Çağdaş yazının en yaratıcı figürlerinden Etgar Keret’ten yeni bir kitap: Buzdolabının Üstündeki Kız. Makineli tüfekle bahçesindeki meyve ağacına tırmanan çocukları kovalayan bir babaanne, şapka numarasını feci biçimde yüzüne gözüne bulaştıran bir sihirbaz, keşmekeş içindeki dünyadaki en sabırlı adam, hiçten yapılmış bir adamı seven bir genç kadın, kendini sorgulamaya yeltenen geri zekalı bir ajan ve daha niceleri…
“Kara mizahı seviyorsanız bundan iyisini bulamazsınız.” (Baltimore Sun)
Keret’in öyküleri bumerang etkisi yapıyor; umulmadık köşelere sıçrayıp algıyı ters yüz ederek dünyayı yeniden tanımlıyor, hayatın sakil ve vasat yönlerine ters köşeden dalarak ferahlama sağlıyorlar. Buzdolabının Üstündeki Kız’ın karakterleri, yazarın önceki kitaplarından aşina olduğumuz biçimde kaçışa meyilli – bunaltıcı dünyadan, üzerlerine aldıkları rollerden, onları kuşatan hayatın anlamsızlığından. Keret, gerçekliğin katmanlarını adeta bir madenci gibi kazıyor ve okurun karşısına günümüzde çokça hafife alınan değerleri taptaze biçimlerde seriyor; tüm yetersizliğine ve sefaletine rağmen insanlık tecrübesinin büyüleyici yanlarını gösteriyor.
Betimlenmeye gelemeyecek denli ışıltılı, okuyarak tadı çıkartılacak öyküler bunlar. Keret’in dünyası her zamanki gibi; pırıl pırıl, şaşırtıcı ve insancıl.
“Kara mizahı seviyorsanız bundan iyisini bulamazsınız.” (Baltimore Sun)
Keret’in öyküleri bumerang etkisi yapıyor; umulmadık köşelere sıçrayıp algıyı ters yüz ederek dünyayı yeniden tanımlıyor, hayatın sakil ve vasat yönlerine ters köşeden dalarak ferahlama sağlıyorlar. Buzdolabının Üstündeki Kız’ın karakterleri, yazarın önceki kitaplarından aşina olduğumuz biçimde kaçışa meyilli – bunaltıcı dünyadan, üzerlerine aldıkları rollerden, onları kuşatan hayatın anlamsızlığından. Keret, gerçekliğin katmanlarını adeta bir madenci gibi kazıyor ve okurun karşısına günümüzde çokça hafife alınan değerleri taptaze biçimlerde seriyor; tüm yetersizliğine ve sefaletine rağmen insanlık tecrübesinin büyüleyici yanlarını gösteriyor.
Betimlenmeye gelemeyecek denli ışıltılı, okuyarak tadı çıkartılacak öyküler bunlar. Keret’in dünyası her zamanki gibi; pırıl pırıl, şaşırtıcı ve insancıl.
YARATICI VE EĞLENCELİ
Kırkı aşkın öyküsü kısa filmlere konu olan, animasyondan bağımsız sinemaya ve televizyona değin uzanan farklı işleri ile de dikkat çeken Etgar Keret, çağdaş yazının en yaratıcı, ilgi çekici ve eğlenceli simalarından biri. 1967 yılında Tel Aviv’de doğan ve Türkçede daha önce Nimrod Çıldırışları, Gazze Blues ve Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü isimli kitapları yayımlanan Keret, fantezi ve gerçeklik arasında gidip gelen, oyunbaz, insancıl ve duygusal öyküleriyle tanınır. Kitapları pek çok dile çevrilmiş ve tüm dünyada büyük ilgi uyandırmıştır. Keret, son olarak 2010 yılında Fransa’da Ordre des Arts et des Lettres tarafından kültür sanat alanındaki sıra dışı çalışmaları adına şövalyelik nişanı almıştır.
Ülkemizde Bilekkesenler adıyla gösterilen ve Tom Waits’in de oyuncu kadrosunda yer aldığı Wristcutters ve Cannes film festivalinde Altın Kamera ile SACD senaryo ödülü alan Jellyfish (Meduzot) filmlerinde imzası olan bu çok yönlü yazar, Ortadoğu’nun en parlak yıldızı olarak nitelendiriliyor.
Öykü ve makaleleri hâlen The New Yorker, The Paris Review, The Guardian ve Haaretz gibi gazete ve dergilerde yayımlanmaktadır.
Kırkı aşkın öyküsü kısa filmlere konu olan, animasyondan bağımsız sinemaya ve televizyona değin uzanan farklı işleri ile de dikkat çeken Etgar Keret, çağdaş yazının en yaratıcı, ilgi çekici ve eğlenceli simalarından biri. 1967 yılında Tel Aviv’de doğan ve Türkçede daha önce Nimrod Çıldırışları, Gazze Blues ve Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü isimli kitapları yayımlanan Keret, fantezi ve gerçeklik arasında gidip gelen, oyunbaz, insancıl ve duygusal öyküleriyle tanınır. Kitapları pek çok dile çevrilmiş ve tüm dünyada büyük ilgi uyandırmıştır. Keret, son olarak 2010 yılında Fransa’da Ordre des Arts et des Lettres tarafından kültür sanat alanındaki sıra dışı çalışmaları adına şövalyelik nişanı almıştır.
Ülkemizde Bilekkesenler adıyla gösterilen ve Tom Waits’in de oyuncu kadrosunda yer aldığı Wristcutters ve Cannes film festivalinde Altın Kamera ile SACD senaryo ödülü alan Jellyfish (Meduzot) filmlerinde imzası olan bu çok yönlü yazar, Ortadoğu’nun en parlak yıldızı olarak nitelendiriliyor.
Öykü ve makaleleri hâlen The New Yorker, The Paris Review, The Guardian ve Haaretz gibi gazete ve dergilerde yayımlanmaktadır.