Son Dakika: Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi

SON DAKİKA: İstanbul'daki Kudüs Zirvesi'nden tarihi bir çağrı yapıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nden sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi. Sonuç bildirgesinde ABD'nin Kudüs kararı kınandı. Zirve sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tarihi zirveyle Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür. Diğer ülkeleri de tanımaya davet ediyorum" dedi. Erdoğan, ABD'nin yanlış karardan bir an önce dönmesini beklediklerini belirtti.

Son Dakika: Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi

Son Dakika: İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nin sonuç bildirisinde, Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi. 

Sonuç bildirisinde, uluslararası topluma Doğu Kudüs’ü Filistin’in işgal altındaki başkenti olarak tanıma çağrısı yapıldı.

"ABD YÖNETİMİ BARIŞ SÜRECİNDEKİ ROLÜNDEN ÇEKİLMELİ"

İslam İşbirliği Teşkilatı sonuç birdirgesinde, "ABD yönetimi barış sürecindeki rolünden çekilmeli. ABD geri adım atmazsa,tüm sonuçlarından sorumlu olacaktır" çağrısı da yapıldı. 

İİT'NİN SONUÇ BİLDİRGESİNDE ÖNE ÇIKAN MADDELER: 


  • Doğu Kudüs'u Filistin'in başkenti olarak ilan ediyoruz.
  • Bütün ülkeleri bunu tanımaya çağırıyoruz.
  • ABD'nin Kudüs kararını kınıyoruz.
  • ABD'nin Kudüs kararı Filistin halkının haklarına saldırıdır.
  • ABD barış sürecindeki rolünden çekilmeli.
  • ABD geri adım atmazsa tüm sonuçlarından sorumlu olacak.
  • BMGK'nın harekete geçememesi halinde (Kudüs'e ilişkin) bu ağır ihlali BM Genel Kurulu’na götürmeye hazırız.
  • Bütün devletler diplomatik misyonlarını Kudüs'e taşımaya davet edilmiştir.
  • BM derhal sorumluluklarını üstlenmeli. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ÇAĞRI YAPMIŞTI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvedeki konuşmasında dile getirdiği, "Tüm dünyayı Kudüs’ü Filistin’in işgal altındaki başkenti olarak tanımaya çağırma" önerisi, sonuç bildirisine de yansıdı. 


İslam ülkeleri, bildiride Doğu Kudüs’e ilişkin kararlarını teyit ederek, uluslararası toplumun çağrıya olumlu yanıt vermesini istedi.

ZİRVE SONRASI AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri El Useymin zirve sonunda açıklama yaptı. 

İİT GENEL SEKRETERİ: ÇÖZÜM İKİ DEVLET TEMELİNDE OLABİLİR

İlk olarak sözü alan Genel Sekreter El Useymin yaptığı açıklamada, "Çok sayıda devlet başkanı Kudüs'ün kırmızı çizgi olduğunu vurguladılar. Hiçbir şekilde Kudüs'ün kutsiyetine halel getirecek bir duruma rıza göstermemiz söz konusu değil dediler. Çözüm sadece iki devlet temelinde olabilir. Şüphesiz bütün ülkeleri ile biz bu kararları paylaşacağız. dedi.

ABBAS: İSLAM ÜLKELERİ KUDÜS HALKININ YANINDA OLMALI

Abbas da konuşmasında şunları kaydetti: "Bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış ender İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını aldıktan sonra bu konu tamamıyla bizim açımızdan BM'nin kararlarına aykırı olduğu için bu toplantıyı yaptık. ABD'nin kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz. Bizler de buna karşı bir tepki gösterdik. İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleştirdiği zirve bu hareketin ilk adımı oldu. Çok önemli kararlar aldık. Bizler kendi açımızdan şunu net bir şekilde ifade ettik. Bizler Filistin olarak ABD'yi çözüm süreci içinde arabulucu olarak kabul edemeyiz. En açık olan tarafsızlık şartını ABD yitirmiştir. Artık biz BM Güvenlik Konseyi'ne gideceğiz ve bu kararın iptali için başvuracağız. Kudüs'ü korumak istiyorsak halkına karşı boykot uygulamayız. İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi bir konu, Kudüs ziyareti başka bir konu. Burada bütün İslam ülkeleri somut projelerle Kudüs halkının yanında yer almalı. Eğer bunu yapmazsak oradaki halk belki de ülkelerini terk etmek zorunda kalacaklar.  "

ERDOĞAN: KUDÜS'ÜN SAHİPSİZ OLMADIĞINI GÖSTERDİK

Kararı değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Bugün de İİT'nin tarihi misyonuna yakışır anlamlı kritik bir zirve toplantısı gerçekleştirdik. Bu tarihi zirveyle Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Bundan böyle taraf olan ABD'nin arabuluculuk yapması söz konusu olamaz. Arabuluculuk konusu artık İİT'nin tüm yetkililerinin aramızda görüşmek suretiyle bunun üzerinde durmak lazım. Gerekirse BM'de bu konunun değerlendirilmesi lazım.

