Ekonomi, hukuk ve tarih alanlarında pek çok akademisyen yetiştiren ve üniversitenin kuruluş aşamasında da yer alan Prof. Dr. Gülten Kazgan, Prof. Dr. Uğur Alacakaptan ve Prof. Dr. Mete Tunçay'a, profesörlerin üniversite ile akademik bağlarının süresiz devam etmesini de sağlayan ''Emeritus Profesörlük'' unvanı verilmesi dolayısıyla tören düzenlendi.
Akademi dünyası ve unvan verilen hocaların yetiştirdikleri öğrencilerin de katıldığı törende konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, bu üç bilim insanına, ''Emeritus'' payesinin, Türkiye'de yükseköğrenimin şekillenişindeki katkılarından dolayı verildiğini belirterek, ödüle layık görülen akademisyenlerin, üniversitenin DNA'sında korunmasını istediklerini vurguladı.
''Emeritus Profesör'' unvanını almanın güzel bir duygu olduğunu belirten Prof. Dr. Gülten Kazgan da bu unvan ile emekli olduktan sonra da üniversiteye bağlılıklarının devam edeceğini, böylece bilimsel çalışmalarının süreceğinden dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan da devletlerin artık cezalandırıcı değil, kişilerin haklarını koruyan konuma gelmeleri gerektiğine dikkati çekerek, üniversitenin, çağdaşlığın ve bilimin sembolü olma yolunda önemli adımlar attığını belirtti.
Prof. Dr. Mete Tunçay da bu unvanın sıradan bir unvan olmadığını belirterek, üniversitenin kendi deneyimlerinden yararlanmasının önemine dikkati çekti.
Akademi dünyası ve unvan verilen hocaların yetiştirdikleri öğrencilerin de katıldığı törende konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, bu üç bilim insanına, ''Emeritus'' payesinin, Türkiye'de yükseköğrenimin şekillenişindeki katkılarından dolayı verildiğini belirterek, ödüle layık görülen akademisyenlerin, üniversitenin DNA'sında korunmasını istediklerini vurguladı.
''Emeritus Profesör'' unvanını almanın güzel bir duygu olduğunu belirten Prof. Dr. Gülten Kazgan da bu unvan ile emekli olduktan sonra da üniversiteye bağlılıklarının devam edeceğini, böylece bilimsel çalışmalarının süreceğinden dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan da devletlerin artık cezalandırıcı değil, kişilerin haklarını koruyan konuma gelmeleri gerektiğine dikkati çekerek, üniversitenin, çağdaşlığın ve bilimin sembolü olma yolunda önemli adımlar attığını belirtti.
Prof. Dr. Mete Tunçay da bu unvanın sıradan bir unvan olmadığını belirterek, üniversitenin kendi deneyimlerinden yararlanmasının önemine dikkati çekti.