Avlu'nun Azra'sı Ceren Moray: Böyle olmazsa kaybeder, yenilir, ölür

Son dönemde rol aldığı dizilerde ekranın ön plana çıkan oyuncuları arasında yer alan Ceren Moray, şu sıralar Avlu'da Azra karakterine hayat veriyor. Karakteri hakkında, "Azra böyle olmazsa kaybeder, yenilir, ölür gibi bilinç var. Hapishanenin içinde var olmak insanı biraz buraya itiyor" diyen 32 yaşındaki oyuncu Avlu'yu, Arada filmini ve hakkında merak edilenleri ntv.com.tr'ye anlattı. (Batuhan DURMUŞ / batuhan.durmus@ntv.com.tr)

Haberler ntv.com.tr 03.05.2018 - 17:37 Son Güncelleme : 09.02.2021 - 10:13

  • 1

    "SORGUSUZ SUALSİZ ZATEN ATLADIM"

    İşler Güçler, O Hayat Benim ve Avlu... Ekranda sivrilerek adını duyuran Ceren Moray'ı biraz tanıyalım. (Eğitimi nedir, kaç kardeş, ailesi ne iş yapar?)

    "Tek çocuğum. Müşfik Kenter öğrencisiyim. Haliç Üniversitesi Tiyato Bölümü'nü bitirdim. Sonra yüksek lisans yapmaya çalıştım ama bir takım sebeplerden dolayı yarıda kaldı. Pera Güzel Sanatlar var ondan önce. Yani oyunculuk hep bir yerde vardı."

    Avlu dizisiyle yolunuz nasıl kesişti?

    "O Hayat Benim dizisinde 7/24 Efsun olduğum dönemlerde, 'Bunun dışına çıkıp ne yapabilirim' diye kafa patlatıyordum. Dünyanın her yerinde oynadığınız karakterden bir şey filizlendirdiğinizde herkes o şey üzerine size geliyor. Çünkü sadece bunu yapabileceğiniz ya da seyircinin buna refleks verdiği gibi bir durum çıkıyor. Bu bütün her yere uyarlanabilecek bir kritik. 'Bunun ötesine nasıl çıkarız' derken Avlu'yu okuduk ve Azra'yla tanıştık. Hiç sorgusuz sualsiz zaten atladım."
  • 2

    "BÖYLE OLMAZSA KAYBEDER, YENİLİR, ÖLÜR"

    Efsun ile Azra izlediğimiz zaman birbirine benziyor hatta kötü karakterler gibi gözüküyor...

    "Karakteri çıkarırken ve çalışırken bu kötü bu iyi diye çalışmak insanı tek tipleştiriyor, iki boyutlu oluyor. Her zaman üç boyutlu olduğu bir yerden bakmaya çalışıyorum hatta dört ve beş boyutlu. Efsun'a bu kötüdür diye başlamadık hayat onu kötü yaptı. Bunu ne kadar farkediyor ve değişmekle ne kadar ilgileniyor üzerine bir karakter kurduk. Dolayısıyla Efsun biraz önce belirttiğin etiket kötülüğün anlamını tam karşılamıyordu. Ama Azra'da bambaşka bir durum var. Böyle olmayı seçen Azra. Tabii ki koşullar Azra'yı buraya getiriyor ama Efsun gibi değil. Efsun'un yaşı küçüktü, hayatı yırtmak üzerine yetiştirilmişti. Sınıf atlarsa hayat çok güzel olacak üzerindendi. Azra'da bu durum yok. Azra böyle olmazsa kaybeder, yenilir, ölür gibi bilinç var. Hapishanenin içinde var olmak insanı biraz buraya itiyor."
  • 3

    "KARAKTERE SORULAR SORUYORUZ"

    Azra'yı oynarken yaptıklarını sorguluyor musunuz?

    "Tabii ki... Bütün oyuncu arkadaşlarım da benim gibi. Ceren olarak böyle çalışıyorum gibi durum söz konu değil, hep birlikte aynı şekilde çalışıyoruz. 'Su getirir misin' gibi bir cümle varsa senaryoda, bunu hangi duyguyla söylüyordur? Yani gerçekten istiyor mudur, istemiyor mudur, istiyorsa ne düşünmüştür gibi karaktere sürekli sorular sorarak bir şey üretiyoruz. Boyutlu bir şey çıkıyor ortaya. Seyircinin ilk reaksiyonu, 'Bu ne kadar kötü bir kız' olmadı. Bu da sonucunu aldığımızı gösteriyor."
  • 4

    "ŞİDDETİ KAPATMAK İÇİN DÖVME YAPTIRIYOR"

    Karakterinizde dikkat çeken dövmeler var. Şu an gördüğüm kadarıyla gerçek olmadığını anlıyoruz.

