'Andımızla uğraşmayın, gidin derslik yapın'

Meclis'te kavga: "Ben sizin adınıza yazdım: ’Doğruyum, çalışkanım, yasağım, haksızlıkları paklamak, haklıyı paylamak, milletimi bölmek, parçalamak; ülküm yükselmek, geriye gitmektir. Varlığım Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığına armağan olsun".

'Andımızla uğraşmayın, gidin derslik yapın'

TBMM Genel Kurulunda, MEB, YÖK, ÖSYM ve 94 üniversitenin 2011 yılı bütçeleri görüşülüyor.

CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Nur Serter, YÖK’ün AK Parti iktidarında başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bakanlar tarafından eleştirildiğini belirterek, "Ama ne zaman YÖK, AKP iktidarı ile uyumlu hale gelmiş, yani siyaseten kuşatılmış, işte o zamandan beri Başbakan’ın ya da AKP’li birinin ağzından YÖK’e yönelik tek bir eleştiri duyulmadı" dedi.

Serter, şunları söyledi:

"YÖK, yükseköğretimin tarihine, Cumhurbaşkanı ve AKP zihniyetinin uzantısı üyelerle yapılandırılan bir kurum olarak geçecektir. Artık YÖK, AKP için dikensiz gül bahçesine dönüşmüştür ve bu dikensiz gül bahçesinden, Sayın Gül, yeni rektörleri derleyerek, alınan oy sayısına bakılmadan demokrasi söylemini sürdürmeyi her nasılsa devam ettirebilmektedir."

"KATSAYI, SADECE İMAM - HATİP LİSELERİNİN ÖNÜNÜ AÇAR"
Katsayı konusu tartışılmaya başlandığı zaman, "Bunun meslek liselerinin önünü açmayacağını, sadece imam-hatip liselerinin önünü açacağını" söylediklerini belirten Serter, şöyle konuştu:

"2009’da meslek lisesi mezunlarının lisans programına giriş oranı yüzde 6,2 iken, bu oran katsayı değiştikten sonra 2010’da yüzde 5,7’e düştü. Teknik liselerde de oran yüzde 12,5’ten 9,7’ye geriledi. Bu oran endüstri meslek ve kız meslek liselerinde de düşmüştür. İmam-hatip liselerinde ise yüzde 17’den 21’e yükselmiştir. Bu da katsayı uygulamasının nasıl AKP’ye arka bahçe yetiştirmek için kullanıldığını göstermektedir."

AK Parti milletvekilleri, Serter’e laf atarak tepki gösterirken, bir milletvekili, "İkna odaları aç sen" dedi.

BAŞKANVEKİLİ, MİLLETVEKİLLERİNİ UYARDI
CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, kürsüye geldiğinde, karşılıklı laf atmaların devam etmesi üzerine, "Öyle anlaşılıyor ki muhalefete dayanamıyorsunuz. Oradan laf atmanın bir anlamı yok, gelin burada konuşun ayıp, ayıp" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da yerinden konuşan CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’yi göstererek, "Lan diye hitap ediyor" derken, Ekici, "Öyle bir kelime yok" karşılığını verdi.

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu da milletvekillerini, konuşmalarına dikkat etmeleri konusunda uyardı.

Koçal, eğitim kurumlarının tamamen tarikat ve cemaatlerin kontrolüne geçtiğini ileri sürdü. KPSS sorularının 350 kişiye verildiği söylenmesine rağmen, bu soruların 5 bin kişiye gönderildiğini iddia eden Koçal, "Bu, büyük bir skandaldır. Sorular bu kadar kişiye ulaştığını göre, bu sıradan bir olay
değildir, örgütlü bir olaydır" diye konuştu.

Ali Koçal, bu olayda tutuklanan "reis" adlı birisinin, "Soruları cemaatten ve cemaate yakın kişilerden aldım" dediğini öne sürerek, "Bu işin arkasında tarikat, cemaat gücü mü var? Yoksa bu operasyon, ÖSYM’nin ele geçirilmesi için mi düzenlendi?" diye sordu.

Koçal, "Şimdi ÖSYM ile ilgili yeni bir değişiklik yapılıyor. Özcan skandalları yerleştirme merkezi olacak herhalde" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat ise üniversitelere rektör atamasında "türban bildirisine" imza atıp atmadıklarının dikkate alındığını iddia etti.

Arat, "Parasız eğitim isteyen öğrencilerin karanlık amaçları yok. Onlar ’çocuklara 25-30 gönder’ diyebilen bir babaları ve bu emri hemen yerine getiren Remzi Amcaları olmadığı için, dertlerini yumurta eylemleri ile anlatmaya çalışıyorlar" dedi.

"MEGA LİSELER, ULTRA LİSELER..."
CHP Grup Başkanvekili İnce de MEB bütçesinden 2002’de yatırıma yüzde 17,2 pay ayrılırken, şimdi yüzde 5,8 pay ayrıldığını söyledi.

Genel bütçeden Milli yatırımlarına ayrılan payın da yüzde 140 azaldığını savunan İnce, ilköğretim çağındaki çocukların yüzde 1,9’unun eğitimden yoksun olduğunu iddia etti.

İnce, Bakan Çubukçu’nun, bütün liselerin Anadolu lisesi yapılacağını söylediğini ifade ederek, "Yakında mega liseler, ultra liseler görürsek hiç şaşırmayalım" diye konuştu.

