Üniversitelerin gelişmesi için toplumun tüm katmanlarına görevler düştüğünü ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, şunları söyledi:
''İlerleyen, gelişen, dönüşen ve değişen Türkiye'nin bulunduğu noktadan daha ileriye ulaşabilmesi bakımından üniversitelerimizin şu anda bulunduğu yerden daha ileri noktada olması lazım. Gelişmişliğin temel göstergesi olan bilimsel verileri vurgulayabilmek açısından hükümetimizin yaptığı çalışmalarla, 8 yıl öncesine göre ar-ge projelerine ayrılan pay 20-22 kat artırılmıştır. Bu oran Gayri Safi Milli Hasıla içinde halen yüzde 2 mertebesinde bulunmamaktadır. Ama gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizim de bu rakamı olabildiğince bir önceki yıla göre daha fazla artırıcı ve araştırma geliştirme projelerine daha fazla yer veren bir tarza ulaşmamız lazım. Temel hedefimiz de budur.''
Yıldız, Erciyes Üniversitesi'nin yanı sıra Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi ve Abdullah Gül Üniversitesi'nin bilimsel seviyeyi yükseltebilecek potansiyeli oluşturduğunu kaydetti.
ÜNİVERSİTE SAYISI 2 KATINA ÇIKTI
Türkiye'deki üniversite sayısının 8 yıl öncesine kadar hemen hemen 2 katına çıkartıldığını, hükümetin bu konudaki çalışmalarının süreceğini belirten Yıldız, şöyle devam etti:
''31 OECD ülkesi arasında değerlendirme yaptığımızda, 25-64 yaş grubundaki çalışabilir nüfusun eğitim seviyesini daha da yükseltmemiz gerekiyor. Bu yaş grubunun toplam nüfusa oranına baktığımızda ilkokul mezunu seviyesi yüzde 59 seviyesinde. Bu rakam, gelişmiş ülkelerde çok daha düşük. Bize düşen, hem üniversiteye hazırlık ile ilgili ön eğitimin ve ortaöğretimin hızlandırılması, hem de üniversite sonrası ile ilgili eğitimin hızlandırılmasıdır. Çünkü, bu rakam OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 29, AB ülkeleri arasında yüzde 28 civarında. Yine bu yaş grubundaki insanların ülkemizde ortaokul bitirme oranı yüzde 11, liseyi bitirme oranı yüzde 18 ve üniversite bitirme oranı yüzde 12'ler civarında. Bizim hemen hemen iki kat performans sergilememiz lazım. Zaman zaman (Mardin'de, Muş'ta kurulan üniversitelerin bize ne faydası olacak) diye eleştiriler karşısında bu açıdan baktığımızda çok tutarlı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.''
Güney Kore'de yaptıkları toplantılarda, Erciyes Üniversitesi'nde Kore Dili bölümünün kurulmasından övgüyle bahsedildiğini, bazen mütevazi çalışmaların kendi sınırlarımız dışında büyük akisler oluşturduğunu gördüklerini anlatan Yıldız, üniversitelerin önündeki sıkıntıların kaldırılması için gerekli gayreti göstereceklerini vurguladı.
YÖK İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
Yıldız, YÖK ile ilgili çalışmalar yürütüldüğünü de ifade ederek, şu noktalara değindi:
''Başbakanımız rektörlerle yaptığı toplantıda da dile getirdi. YÖK'ün işleyiş tarzı ile ilgili komisyon marifetiyle çalışmalar başladı. Önümüzdeki eğitim öğretim yıllarında daha iyi olması için hem kanuni düzenleme yapılacak, hem de YÖK'ün uygulamaları ile ilgili çalışmalar olacak. Artık, korkularımızdan arınmış olmamız lazım. Yalnızca komünizmden korkularak Rus dilinin yasaklandığı, irticadan korkularak Arapça bölümlerinin kapatıldığı dönemler geçti. Üniversitelerimizde rahatlıkla bu çabaların sarf ediliyor olması lazım.
Nükleer güç santralleri konusunda Rusya ve Japonya ile yürüttüğümüz çalışmalar var. Yapacağımız santralde bu dillerde eğitim yapmış arkadaşlarımıza çok fazla ihtiyacımız olacak. Japonya ile yürüttüğümüz nükleer güç santralleri müzakerelerinde kendilerine sürdüğümüz şartlardan birisi burada bir üniversitenin kurulmuş olmasıdır. İnsan kaynakları olmaksızın bu çalışmaları yürütme imkanı kalmamıştır. Bütün bunların insan kaynaklarını zenginleştirerek genç nüfusa dayalı olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki süreçte gelişen Türkiye'nin temel mimarlarını gençlerimiz oluşturacak.''
- Etiketler :
- Haberler
