‘Kapalı ameliyat’ yaygınlaşıyor

Laparoskopik cerrahinin kullanım alanının giderek genişlediği, ancak açık ameliyatların yerini tamamen alamadığı bildirildi.

‘Kapalı ameliyat’ yaygınlaşıyor

Kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi uygulama kolaylığı, daha az kanamaya neden olması, daha küçük iz bırakması gibi avantajlarından dolayı hem doktorlar hem de hastalar tarafından tercih ediliyor.

Fıtık ve kapalı safra kesesi ameliyatlarında laparoskopik cerrahinin ''altın standart'' olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cemalletin Camcı, yöntem ve avantajları hakkında şu bilgileri verdi:

''Avantajları nedeniyle hem hastanın hem de doktorların tercih ettiği laparoskopik cerrahi, açık ameliyatların yerini tamamen alabilmiş değil. Hatta ameliyat sırasında oluşabilen bazı durumlarda açık ameliyata dönme ihtimali bile var. Bu durum ameliyat öncesi hastaya bildiriliyor. İltihapsız safra kesesi ameliyatlarında bu ihtimal yüzde 5, iltihaplı ameliyatlarda yüzde 20.''

Doç. Dr. Camcı, ''yandaş hastalığı'' ya da laparoskopi ile ulaşılamayacak bölgede sıkıntısı olan hastalarda açık ameliyatın tercih edildiğine işaret ederek, midedeki sıvı içeriğin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan mide fıtığı ya da sık kullanılan tanımı ile reflünün de laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilen rahatsızlıklardan biri olduğunu belirtti.

BİRÇOK HASTALIĞIN CERRAHİ TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR
Bazı hastalarda dalağın vücudun trombositine karşı antikor ürettiğini, bu durumda dalağın çıkartılması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Cemalettin Camcı, ''Hematoloji bölümünden yönlendirilen hastalara da laparoskopik cerrahi uyguluyoruz. Bu operasyonda önemli olan dalağın herhangi bir bölümünün karın içinde kalmaması. O nedenle bu cerrahinin uzman ellerde yapılması çok önemli'' ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Camcı, böbrek üstü bezi tümörleri ya da bu bezlerin hormon dengesizliği yaratması durumunda bezlerin çıkarılması için de laparoskopik cerrahinin tercih edildiğini vurguladı.

Laparoskopik fıtık ameliyatlarının da iki şekilde yapılabildiğini aktaran Doç. Dr. Camcı, bu yöntemler hakkında, ''Bu ameliyatlar karın zarı içinden ya da zarın dışından yapılabiliyor. Periton içinden yapılan ameliyatlarda fıtığın çıkarıldığı yere yabancı bir madde konularak bariyer yapılıyor. Diğer yöntemde ise karnın içine girilmeden, kasık bölgesinde karın ön duvarı ile kasın arasına girilerek yama konuluyor. Hastanın bu operasyon sonrası iyileşme süreci çok hızlı oluyor ve 2 gün içinde işine, günlük yaşamına dönebiliyor'' bilgisini verdi.

''Laparoskopik cerrahinin kullanım alanı, safra kesesinden fıtık ameliyatlarına, reflüden dalak tümörü ameliyatlarına kadar genişledi'' ifadesini kullanan Doç. Dr. Camcı, ''Avantajları nedeniyle hem hastanın hem de doktorların tercih ettiği laparoskopik cerrahi, açık ameliyatların yerini tamamen alabilmiş değil'' görüşünün altını çizdi.

Sayfa Yükleniyor...