MEB Müsteşar Yardımcısı’nın, "görevi kötüye kullanma" suçundan sabıkasının olduğunu ileri süren İnce, şunları söyledi:

"VARLIĞIM RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN"
"Sayın Bakan, sürekli andımızla uğraşıyorsunuz. ’Bu andı ben bile yazarım’ dediniz. Bu size bol gelir. Ben sizin adınıza yazdım: ’Doğruyum, çalışkanım, yasağım, haksızlıkları paklamak, haklıyı paylamak, milletimi bölmek, parçalamak; ülküm yükselmek, geriye gitmektir. Varlığım Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığına armağan olsun’. Andımızla, İstiklal Marşı ile uğraşmayın, bunlar size 10 numara büyük gelir. Siz gidin derslik yapın, ikili eğitimi bitirin, büyük işlere ’devrim yapacağım’ diye karışmayın."

SAMANLIK TARTIŞMASI
AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, bütçeden en büyük payı Milli Eğitim Bakanlığına ayırdıklarını, hükümetleri döneminde 160 bine yakın derslik ile bilişim teknolojisi sınıfları yapıldığını ifade etti.

Taşar, eğitim alanında yapılan bazı çalışmaları anlattı.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, katsayı adaletsizliğinin bir nebze de olsa giderildiğini, bu adaletsizliğin ülkeye yüksek fatura çıkardığını belirtti. Sanayi nitelikli eleman ararken katsayı nedeniyle çocukların işsiz kaldığını belirten Işık, şunları kaydetti:

"Meslek liselerinin önünü kesmeye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur. Bu böyle bilinmeli ama belli ki bazı arkadaşlarımız hala ikna odalarından çıkamamışlar. Belli ki darbe çığırtkanlığı yapanlar hala huylarından vazgeçmemişler.

Biz Genel Başkanımıza, liderimize bağlıyız. Sayın Genel Başkanımız sadece Türkiye’nin değil dünya lideri. Biz ona bağlıyız ama burada ant okuyanlar, kendi andını çıkıp okusun. Bir zaman ’Sayın Baykal solu sağa kaydırıyor, solun başına en büyük beladır’ diyen daha sonra ’Sayın Genel Başkanım senin sağlığın için her gün dua ediyorum’ konumuna gelen daha sonra da kaset skandalıyla dengeler değişince bir anda bir başka ekibin uçbeyi haline gelen ve ’genel başkanın ne dediği önemli değil ben bir yerlerle görüşmeden bazı şeyleri söylemedim’ diyenler bugün kendi rüşdünü ispat etmek için sayın Genel Başkanımıza, AK Parti kadrolarına sataşmaktadır."

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Işık’ın bu sözleri üzerine sataşma nedeniyle söz aldı.

İnce, "Hayatımın hiç bölümünde hiç bir genel başkana yağcılık yapmadım yani seni gibi hiç olmadım. Ben 15 yaşımda CHP’deydim. 1979’daki ara seçimlerde daha çocukken bir samanlığın duvarına yazdığım CHP yazısı hala durur. Hayatımın bütün bölümlerimde CHP’ye hizmet ettim. Ama Genel Başkanımıza saygı duyarız ayrı mesele. Zaman zaman ters düşmüşümdür, bunu da söylemişimdir" diye konuştu.

Konuşması sırasında AK Parti sıralarından laf atılması üzerine İnce, "İstersen gel sana samanlık kültürünü dışarıda anlatırım, milletin kürsüsünden olmaz. Terbiyeli ol" karşılığını verdi.

İnce, sözlerini "Ben hiç bir zaman yağcılık yapmadım ama sen yağıcılıkla buradasın. CHP’nin yağcılık felsefesi yoktur. Genel başkanımız ayrılmış olabilir, ağzımızdan tek bir kötü laf duydunuz mu? Ama sizin genel başkanınız bugün ayrılsın yarın ağzını açarsın, biliyorum. Partilerin içişlerine karışma. Bak seçimlerde partinde bir çelişki olabilir, hangi taraftan olacaksın, İstanbul mu Kayseri tarafından mı? Doğru ata oyna, yanlış yapma" dedi.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık da sataşma nedeniyle yeniden söz aldı. Işık da şunları kaydetti:

"Benim ismim Fikri Işık. Ben buraya yağcılıkla gelmedim. Partimin her kademesinde görev yaptım. Bizdeki bağlılıkla sizdeki yağcılığı birbirine karıştırmayın. Biz genel başkanımıza bağlıyız, bu ülkeye hizmet ettiği için onun arkasında dimdik duruyoruz. Bu grubun tamamı bunu her vesileyle ispat etti. En son Anayasa görüşmelerinde ispat etti. Ben de bu grubun bir üyesi olmaktan büyük onur duyuyorum. Sayın başbakanımızın da ömrümüzün sonuna kadar bağlı olacağımızı
da ifade ediyorum."

"SOSYAL YÖNÜ OLAN BİR BÜTÇE"
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, YÖK’ü eleştirirken yaptıklarını da hatırlamakta büyük yarar olduğunu söyledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Edibe Sözen, 2002’den beri üniversiteler konusunda "gerçekten düşündüklerini ve icraat yaptıklarını" ifade etti.

Üniversite sayısında en yüksek artışın son 8 yılda görüldüğünü ifade eden Sözen, burslarda 2002’den bu yana yüzde 344’lük artış olduğunu bildirdi.

Sözen, "2011 bütçesi toplumsal duyarlılığı, sosyal yönü olan bir bütçedir" dedi.

Sayfa Yükleniyor...