Haberler - İHA - Anadolu Ajansı 20.08.2020 - 14:27
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, plajların açılışı dolayısıyla yaptığı açıklamada, Kadriye'de 90 bin, Belek'te 60 bin metrekarelik alanda oluşturulan plajların bugün itibarıyla vatandaşların kullanımına sunulduğunu söyledi.
Geçen yıl Bodrum ve Çeşme'de ücretsiz halk plajı açılışı yaptıklarını anlatan Alpaslan, "turizmin başkenti" Antalya'da da turizm açısından önemli iki bölgenin halk plajına kavuştuğunu belirtti.
Yerli ve yabancı herkesin plajlardan yararlanabileceğini dile getiren Alpaslan, "Altyapı ve kapasitemiz yeterli düzeyde. Çok nitelikli, geniş ve ferah bir alan, 5 yıldızlı tesis niteliğinde" dedi.
Türkiye'nin turizm gelirlerinin artması ve sektörde daha iyi noktaya gelebilmesi için önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Alpaslan, vatandaşların daha uygun fiyatlarla ve daha nitelikli tatil yapabilmeleri, denize girebilmeleri için de gerekli adımları attıklarını kaydetti.
Kadriye ve Belek'teki halk plajlarını örnek gösteren Alpaslan, "Yiyecek ve içecek hizmetleri çok makul ve uygun fiyatlarla verilecek, onun dışında denize girme, otopark, spor alanları ve diğer hizmetler ücretsiz olacak" diye konuştu.
Alpaslan, denizden mahrum turizm tesislerinin misafirlerinin de plajlardan yararlanabileceğini söyledi.
Belek Halk Plajı'nda, bin kişilik ücretsiz plaj alanı, 300 araç kapasiteli otoparkı, kafe ve restoranları, çok amaçlı spor sahaları, yöresel ürünler halk pazarı yer alıyor. Plajda Covid-19 tedbirleri kapsamında 400 şezlong hizmet verecek.
Kadriye Halk Plajı ve Mesire Alanı'nda ise, 3 bin kişilik ücretsiz halk plajı, piknik için elverişli 16 bin metrekarelik mesire alanı, 250 araç kapasiteli otoparkı, kültür ve sanat aktivite yerleri, kafe, restoran, pastane, spor ve etkinlik alanları, yöresel ürünler halk pazarı bulunuyor. Burada ise 600 şezlong vatandaşların kullanımına sunulacak.
Plajlar engelli vatandaşların kullanımına da uygun olacak.
Ayrıca doğa ile dost bir strateji izleyen Bakanlık, her iki plajda da, nesli tükenmek üzere olan ve koruma altına alınan Caretta Caretta kaplumbağaları için koruma ve tedavi merkezlerine yer verecek.
Dünya genelinde 46 ülkede uygulanan "Mavi Bayrak Programı" kapsamında, Türkiye geçen yıl 459 olan Mavi Bayraklı plaj sayısını 463'e yükseltti. İşte TÜRÇEV verileriyle hazırladığı Türkiye'nin Mavi Bayraklı plajlarının tam listesi...
Bu sayıyla Türkiye, 463 plajı ile 2019'de dünya üçüncüsü oldu.
Mavi Bayrak'ta Antalya 202, Muğla 102, İzmir 49 plajla başı çeken iller oldu.
Van ise denize kıyısı olmamasına rağmen Mavi Bayraklı plaja sahip olan tek il olarak kayda geçti.
Mavi Bayrak'ta İspanya 578, Yunanistan ise 468 plajla ilk iki sırayı paylaşan ülkeler oldu.
Türkiye, ödüle hak kazanan 22 marinası ile de dünya sıralamasında 7. sırada yer aldı. D-Marin’in Didim, Göcek ve Turgutreis’te bulunan 3 marinası, bu yıl da Mavi Bayrak’ı dalgalandırmaya devam edecek. Yani Türkiye’de 22 marinaya verilen Mavi Bayrak’ tan üçünün sahibi D-Marin oldu.
Türkiye’nin en ünlü plajlarından Antalya’daki Kaputaş Plajı, İngiliz Guardian gazetesi tarafından da dünyanın sayılı plajları arasında gösterilmişti. Bu plaj yıllardır temiz denizi ile Mavi Bayrak listesinde yer alıyor.
Türkiye'nin bir diğer ünlü plajı da Fethiye yakınlarındaki Ölüdeniz'de bulunan "Kelebekler Vadisi". Turizm tanıtma posterlerinde Türkiye’nin sembolleri arasında yer alıyor.
Çeşme'deki Ilıca Plajı da yıllardır Ege'nin en iyi sahilleri listesinin zirvesinde yer alan bir plaj.
İşte Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) verileriyle Türkiye'nin Mavi Bayraklı plajlarının tam listesi...
Mavi Bayrak, plaj ve marinalara verilen, uluslararası bir çevre ödülüdür.
Mavi Bayrak, Çevre yönetimine önem verildiğini, Çevre bilincinin oluşturulmasına yönelik etkinliklerin yapıldığını, deniz suyunun temizliğini, plaj veya marinayı kullananların ihtiyaçlarına cevap verecek donanım ve güvenliğe sahip olduğunun garantisi niteliğindedir.
Bu ödül sadece plajlar için değil, aynı zamanda marinalar ve yatlar için de verilmektedir. Mavi Bayrak Ödülü nü alabilmek için, plajlar için 33 ve marinalar için 25 kriterin sağlanması gerekmektedir.
Plajlardan 15 günlük aralar ile sezon boyunca deniz suyu numunesi alınmakta, mikrobiyolojik düzeyde ve üç parametrede analizler yapılmaktadır.
Bu analizler “Avrupa Birliği Yüzme Suyu Direktifleri” kapsamında değerlendirilmektedir.
Marinalar için ise deniz suyu analizi istenmemektedir.
Deniz suyunun fiziksel görüntüsü, ana kriter olarak değerlendirilmektedir.
Söz konusu numune alma ve analiz işlemleri Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmakta ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da bir kısmı finanse edilmektedir.
Mavi Bayrak, doğanın ve plajı kullanan seyahat severlerin korunmasını öngördüğü kadar, Uluslararası Turizm pazarında da büyük öneme sahiptir.
Zira tatil yöreleri için önemli bir prestij ve tüketiciler tarafından da, önemli bir tercih sebebi olmaktadır.
Mavi Bayrak Programı ülkemizde 1993 yılında Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde başlatılmış olup, başlangıcından bugüne bir STK olan, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülmektedir.