    "Evet gerçek değil. Takılıyorlar bana 'Bu kadar zaman alıyor yaptır şunları gitsin' diye."

    Bu dövmeler Azra'da neyi ifade ediyor?

    "Azra insanlardan bulamadığı hoşgörüyü, sevgiyi, sağaduyuyu bir noktada bırakıyor. Vücuduna yaptırdığı her şey insandan öte annesinin ona yaptığı bir şey. Annesi üzerinde sigara söndürüyor ve bütün vücudu yanık içinde. Onlar kapatmak için dövme yaptırıyor. Annesinden gördüğü şiddet, insandan gördüğü hayal kırıklığı dolayısıyla mottosu hayvanlar oluyor. Kuş, yılan gibi..."
  • 5

    "DELİREBİLİRİM DİYE YAPTIRMIYORUM"

    Dövmelerle ilgili detaylar ilerleyen bölümlerde ortaya çıkacak mı?

    "Ben de merak ediyorum. Detaylar istiyorum, pati dövmesi bile yaptırdım. İsterim tabii ki olsun, etsin ama bakalım. Belki çıkabilir"

    Gerçek hayatta dövmeniz var mı?

    "Yok. Çünkü ben korkuyorum. Acımasından korktuğum için değil. Bir şeyi sevdiğim zaman onu versiyonlarca çok yaptırabilirim. Delirebilirim diye yaptırmıyorum."
  • 6

    "CİDDİYE ALMAMA HALİMİZ BENZİYOR"

    Gerçek hayattaki Ceren Moray ile dizideki Azra arasında farklar ve benzerlikler nelerdir?

    "Koskoca bir fark var. Ben sevgi dolu, toplumsal gerçekçi, sağduyulu anne ve baba olmakla ilgilenen ve bu durumu seven bir anne-babanın çocuğuyum. Bu da hayatıma yansıdı. Azra'da tam tersi, maksimum teğet geçebilir. Benzerlik söz konusu olamaz gibi geliyor. Belki humor (Mizah) dediğimiz dalgacı olmak, sarkastik olmak benziyor. Ben de hayatta belli yerlerde sarkazmı tercih ediyorum bazı yerlerde. Bu Azra'da da var. Bir şeyler ciddiye almama halimiz benziyor. Oralarda bazen kendimden bir şeyler koyuyorum."
  • 7

    "ERKEKLER 40'LI YAŞLARA GELDİLER HALA JÖN OYNUYORLAR"

    Sektörünüzün içinde örnek aldığınız isimler var mı?

    "Çok fazla var. Bu tip sorularda çok temkinli olmakta fayda var. İsim verince diğerine saygı duymuyor anlamına geliyor. Müthiş örnekler dünyada ve bu ülkede var. Takip ettiğim ve örnek aldığım bir sürü insan var."

    Kariyer olarak bir hayaliniz veya ileride istediğiniz bir noktanız var mı?

    "Kariyer planlaması çok yapamıyorsunuz. Hayat sürprizlerle dolu. Yaşadığımız ülkede de çok zor kariyer planı yapmak. Bugün varsınız, yarın yoksunuz durumu söz konusu. Üstelik kadınsanız kariyer planınız dünyanın her yerinde olduğu gibi sizin dışınızda gelişiyor. Erkekler 40'lı yaşlara geldiler hala jön oynuyorlar. Ama siz o yaşa gelince birinin annesi olabiliyorsunuz. En azından ne yapmamam üzerine bir kariyer planım var."
  • 8

    "GENÇLİĞİMİN GEÇTİĞİ YERLERİ ANLATAN BİR FİLM"

    Birazda Arada filminden bahsedelim... (İlk filminizmiydi, hangi rolde oynadınız, geri dönüşleri nasıl oldu?)

    "Arada benim gençliğimin geçtiği yerleri anlatan bir film. Mu Tunç benim arkadaşım, ikimizinde tanıdığı bir grubun solistini oynamamı istedi. Gençken dinlediğim birini oynama fikri çok hoşuma gitti. Filmde ben sadece şarkı söyleyerek bir selam verdim. İlk değil beşinci filmimdi. Çok mutlu oldum. Mu çok ilginç bir yönetmen, başka hedefleri olan kendini başka türlü ifade etmek isteyen bir yönetmen. Kafası sadece işinde ve setinde."
  • 9

    "İYİ BİR ŞARKI DİNLEMEK GİBİ"

    *Film daha çok festivallerde ön plana çıktı sanırım...

