'Artık bir kardeşim var'

Aynı kadavradan karaciğer ve böbrek nakli yapılan iki kadın sağlığına kavuştu. Aynı bedenin organlarının yaşama bağladığı iki kadın, aralarında kardeşlik bağı oluştuğunu söylüyor.

'Artık bir kardeşim var'

Samsun'da intihar eden genç bir kızın yoğun bakımda beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine, ailesi organlarını bağışladı. Yıllardır böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmek zorunda kalan Bayburtlu 22 yaşındaki Selma Sevim'e, genç kızın böbreği, 13 yıldır karaciğer yetmezliğiyle mücadele eden Artvinli 38 yaşındaki Melek Kılınç'a da karaciğeri nakledildi.

Organ nakilleri Farabi Hastanesi Organ Nakil Merkezi'nde gerçekleştirilen hastalar, ameliyat sonrasında da aynı serviste, yan yana odalarda taburcu olacakları günü beklediler.

Duygularını anlatan Selma Sevim ile Melek Kılınç, bundan böyle yaşamları boyunca birer kız kardeşleri olduğunu belirttiler.

Artvin'in Arhavi ilçesinde yaşadığını belirten Melek Kılınç, ''Hepatit B hastalığından dolayı 13 senedir karaciğer yetmezliği çekiyordum. Hayatım sürekli kontrol altındaydı. Doktor gözetiminde yaşamak zorundaydım. Moralimi iyi tutmam, devamlı ilaç kullanmam gerekiyordu. Bugüne kadar bir şekilde bunlara dayanmaya çalıştım'' dedi.

Organ bağışını ''şans'' olarak niteleyen Kılınç, ''Böyle bir şans doğdu ve nakil oldu. Çok mutluyum. Bugüne kadar çok çile çektim. Yıllarca Ankara'ya gittim. Hem maddi hem manevi çok zorlandım. Artık bunlar geride kaldı. Ben her zaman yaşamak istedim. İyileşmiş şekilde gezip tozmak istedim. Artık bunları gerçekleştireceğim'' diye konuştu.

ORGAN KARDEŞİ OLDULAR
''Organ kardeşi'' Selma ile de çok iyi bir şekilde kaynaştıklarını dile getiren Kılınç, ''Birbirimizi tanıdığımız, birbirimize bu şekilde bağlandığımız için çok mutluyum. Benim bir kız kardeşim yoktu. Artık bir kız kardeşim var. Çok değişik duygular yaşıyorum'' dedi.

Bayburt'ta yaşadığını anlatan Selma Sevim ise çok küçük yaştan itibaren böbrek rahatsızlığı yaşadığını vurgulayarak, ''Ankara ve Erzurum'da yıllarca tedavi gördüm. Sonra Trabzon'da 5 yıl tedavime devam ettim. Son 4 yıldır da haftanın 3 günü diyalize bağlanmak zorunda kalıyordum'' diye konuştu.

Hastalık sürecinin çok kötü olduğunu ifade eden Sevim, ''Her şeyi yiyemiyordum, su içemiyordum. Çok sıkıntılı bir süreçti. Ancak nakilden sonra artık her istediğimi yapabiliyorum. En önemlisi su içmekti, kana kana su içebiliyorum'' dedi.

"HERKESİN ORGAN BAĞIŞLAMASINI İSTİYORUM"
Hastaneden taburcu olduktan sonra hastalığı nedeniyle yapamadıklarını gerçekleştireceğini anlatan Sevim, şunları söyledi: ''Yıllarca ızdırap çektim. O nedenle herkesin organ bağışı yapmasını istiyorum. Organ bağışı beni hayata bağladı. Diyaliz merkezlerinde beklemek çok zor. Hastalığım nedeniyle okulumu bitiremedim. Her şeyden mahrum kaldım. Hayatım hastane köşelerinde geçti. O nedenle bizim gibi hastalar için organ bağışı çok önemli.''

Sevim, Melek Kılınç ile ''donör kardeşi'' olduklarını anlatarak, ''Aramızda güçlü bir bağ ve sıcaklık oluştu. Ben Bayburt'tayım, o Artvin'de. Ama bundan sonra sürekli görüşeceğiz'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...