KKKA serumu bu yıl kullanılacak

Kenelerle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) için bu yıl ilk kez hastalığı geçirenlerin kanlarından hazırlanan serumlar kullanılacak.

KKKA serumu bu yıl kullanılacak

Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı açısından metropollerde risk olmadığı halde panik yaratmanın doğru olmadığını, kırsal kesimde farkındalık yaratılarak davranış değişikliği oluşturulmasının büyük önem taşıdığını bildirdi.

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever, son yıllarda KKKA hastalığı nedeniyle her böceğin kene zannedildiğini, bu hastalığı bulaştıran kenelerin havaların ısınmasıyla yerin altında saklandıkları 1-1,5 metre derinlikten yeryüzüne çıktıklarını anlattı.

Bu kenelerin yanlarına yaklaşan konak olması halinde uyarıldığını ve bu konağa doğru "koşarcasına'' gittiklerini belirten Vatansever, şunları söyledi:

İNSAN KENE TEMASI OLMAZSA HASTALIK DA OLMAZ
KKKA hastalığını yapan kenelerin büyük şehirlerle, hatta ahırlarla ilgisi yoktur. Bu keneler Türkiye'de şimdiye kadar bin 100 köyde görüldü. Şehir merkezlerinde bunlara rastlanmıyor. KKKA, tarlalarda çalışanların hastalığıdır. 7 risk bölgesi Yusufeli'den Karabük'e kadar uzanıyor. Bu hastalığa kuru vadi sistemlerinin etrafında rastlanıyor. Meşelik, kurak, yaban hayvanları ve yerden beslenen kuşların bulunduğu yerlerdeki keneler KKKA hastalığı yapıyor. Bu nedenle büyük şehirlerde yaşayanlar panik olmamalı. Büyük şehirlerdekilerin yüzde 60'ı kaplumbağa kenesi olduğu için boş yere telaş yaşanıyor. Tokat, Çorum ve Yozgat çevresindeki keneler KKKA hastalığına yol açıyor.

KKKA hastalığını yapan keneler yerden beslenen kuşları konak olarak kullandıkları için ''doğaya keklik salmanın yararı olmadığını'' vurgulayan Vatansever, bu hastalıkla mücadeleyle ilgili şu bilgileri verdi:

''İnsan kene teması ortadan kalkarsa bu hastalık da ortadan kalkar. Bu nedenle kişisel korunma tedbirleri gerekli. Evcil hayvanların ilaçlanması da kene sayısını azaltır. Biyolojik mücadele, çevre ilaçlaması kesinlikle yapılmamalı. Kırsal kesimde yaşayanlar eve döndüklerinde vücut muayenelerini mutlaka yapmalıdırlar. Nasıl ki her gün ineklerini sağmayı unutmuyorlar, bunu da unutmamalılar. Vücuda tutunan keneler hemen çıkarılmalıdır. Çünkü kene vücutta ne kadar uzun süre tutunursa o kadar çok virüs bulaştırır.''
         
DİNLENMİŞ ETLERDEN GEÇMEZ        
Vatansever, KKKA hastalığını yapan virüsün dış ortama dayanıksız olduğunu, bu yüzden virüsle enfekte hayvanların dinlenmiş etlerinden hastalığın bulaşmadığını belirtti.

Turan Buzgan da, riskli bölgelerde dağıtılmak üzere 200 bin doz temin ettikleri spreylerden dağıttıklarını ve dağıtmaya devam edeceklerini bildirdi. Kırsalda tarımsal faaliyette bulunanlar için bu spreylerin kullanılmasını önerdiklerini ifade eden Buzgan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın da hayvanlar için ilaç dağıttığını anlattı:

''Metropollerde risk olmadığı halde panik yaratmak doğru değil. Aslolan kırsal kesimde farkındalık yaratmak ve davranış değişikliği oluşturmak. Riskli bölgelerdeki köyler için sağlık ekipleri oluşturduk. Ev ev gezerek halkımızı bilgilendiriyoruz. Buralarda öğretmen, imam ve muhtarlardan yararlanıyoruz. Çalışmalarımızı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile koordineli yürütüyoruz. Kene kovucuları ücretsiz dağıtıyoruz.''

''Kenelerin evde mi yoksa bir sağlık kuruluşunda mı çıkarılması gerektiği'' sorusuna, Prof. Dr. Zati Vatansever, ''Keneleri hemen tutunduktan sonra çıkarırsanız risk olmaz. 6-12 saate kadar vaktiniz var. Kendiniz evde çıkartın. Eldiven, gazete veya bir naylon parçasıyla tutarak çıkartabilirsiniz'' yanıtını verdi.

Mehmet Ali Torunoğlu ise kene çıkarmayı bilenlerin bunu evde kendilerinin yapabileceğini, bilmeyenlerin ise hekime gitmelerinin yararlı olacağını belirterek, ''Ancak, bundan sonraki süreçte bu kişiler kendilerini iyi takip etmeli, ateş ve halsizlik gibi durumlarda bir sağlık kurumuna başvurmalıdırlar'' önerisinde bulundu.

3-4 YIL İÇİNDE AŞI ÜRETİLEBİLİR
Doç. Dr. Mustafa Ertek ise KKKA hastalığının tedavisine yönelik kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. 4 ilde hastalığı geçirenlerin kanlarındaki yüksek antikorların toplandığını, bunlardan immünglobulin hazırlandığını anlatan Ertek, bu serumların ön çalışma amaçlı olarak bir kaç hastanede kullanılacağını söyledi.

Ertek, olumlu sonuçlar alındığı takdirde bunların daha geniş bir hasta kitlesi üzerinde de uygulanabileceğini belirtti. Orta vadede ise hastalığa karşı atlardan elde edilen serumların hazırlanmasının öngörüldüğünü bildiren Ertek, uzun vadede de aşı geliştirilmesi üzerinde durulduğunu anlattı.

Ertek, Elazığ'da Veterinerlik Fakültesi ile yürütülen TÜBİTAK projesi çerçevesinde, 3 haftadır aşı çalışmalarının atlar üzerinde yapıldığını, başarılı sonuçlar alınması halinde 3-4 yıl içinde aşı üretiminin söz konusu olabileceğini açıkladı.

Sayfa Yükleniyor...