Prof. Dr. Mehmet Haberal, kurucu rektörü olduğu Başkent Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince Gökçebey ilçesindeki 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü'nde düzenlenen "3Y: Yeniden Yaşama Yolculuk Semineri"de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin organ nakli konusunda diğer ülkelerle yarışır duruma geldiğini söyledi.
Hasta veya hasta sahibi ya da yakınını yitirmenin zor olduğunu ifade eden Haberal, şöyle konuştu: "Geçmişte organ nakli bekleyen hastalarımız ülkemizde tedavi edilemediği için ya yaşamlarını kaybediyorlardı ya da başka ülkelere gitmek zorunda kalıyorlardı. Bugün çok şükür böbrek, karaciğer, kemik iliği, kalp ve kornea nakli gibi bütün tedavilerin hepsini yapabiliyoruz. Ne mutlu ki yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık diğer ülkelerle yarışır duruma gelmiştir. Başka bir deyişle artık hastalarımız tedavilerini yaptırmak için farklı ülkelere gitmiyor. Tam tersine başka ülkelerden hastalar bizim ülkemize geliyor. Bugün ülkemizin bu noktaya gelmesi hepimiz için bir gurur vesilesidir."
Türkiye'de geçmişte diyaliz makinelerinin sayısının az olduğunu belirten Haberal, "Ancak büyük şehirlerde vardı. Onlar da 6 ay sonrasına randevu veriyordu. Siz düşünebiliyor musunuz? Kronik böbrek hastası geliyor. Anında müdahale edilmesi lazım ama 6 ay sonrasına randevu veriliyordu. Tabii hastalarımız yaşamlarını yitiriyordu. Biz bu dönemden geçtik. Ben bir slogan geliştirmiştim ,'böbreklerinizi bağışlayın, 4 kişiye tedavi imkanı sağlayın.' Çünkü ölen bir vatandaşımızın iki böbreğini alıyoruz ve iki hastaya takıyoruz. Makineler boşalıyor, o makinelerde iki hasta daha gelip tedavi oluyor" diye konuştu.
"İSPANYA'DA NAKİLLERİN % 90'I KADAVRADAN YAPILIYOR"
Dünyanın neresinde yapılabiliyorsa Türkiye'de de organ ve doku transplantasyonu yapılabildiğine dikkat çeken Haberal, sözlerini şöyle tamamladı: "En çağdaş yasalar bizim yasalarımız. Teknik olarak bakacak olursak da yeterli düzeydeyiz ama eksik olan organ. Dünyada bu konuda başı çeken ülke İspanya'dır. İspanya'da nakillerin yüzde 90'ı ölen insanların organlarından yapılıyor. Halbuki bizde ancak yüzde 25 ölen insanların organlarından yararlanabiliyoruz. Ben inanıyorum ki bu rakamın düşük olmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi yeteri kadar insanlarımızı bilgilendiremiyoruz. Biz hekimler bütün vatandaşlarımıza organ naklini anlatabilirsek, o zaman inanıyorum ki birçok kronik organ hastası yeniden yaşam kazanacaktır. Yapmamız gereken sağlam organlarıyla aramızdan ayrılan insanların organlarından ihtiyacı olanlara yararlandırmaktır. Onlara yeniden yaşam kazandırmaktır. Biz hekimlerin toplumu yeteri kadar bilinçlendirmediğini düşünüyorum."
"ORGAN NAKLİ HAYATA DÖNDÜRÜYOR"
Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Genel Cerrahı Prof. Dr. Alp Demirağ ise organ bağışının her geçen gün önemli hale geldiğini belirterek, "Sayısal verilere göre 2016'da böbrek hastası sayısının 104 bin olması bekleniyor. 34 bin 667 kişinin mutlaka organ nakli olması gerekecek. Bugün 100 hastadan 30'u böbrek nakli olmadığı takdirde yaşayabiliyor. 70'i ise ne yazık ki hayatını kaybediyor. Organ nakli olduğunuz zaman ise bu sayısı düşüyor. Organ nakliyle insan hayata dönüyor" şeklinde konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
