösterilerde maske takmak yasak. Mesela Bingöl'deki olayda bilgi varı ama işleme konulamadı. Demokratik hukuk devletlerinde hangi uygulama varsa bizde de o olacak. Vandalların kol gezdiği bir ülkeye biz demokratik ülke diyemeyiz.
Biz tedbir almazsak, o şehirlerde bu vandalların hükmü geçmeye başlar. Bizim görevimiz vatandaşlarımızın hukukunu korumaktır.
Maske kullanılarak gösteri yapılamaz, molotof kokteyli atılamaz. Birisi çıkar da bu yasada 'molotofkokteyli artık suç sayılıyor, bomba sayılıyor' derse, evet bomba sayılacak. Eğer o molotofkokteyliyle hasta taşıyan ambulans yakılıyorsa kimse bize özgürlükten bahsetmesin. Eğer birisi 'maske takılması engelleniyor, özgürlük engelleniyor' diyorsa evet, maske takılmayacak. Maske takan alıp, götürülüp, tedbir alınacak. Maske takan kişi şunu deklare etmiş oluyor; ben kimliğimi gizliyorum, suç işlemeye hazırım.
Gösteride maske takılmayacak. Maske takma özgürlüğü insanların sokağa çıkma özgürlüğünü ortadan kaldırıyor. Bunlar olacak güvenlik paketinde ama sadece bunlar olmayacak. Polise sınırsız yetki verilmesi söz konusu değil. Ola ki bir yetki istismarı olursa güvenlik güçlerimiz hukuk karşısında ifade verecek."
- Etiketler :
- Haberler