    "Evet daha çok festivallerde gösterildi. !f'de ekstra onun için bir yer açıldı. Tam düşündüğüm ve bu filmde kendimi ait hissettiğim yerden şöyle bir tweet aldım. 'Sizin ne kadar başka sorunlarınız varmış, siz ne kadar hayatın başka türlü yerindeymişsiniz. Bunu bilmek çok iyi geldi bize. Kendimize çok dönük bir nesiliz bunu değiştirmemiz gerekiyor. İlham verdi filminiz' demiş. Çok çok hoşuma gitti. Sadece şarkı söylediğim yerden seyircinin gidip böyle çıkması beni mutlu etti. Film kendi başına müziği anlatıyor. Film kendi başına bir müzik. Nasıl iyi bir şarkı dinlediğinde kendini iyi hissediyorsun. Arada filmini de iyi bir şarkı dinlemek gibi. İyi çekilmiş bir film her anı bir fotoğraf iyi. İyi müzik ve iyi fotoğraf vaad eden bir şeyi insan neden kaçırmak istesin. İnsanların bu filme gitmesi gerektiğini söylemek lazım. Son bir haftası kaldı."
  • 10

    "TOPLUMSAL GERÇEKÇİ OLAN HER ŞEYE VARIM"

    Sinema demişken... İleride yer almak istediğiniz kafanızda olan bir çalışma var mı?

    "Tabii ki bir sürü şekilde hayal ediyorsun kendini. Toplumsal gerçekçi olan her şeye varım. Hiç önemli değil başrol olması ama bir şey diyen filmin içinde o bir şeyi deme aracı olarak varsam benim için yeterlidir."
  • 11

    "LA CASA DE PAPEL'İ HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAYA AĞLAYA BİTİRDİM"

    Ceren Moray hangi takımlı, ne izliyor, ne dinliyor, ne okuyor?

    "İngiltere'den Arsenal Türkiye'den Beşiktaş. 32 yaşındayım hayatımda ilk kez İstanbul Film Festivali'nde bir film izlemeden festival kapattım. O yüzden çok mutsuzum. Günde üç film izlemeye çalışırım. Bu bir etüt benim için. Yeni çıkan her şeyi takip etmeye çalışırım ama müzikte tam tersi, 2000'lerde bıraktım. Robbie Williams, Millenium'u yaptıktan sonra ben de orada bitirdim. Özellikle bu iş çok fazla zaman aldı hala yeni bölümleri çekiyoruz, karakteri çalışıyoruz. Netflix'teki dizileri takip ediyorum. Son olarak Ricky Gervais'ın Humanity'sini izledim. Elimden geldiğince insanlar neyi izliyor, neyi merak ediyor diye baktığım şeyler oluyor. La Casa de Papel'i hüngür hüngür ağlaya ağlaya bitirdim. Bizim jenerasyon diye bir cümle kuracağım beni yaşlı ya da geçkin yapmaz. Biz her şeye çok fazla şans veriyorduk şimdikiler öyle değil. Bir kalemde siliyorlar. Her şeyin en kötü tarafını her şeyin en negatif tarafını bulmaya çalışmak. La Casa de Papel ile ilgili müthiş kötü eleştiriler duydum. Aynı şeyi bizim işimizde de yapıyoruz. Bazı şeyler fantastik olabilir Black Mirror'a inandığın yerden inanman gerekiyor. Şu an bizim işinde bir coğrafyası bir tarihi yok. Fantastik bir şey yapıyoruz, pilot hapishane dedik bir zamanlar bir hapishanede üzerinden gidiyoruz. Tabii ki gerçekçilik arayacağız çünkü toplumsal tarafı da var. Gerçekçiliği arayacağımız yer insanların duyguları ve onlara verdikleri reaksiyonlar."


  • 12

    "BEHZAT Ç.'DE BIRAKTIM"

    Televizyonda neleri takip ediyorsunuz? Özellikle dizinizle aynı gün yayınlanan projeleri?

    "Elbette bakıyorum ama oturup takip ettiğimi Behzat Ç.'de bıraktım. Aynı anda üç kitap okuyorum. Hiç konsantre değilim yani. Birini alıyorum birini bırakıyorum. Kurtlarla Koşan Kadınlar'a tekrar başladım. Burada bir tane Andre Comte var, Cinsellik Aşk ve Ölüm kitabı. Bir de Walter Benjamin-Brecht'i Anlamak'ı okuyorum. Biraz epik tiyatroyla ilgileniyorum. Şu an kendime çalışan kitapları okuyorum."
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız