Cesetleri gömecek yer bulunamıyor

Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk NTV'ye konuştu. Uygurluların sokağa çıkmasına izin verilmediğini ve bir tiyatro salonunda 200'den fazla ceset bulunduğunu anlattı.

Cesetleri gömecek yer bulunamıyor

Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk bölgedeki durumu NTV'ye anlattı.


Yaşananların bir haftalık katliamlarla izah edilemeyeceğini ve olayların perde arkası olduğunu belirten Tümtürk, şunları kaydetti:

"1949’da komünist Çin tarafından işgal edilen Doğu Türkistan, maalesef çok yoğun bir soykırım ve asimilasyon politikasına maruz kaldı. Doğu Türkistan’da, aile planlaması adı altında uygulanan nüfus kontrolü, nükleer denemeler, işsizlik, açlık, sefalet, yoksulluk, insan hakları ihlalleri ve zulüm bugünkü faciayı meydana getirdi. Son üç gün içinde ölü sayısı, bizim elimize geçen bilgilere göre en az 600 civarındadır. Tam teyit edemediğim rakamlara göre ise bu sayı 2 bin ile 3 bin arasında değişiyor.

Henüz bugün aldığım bir bilgiyi arz ediyorum: Doğu Türkistan’da iki tane cami imha edildi. Birisi yakılarak, birisi patlatılarak. Ayrıca bir Uygur tiyatrosunda 100 ile 200 civarında Uygur gencinin cesedinin bulunduğu bilgisi elime ulaşmış durumda. Cesetleri saklayacak yer yok. Tiyatro boş olduğu için içine koymuşlar.

Dün gece artık bu katliama dayanamayan Uygur polisleri, Urumçi’de görev yapan çok az sayıdaki Türk kardeşimiz, Çin asker ve polislerinin de katıldığı katliamı hazmedemedi ve Uygurların yaşadığı mahallelerde koruma amaçlı barikat oluşturdu.

SOKAĞA ÇIKMAK SADECE UYGURLULARA YASAK
Bölgedeki sokağa çıkma yasağı da sadece Uygurlulara uygulanıyor. Bütün Çinliler sokakta. Sokağa dökülen Uygurlular da temizleniyor, toplu halde imha ediliyor. Uygurlular ancak beş-altı mahallede, 1000-2000 kişilik gruplar halinde kendilerini koruyabiliyorlar. Hiç birinin elinde tek bir silah ve tabanca yok.

Şu anda Doğu Türkistan tamamen izole edildi, hiç bir iletişim aracı yok, hiç bir bağlantı yok. Ben de mobil telefonla bir bağlantı sağlayabiliyorum. Derhal ve derhal BM'nin, İslam Konferansı Teşkilatı'nın ve özellikle Türkiye’mizin; sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Bey'in ve sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'in, işgalci Çin yönetimine karşı, orantısız güç kullanmayı bir an önce durdurması gerektiğini ifade etmelerini istiyorum.

Sayfa Yükleniyor...