Atatürk Havalimanı'na Air India Havayolları'na ait uçakla gelen 16 Türk ve 8 Azeri mürettebat burada aileleri ve CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal tarafından karşılandı.
Havalimanında gazetecilere bir açıklama yapan Soysal, mahsur kalan mürettebatın ailelerininTBMM’de sesini duyurduğunu anlatarak, birilerinin yaşananlara kulaklarını tıkadığını ileri sürdü.
Soysal, mürettebatın sağ salim gelmesinin mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, ''155 gündür bir dram yaşanıyordu. Kayıt dışı çalıştırılan ve orada açlığa susuzluğa mahkum edilen gençlerimiz ailelerine kavuştular. Medya bu konuda üzerine düşeni yapmıştır. Hiçbir gencimiz dünyanın bir ucunda mahsur kalmamasını diliyoruz. Bu konuda daha duyarlı olmamız gerekiyor'' dedi.
Mahsur kalan Panama bayraklı ''Mira'' isimli geminin kaptanı Hasan Sandıkçı ise gemide 3 ay kaldıklarını anlatarak, okyanusta yaşanan hava şartları nedeniyle geminin daha fazla dayanmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Sandıkçı, geminin su aldığını ve yakıtları olmadığından gemideki suyu tahliye edemediklerini ifade ederek, Dışişleri Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve Hindistan'daki büyükelçilik yetkililerinin kendileriyle yakından ilgilendiğini kaydetti.
Hindistan'daki bürokrasinin çok ağır işlediğine dikkati çeken Sandıkçı, kurtarılmalarını sağlayan herkese teşekkür etti.
Mürettebattan Mustafa Öksüz de yardım çağrılarına cevap alamadıklarını anlatarak, gemideki suyu tahliye etmek için kendilerine yakıt getiren gemiye bindiklerini ve bu sayede kurtulduklarını ifade etti.
Atatürk Havalimanı'ndan ayrılan Türk mürettebat, çalıştıkları şirket aleyhine dava açmak için hukuki süreci başlatması amacıyla, kendilerini karşılamaya gelen bir avukata vekaletname vermek üzere notere gitti.
Havalimanında gazetecilere bir açıklama yapan Soysal, mahsur kalan mürettebatın ailelerininTBMM’de sesini duyurduğunu anlatarak, birilerinin yaşananlara kulaklarını tıkadığını ileri sürdü.
Soysal, mürettebatın sağ salim gelmesinin mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, ''155 gündür bir dram yaşanıyordu. Kayıt dışı çalıştırılan ve orada açlığa susuzluğa mahkum edilen gençlerimiz ailelerine kavuştular. Medya bu konuda üzerine düşeni yapmıştır. Hiçbir gencimiz dünyanın bir ucunda mahsur kalmamasını diliyoruz. Bu konuda daha duyarlı olmamız gerekiyor'' dedi.
Mahsur kalan Panama bayraklı ''Mira'' isimli geminin kaptanı Hasan Sandıkçı ise gemide 3 ay kaldıklarını anlatarak, okyanusta yaşanan hava şartları nedeniyle geminin daha fazla dayanmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Sandıkçı, geminin su aldığını ve yakıtları olmadığından gemideki suyu tahliye edemediklerini ifade ederek, Dışişleri Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve Hindistan'daki büyükelçilik yetkililerinin kendileriyle yakından ilgilendiğini kaydetti.
Hindistan'daki bürokrasinin çok ağır işlediğine dikkati çeken Sandıkçı, kurtarılmalarını sağlayan herkese teşekkür etti.
Mürettebattan Mustafa Öksüz de yardım çağrılarına cevap alamadıklarını anlatarak, gemideki suyu tahliye etmek için kendilerine yakıt getiren gemiye bindiklerini ve bu sayede kurtulduklarını ifade etti.
Atatürk Havalimanı'ndan ayrılan Türk mürettebat, çalıştıkları şirket aleyhine dava açmak için hukuki süreci başlatması amacıyla, kendilerini karşılamaya gelen bir avukata vekaletname vermek üzere notere gitti.