ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı NTV'ye konuştu: ABD, Rusya ile savaş istemiyor

Rusya, Ukrayna topraklarına saldırı başlattı.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried, NTV'ye özel açıklamalarda bulundu. 

Deniz Kilislioğlu'nun sorularını yanıtlayan Donfried, "ABD, Rusya ile savaş istemiyor" dedi. 

Putin'in ittifakı bölmeye çalıştığını belirten Donfried, "ABD'nin müttefikleriyle işbirliği Putin'i şaşırttı" şeklinde konuştu. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, "Rusya saldırılarını artırırsa daha büyük yaptırımlarımız bekliyor" ifadelerini kullandı. 

Sizce geniş çaplı bir sıcak çatışma olasılığı var mı sadece ukrayna ve rusya arasında değil. Nato ülkeleri ve rusya arasında daha geniş çaplı bir çatışma olur mu? Bu noktaya gelinir mi sizce?

ABD Rusya’yla savaş istemediği konusunda çok açık oldu. Ukrayna’ya asker göndermedik. Böyle bir planımız da yok ancak ABD NATO müttefikleriyle birlikte NATO’nun doğu ve güneydoğu kanadını güçlendirme adımları attı. Hassas bu bölgenin güçlendirilmesi konusunda yeni adımlar da atılacak. NATO açıkça belirtti ki Ukrayna’yı işgal edecek olursa sınırlarındaki NATO varlığı daha da artacaktır.

Ukrayna NATO üyesi olmadığından ittifakın 5. Maddesi işletilemiyor ancak Biden Letonya Estonya gib ülkelere asker göndererek ittifakın doğu kanadını güçlendirmeye çalışıyor gibi görünüyor. Peki merak ediyorum. Ukrayna ABD’den tek taraflı olarak ek asker talebinde bulunursa ABD bunu değerlendirir mi?

ABD Ukrayna’ya asker göndermeyecek. Daha önce Ukrayna’da hiç muharip Amerikan askeri olmadı ve Ukrayna’ya verdiğimiz savunma desteği silah yardımını içeriyor. Ukrayna’da şimdiye kadar bulunmuş olan askerler de muharip birlikler değil sadece eğitmenlerdi. Bu çok önemli bir nokta. Çünkü Rus tarafından sınırlarındaki bir NATO tehdidinden bahsediliyor. NATO bir savunma ittifakıdır. Burada saldırgan tarafın Rusya olduğunu net biçimde görmemiz gerekiyor. Ukrayna’yı sindirmeye çalışan saldırganlıkta bulunan Rusya’dır. 2014’te oduğu gibi bugün de açıkça görüyoruz. Bu sebeple gerçekleri net biçimde ortaya koymamız önemli.

Vladimir Putin’i durdurmaya yetmedi. Stratejilerine bağlı kaldı ve planlarını gerçekleştirdi. Peki bu kez ekonomik yaptırımların caydırıcı olması mümkün mü? Başkan biden yeni yaptırımların öncekilerin çok ötesinde olduğunu söyledi ancak bu Rusları durdurmuş görünmüyor.

Rusya ve Putin şunu anlamalı.. Saldırganlığı artıracak olursanız ABD müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte uygulandığı taktirde Rusya’ya muazzam sonuçlar doğrabilecek bir yaptırım paketini devreye sokarız. Buradaki güç amerika birleşik devletierinin Türkiye gibi nato müttefikleri, AB gibi ortaklarıyla bu karşılığı birlikte hazırlaması. Bu birlik ve bütünlüğün Putin’i şaşırttığını düşünüyorum. Çünkü sürekli bizi bölmeye çalışıyordu ancak ABD ile müttefik ve ortaklarının tek ses olarak yaptrıımlar uyguladığını görüyoruz. Dün ve ondan önceki gün Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar açıkladık. bankacılık yaptırımları, kamu borcuna yönelik yaptırımlar ve Putin’in yakın çevresine yönelik yaptırımlar duyurduk. Bu yaptırımlar 2014’de düşündüğümüz yaptırımlar değildi. Rusya saldırganlığını artırırsa hazırda daha büyük ve etkili yaptırımlarımız da uygulanmaya hazır olarak bekliyor. Rusya yine de aynı saldırganlığı sürdürecek olursa ağır bir bedeli olacaktır.

ABD ve müttefiklerinin işbirliğinden bahsettiniz. Türkiye’nin pozisyonunu sormak istiyorum. ABD cunhurbaşkanı’nın her iki tarafın liderleriyle yakın temas içerisinde Zelenski ve Putin ile iki görüşme gerçekleştirdi. Türkiye’nin katkısı ne olabilir bu konudaki beklentiniz nedir ?

Türkiye’nin Ukrayna’ya desteğini ve işbirliğini büyük memnuniyetler karşılıyoruz. Türkiye hem Ukrayna ve Rusya ile ilişkilerini Minsk anlaşmasının uygulanmasını sağlamak için kullanmak amacıyla geçmişte de kullandı.

Minsk anlaşmalarına geri dönülmesi mümkün mü ?

Demek istediğim Putin Minsk anlaşmalarının yırtılıp atıldığı konusunda çok açık. Yani diplomasi yolunu reddeden taraf Rusya. Bu sebeple Dışişleri Bakanı Blinken Rus mevkidaşı Lavrov’a bir mektup göndererek bu hafta yaşananların ardından Cenevre’deki görüşmenin imkansız hale geldiğini aktardı. Bunun da büyük bir talihsizlik oldunu düşünüyorum