Bezos'un telefonunun hacklenmesi için soruşturma talebi

Amerikalı Senatör Christopher Murphy, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Amazon Üst Yöneticisi ve Washington Post'un sahibi Jeff Bezos'un telefonunu hacklediği yönündeki iddiaların derinlemesine araştırılmasını istedi.

Connecticut Demokrat Senatörü Murphy, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) ile Federal Soruşturma Bürosuna (FBI) resmi bir mektup göndererek, olayın soruşturulmasını talep etti.

Murphy, Bezos'a yönelik operasyonun ciddi endişeler oluşturduğunu belirterek, "Suudi hükümetinin yetkilileri tarafından işlenen siber suçların, ABD-Suudi ilişkileri üzerinde ciddi sonuçları olabilir" uyarısında bulundu.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin iki ülke ilişkilerinin temelini sarstığını vurgulayan Murphy, "Bu yeni iddia da Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan Krallığı'nın muhaliflerini korkutmak ve susturmak için uyguladığı daha geniş bir kampanyanın parçası olabileceğine işaret ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Murphy, DNI ve FBI'nın soruşturma sonucunda ortaya çıkan bulguları da Kongreyle paylaşmasını istedi.

BEZOS'UN TELEFONUNUN HACKLENMESİ
Özel siber güvenlik şirketi FTİ Consulting, 1 Mayıs 2018'de Prens Bin Selman'ın WhatsApp hesabından gönderilen bir MP4 video dosyasını, Bezos'un kişisel telefonunda açmasının ardından telefonda anormal ve olağan dışı etkinlik tespit edildiğini ve sonraki aylarda büyük miktarda verinin telefondan dışa aktarıldığını belirlemişti.

Şirketin hazırladığı raporu inceleyen Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ile BM İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, yaptıkları ortak açıklamada, iddialarla ilgili derhal soruşturma açılması çağrısında bulunmuştu.

ABD'nin Wall Street Journal gazetesine konuşan ve adları açıklanmayan Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman'a yakın Suudi yetkililer de Bezos'un telefonunun "hacklenmesine" ilişkin planlardan haberdar olduklarını ileri sürmüştü.

Yetkililer, hackleme operasyonunu Veliaht Prens'in eski danışmanı ve eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud el-Kahtani'nin organize ettiğini, bunun gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya yönelik daha geniş baskı kampanyasının parçası olduğunu savunmuştu.