Akran zorbalığı ile nasıl mücadele edilmeli?

Birçok tehlikeli durum veya davranışın olasılığı ile dahi dehşete düşerek ve her şeyden sakınarak büyüttüğümüz çocuklarımız “akran zorbalığına” maruz kalırsa?

Akran zorbalığı ile nasıl mücadele edilmeli?

Çocuklarımızın akran zorbalığına maruz kalacağını düşünmek bile korkunç değil mi?

Oysaki parkta, salıncaktan, kaydıraktan “aman biri itmesin” diye başında beklediğimiz, yolda yürürken, oyun alanlarında oynarken, itilip kakılmasın diye dikkat ettiğimiz çocuklarımız, okul hayatının başlaması ile birlikte günün büyük bölümünde gözetimimizden uzak kalıyor.

Tabii ki bu durumda çocuklarımızı, kendi çocukları gibi sakınıp koruyan öğretmenleri yanlarında olsa da aslında psikologlar bu konuda, (çocuğumuz zarar görmediği müddetçe) daha sakin ve durumu uzaktan izleyen konumunda kalmamız gerektiğini söylüyor.

Yaramaz, hareketli çocuk nasıldır? Pek çoğumuz yaşayarak öğreniyoruz. Uzmanlara göre, yaramaz veya hareketli olarak adlandırdığımız çocuklar aslında çok sağlıklı beyin ve beden gelişimine sahip. Zaten çocukların hareket etmesi, koşması ve hatta bazen tepki verirken aşırıya kaçması değil mi normal olan? Büyürken öğretilen kurallar ile sönen bu fazla tepki vermek ve hareketlilik durumu bu yaşlarda olması gereken zaten.

• 4-6 yaş grubundaki bir çocuk, çocuğunuza vuruyor veya zarar veriyorsa bu durumu mutlaka ailesi ve okul yönetimi ile paylaşın. Eğer aile durum karşısında, çocuğuyla konuşmayı ve yaptığı hareketin, birine zarar vermenin yanlış olduğunu çocuğuna olumlu bir dille anlattığında çocuk anlıyorsa, bu da sağlıklı bir durumdur. Çocuğun yaramazlık veya hareketlilik hali zarar vermeden devam edecek ama birkaç uyarıdan sonra sönecektir.

Akran zorbalığı ile nasıl mücadele edilmeli? - 1

• Eğer aile durumun vahametinin farkındaysa fakat çocuklarıyla iletişime geçme, anlatma konusunda sıkıntı yaşıyorsa, okul yönetimi ve rehberlik mutlaka aileyi uyum terapisine yönlendirmelidir.

• Ve işte akran zorbalığının en sıkıntılı ve yakın çevre, sınıf ve okul arkadaşları ve ebeveynleri için en zor durumu….

Yeniden belirtmek isterim ki; yaramaz ve hareketli çocuk değil ama bilinçaltında farklı kaygılar besleyen, iletişimi reddeden, çevresindeki çocuklara, istikrarlı şekilde kötü söz veya davranış sergileyen çocuğun çevresindeki diğer çocuklar; akran zorbalığına maruz kalıyor. Ve bu duruma ivedilikle müdahale edilmelidir.

“Akran zorbalığının” en aşılmaz ve kaygı verici aşaması ise; durumun vahametini kabul etmeyen ve sümen altı etmeyi tercih eden ebeveynlerdir.

Çocuğunun yaptığı türlü kaba ve kötü davranışı, görmezden gelip ve hatta ajitasyon yapabilen velileri gördükten sonra, bir anne olarak şunu söyleyebilirim ki; en çok çocuğunun sorunlarını çözmek yerine örtmeyi tercih edenlerdir bence kabahatli olan.

Velhasıl, çocuklarımız meleklerden farksız… Onların davranışlarına şekil veren, yanlış yaptıklarında iletişimi olumlu kurarak, anlatarak kötü davranışları söndürebilecekken sümen altı ederek büyütmek de bizim elimizde. O halde onlara yapacağımız en büyük iyilik, çözüm aramaktır, sorunları yok saymak değil.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Psikoloji
  • Bebek ve Çocuk Sağlığı

Sayfa Yükleniyor...