İstanbul’da yaşayan travestiler, yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın göreve başlamasından haksız yere cezalandırıldıklarını gerekçesiyle bugün bir suç duyurusunda bulundular.
İstanbul Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel ve Travestiler Sivil Toplum Girişimi (LGBTT) tarafından yapılan suç duyurusunda son dönemde yaşanananların, Hüseyin Çapkın’ın göreve gelmesi ile başlatılan ‘bonus’ uygulamasına dayanıldığı savunuldu.
LGBTT’de aktif olarak görev alan Ebru Kırancı yaşadıklarını şöyle anlattı:
Hüseyin Çapkın göreve geldikten sonra başlayan bir uygulama bu, benzeri daha önce İzmir’de de yapılıyormuş. Eskiden polsi sadece kimliğe ve GBT’ye bakıyordu ve temizsek bırakıyordu. Şimdi ise alıp karakola götürüyorlar, bunun için puan alıyorlar, biz ise ceza yiyoruz.
20 TANE CEZA KESİLDİĞİ OLUYOR
Uygulamanın bir başka boyutu da kabahatlar kanununun 37’inci maddesinde yer alan ‘“Mal veya hizmet satmak için başkalarını rahatsız etmek” nedeniyle ceza kesmek. Bir travestiye 20 tene ceza kesildiğini biliyorum. Yakalanma gerekçeleri ise polis tutanağına ‘kadın elbisesi giyen erkekler’ olarak yansıtılıyor. Ceza kesilen travestiler, polis tarafından “yakında İstiklal Caddesi’nde de yürüyemeyeceksiniz” denilerek tehdit ediliyor.
LGBTT’ye hukuksal olarak destek veren Avukat Erdal Keskin ise yapılanaların hukuk dışı olduğunu savunuyor:
Kabahatlar Kanunu’nun 37’inci maddesinde yer alan, “mal veya hizmet satmak için başkalarını rahatsız eden kişi” tanımlaması örneğin bir seyyar satıcı için uygulanabilir. Ruhsatı olmadan ya da gürültü çıkararak mal satan seyyar satıcılar bu madden çerçevesinde ceza alabilir. Ama bu madde, günlük yaşamalarını devam ettiren travestiler için de uygulanıyor.
Çevreyi veya sükunu bozuyorlarsa uygulanabilir olarak öngörülmüş bir ceza bu ama travestiler normal yaşamlarını sürdürürken bu cezalara muhattap kalıyorlar. Polisler de ceza kesme nedenlerini nedenleri de zaten belirtiliyor; bazen "neden kadın kılığında geziyorsunuz" şeklinde ya bazı polislerin kendilerine “bonusum geldi” diyorlar. Çünkü yeni uygulamaya göre ne kadar ceza keserlerse ve bu kişileri sosyal yaşamda görünür kılmazlarsa o kadar puan alıyorlar.
MADDEDE KIYAFETE DAİR BİR ŞEY YOK
Burada ceza kesilen söz konusu maddenin içinde kılık kıyafetle ilgili hiç bir kelime yok. Kılık kıyafetle ilgili olarak sadece Türk Ceza Kanunu’nda ‘teşhir’le ilgili bir madde var o da çırılçıplak soyunup da sokaklarda dolaşırsanız bu maddenin uygulama alanı olur. Bu şahısların çırılçıplak gezdikleri söz konusu değil elbette. Sonuç olarak kabahatlar kanununda seyyar satıcılar için uygulanacak maddeyi, bununla ilgili bir durum yokken travestilere uyguluyorlar.
İTİRAZ ETMEK KOLAY DEĞİL
Travestilerin bu cezaya itiraz etmeleri de kolay değil çünkü kolluk görevlisi bunu kestikten sonra, ancak süresi içerisinde sulh ceza mahkemesine itiraz edebiliyorlar. Bazıları çin 9-10 hatta 20 kez ceza kesilebiliyor ve her ceza için ayrı ayrı mahkemeye gitmeleri gerekiyor.
'AYRIMCILIK YAPILIYOR'
Yapılan bu uygulama hem görevini kötüye kullanmadır hem de belli kesimi cinsel kimliklerinden dolayı hedef aldığı için ayrımcı bir uygulamadır. Türk Ceza Kanunu’nun 216’ıncı maddesi böyle bir durumda, ilgili amirler ve kolluk güçleri için devreye sokulabilir. Bu madde diyor ki; “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve ya aşağılama... Burada halkın bir kesimimi sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet ve bölge farkına dayanarak alenen aşağılayan kişi 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu kanun var olmasına rağmen çoğu kez uygulanmıyor. Özellikle bu konuda şikayet edilen polis ya da asker olduğu zaman adli merciler büyük bir direnç ve çekingenlik gösteriyorlar. Ama bu eylemleri yapan kişilerin üniforma giymiş olmaları onlrın suç işleme imtiyazına sahip olamaları imtiyazı sağlamaz.”
- Etiketler :
- Haberler
