Cleveland zirveyi gözüne kestirdi

Son 18 maçın 17'sini kazanan Doğu Konferansı takımlarından Cleveland Cavaliers, zirve yürüyüşünü emin adımlarla sürdürüyor.

Geçtiğimiz sezon Doğu Konferansı yarı finalinde şampiyon Boston Celtics'e 4-3'lük sonuçla boyun eğen Cleveland Cavaliers, bu sezon şampiyonluk yarışında çok daha iddialı.

Sezon başında ön plana çıkması beklenen takımlar geçtiğimiz yılın finalistleri Boston Celtics ile Los Angeles Lakers'tı. Bu iki takım basketbol otoritelerini yanıltmadı ve diğer takımlardan bir adım ötede olduklarını sahada sergiledikleri performansla ve aldıkları sonuçlarla gösterdiler.

Final oynamayı başaran bir çekirdek kadroya sahip olan Cleveland Cavaliers'ın ismi, bu sezon da favori takımlar arasındaydı, ancak kimse bu takımın Boston Celtics ya da Los Angeles Lakers gibi ligi açık ara domine eden takımlardan biri olmasını beklemiyordu.

Geçtiğimiz sezon ilk 30 maçta 16 galibiyet – 14 mağlubiyet alan Cavaliers, bu sezon 26 galibiyet – 4 mağlubiyetle olağanüstü bir grafik yakaladı. Boston Celtics ve Los Angeles Lakers ile birlikte yüzde 86.7'lik galibiyet yüzdesiyle ligin diğer takımlarından belirgin bir şekilde ayrılan Cavaliers, bir önceki sezondan çok daha farklı bir takım kimliğine büründü.

Cavaliers'ın geçtiğmiz sezondan çok daha başarılı bir grafik çizmesinin nedenleri neler olabilir? Birçok basketbol severin aklına gelen sorulardan biri de bu sanırım.

Takım halinde yakalanan bu çıkışın en önemli nedeni kuşkusuz LeBron James'in her geçen sezon basketbolunun üstüne bir şeyler koymaya devam etmesi ve daha da olgunlaşması. Güçlü fiziği ve olağanüstü atletikliğiyle durdurulması imkansız bir silah haline gelen LeBron, adeta sahaların tek 'kral'ı benim diyor.

Cavaliers takımında geçtiğimiz sezon en çok sıkıntı yaşanan nokta oyun kurucu pozisyonuydu. Sezon ortasında yapılan takaslarla bu sorun çözülmek istendi, ancak Delonte West bu yaraya merhem olamadı. Öte yandan, hem 1 numara hem de 2 numara oynayabilen Daniel Gibson'ın yaşadığı sakatlıklar da takımı olumsuz yönde etkiledi.

Yeni sezon öncesinde Mo Williams'ı kadrosuna ekleyen Cavaliers, aradığı oyun kurucuyu buldu diyebiliriz aslında. Bu noktada takımın her şeyi olan LeBron James ile çok iyi bir ikili oluşturan Williams, takımın da en skorer ikinci ismi konumunda. Yıldız oyuncu asistlerde çok ön plana çıkamasa da skora yaptığı katkı ve LeBron ile sergilediği uyumla takımına önemli katkı yapıyor.

Cavaliers'ta pota altı da geçtiğimiz sezondan çok daha farklı. Bir önceki sezonun ortasında takıma katılan ve sakatlıklarla boğuşan Ben Wallace ile Anderson Varejao çok sert ve üst düzey savunma yapıyor. Bu ikili ribauntlarda çok etkili olurken, Brezilyalı pivot Anderson Varejao skora da katkı yaparak bir adım öne çıkmayı başardı.

Cavaliers'ın yakaladığı bu olağanüstü başarıda fikstürün ekisini de gözardı etmemek gerekiyor. Genellikle ligin zayıf takımlarıyla karşı karşıya gelen Cavaliers'ın bu avantajını iyi kullandığını düşünüyorum. Burada dikkat çeken nokta ise, Cavaliers'ın Boston Celtics, New Orleans Hornets, Detroit Pistons gibi ligin üst düzey takımlarına boyun eğmesi.

Sonuç olarak, Cleveland'ın bu çıkışını daha ne kadar sürdüreceğini ve daha üst sıraları hedefleyen takımlar karşısında neler yapacağını bilmemiz mümkün değil, ancak şu anda ligin en dominant takımlarından biri oldukları su götürmez bir gerçek.

Sayfa Yükleniyor...