1947'den günümüze Filistin topraklarının görünümü var. 1947'de bir paylaşım planı var, BM'nin. 1949 ve 1967'de Filistin ciddi manada küçülmeye başlıyor. İsrail ise orada büyütülüyor. Kurt-kuzu paylaşımı var ya, kurt bile böyle adaletsiz bir paylaşım yapmaz. Bu toprakların gerçek sahibi Filistinliler. Şimdi İsrail neredeyse tamamına yerleşmiş durumda, bununla da doymuyor tamamını almanın gayreti içinde. Trump efendi bunun geyreti içinde. Evangelist siyonist mantığın ürünüdür şu andaki tablo. Sultan Abdülhamit'e yaptıramadıklarını şimdi yaptırma gayretindeler. Bu konudaki duruşumuzu Kudüs bizim kırmızı çizgimzdir diyerek tüm dünyaya ilan ettik. ABD yönetimi tüm itirazlara rağmen hukuk dışı açıklamasını yaptı. Bu kararın vicadan, hukuk, tarih önünde hükümsüz olduğunu belirtiyoruz. Kendi çalar, kendi oynar o kadar açık. Bugünkü zirve toplantısına dışişleri Bakanları, farklı bakanlar da buraya katılarak 50'yi aşkın ülkeden katılım oldu. Her açıdan güçlü bir zirve toplantısı yapıldı. Kudüs konusundaki vahdet toplantısının herkese ibret olmasını diliyorum. Zirve toplantısının ardından nihai bildirinin yanı sıra ülkemizin ev sahibi olarak hazırladığı Kudüs'e Özgürlük adlı deklerasyon yayınlandı.

"ABD'NİN YANLIŞ KARARINDAN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ"

İİT'nin bugünkü zirvesi ABD'nin attığı provokatif adımın vehametini göstermesi açısından tarihi bir mesajdır. ABD makamlarının bu yanlış kararından bir an önce dönmesini bekliyoruz. Zirvenin Kudüs'le dayanışma için birlikte hareket temasıyla yapılmış olması  bu kararlılığın ispatıdır. BM tarafından kabul edilmiş kararları hatırlattık. Kudüs'ün kaderi kandan beslenen bir ülkenin ellerine bırakılamaz. Ey Trump, sen bu İsrail'in mi arkasında duruyorsun? Burada işkence, terör var. Ama ben artık normal karşılamaya başladım, savunur. YPG'yi PYD'yi DEAŞ'a karşı cepheye süren Trump anlayışı bunu da yapar. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs tüm insanlığın ortak mirasıdır. ABD yönetimi yanlış kararından dönene kadar İsrail işgali bitene kadar Kudüs mücadelemizi sürdüreceğiz. İsrail'in işgal ve saldırılarının sadece Kudus'le ilgili olmadığını da görüyoruz. Zehirli sarmaşık gibi 47'den beri Filistin topraklarını gasbediyor. Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen bağımmız Filistin devleti talebinden geri adım atmayacağız. BM başta olmak üzere tüm platformlarda Kudüs'e sahip çıkmaya devam edeceğiz. Güçlü bir Kudüs seferberliğini de başlatacağız.

"FİLİSTİN DEVLETİNİN BAŞKENTİ KUDÜS'TÜR"

Filistin devletini henüz tanımamış tüm ülkelere Filistin devletini tanıma çağrısında bulunuyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür. Diğer ülkeleri de tanımaya davet ediyorum. Adalet ve barış isteyen herkesin bu önemli adımı atacağına inanıyorum. ABD yönetiminin kararı herkesi rencide etmiştir. İşgalci İsrail yönetimi ve bir avuç fanatik dışında  bu kararı tavsip eden kimse yoktur. Artık herkes ABD'nin arabulucu vasfını yitirdiğini dile getiriyor. Filistinlilere devlet terörü uygulayan bir ülkenin sırtını sıvazlayan bir aktörün elbette tarafsız davranması beklenemez. Adaletsizliği gidermek de artık herkesin görevidir. Kudüs önemli, aziz ve mukaddes bir şehirdir. Uzun süredir özlediğimiz vahdet tablosunun bugün olmasını da anlamlı görüyorum. Umutsuz olmayın. Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Müslümanlar asla çaresiz değildir." 

Sayfa Yükleniyor...