Paris Günlükleri – 3

Parisliler bugün Roland Garros'a yağmurla merhaba dedi. Maçlar zaman zaman sekteye uğrarken favoriler "yola devam" dedi.

MEHMET SEVİNÇ - Paris'te günün yıldızı yağmurdu. Gün boyu aralıklarla yağan yağmur Roland Garros'un 3. gününe damga vurdu. Yağmurun izin verdiği müddetçe oynanan maçlardaysa favoriler göz doldurdu. Svetlana Kuznetsova, Jelena Jankovic ve Novak Djokovic bir sürprize izin vermedi.

Philippe Chatrier ve Suzanne Lenglen'de günün ilk maçları bayanların iki büyük favorisi Kuznetsova ve Jankovic'e ayrılmıştı. İki tenisçi de rahat maçlar çıkardı ve tur atladı.

Dünya beş numarası Jelena Jankovic'in rakibi Çek Petra Cetkovska'ydı. Kariyerlerinde ilk kez karşılaşan bu ikilinin maçında öne çıkan olay, Sırp tenisçinin sabrının yine üst düzeyde olmasıydı. Zaman zaman rakibiyle uzun rallilere girmek zorunda kalan Jankovic en büyük silahı olan çift el backhand'inin iyi işlemesiyle sonuca gitti. İki sette toplam beş oyun kaybeden dünyanın eski bir numarası topun arkasına geçme konusunda da pek sıkıntı yaşamadı. Oysa ki Sırp raketin bu yılki en büyük problemi yaşadığı küçük sakatlıklar dolayısıyla hareket kabiliyetinin kısıtlanmasıydı. 2008 Amerika Açık finalisti Jankovic kariyerinin ilk Grand Slam'ini Paris'te kazanabilecek mi bunu zaman gösterecek.

Tıpkı Jankovic gibi göz dolduran bir diğer performans Svetlana Kuznetsova'dan geldi. 2006 yılı finalisti Kuznetsova'nın ilk turdaki rakibi Paris'te Wild Card ile mücadele den dünya 236 numarası Fransız Claire Feuerstein'dı. Maçta ilk seti 6-1 kazanan Rus raket, yağmur arasından sonra konsantrasyonunu kaybetmiş görünse de 6-4'lük ikinci set skoruyla turu geçen taraf oldu. Güçlü bacaklarıyla yere sağlam basan oyunu rahatlıkla yönlendiren 2004 Amerika Açık şampiyonu ilerleyen turlarda da rakiplerinin korkulu rüyası olacak gibi duruyor.

Roland Garros öncesi formunu en merak ettiğimiz isim Serena Williams'tı. Paris'e gelmeden önce toprak zeminde tek bir maç dahi kazanamamış eski şampiyon için yazılarımızda pek de ümitli ifadeler kullanmamıştık. İlk turdaki rakibi Klara Zakopalova'ya da Fransa Açık öncesi Marbella'da kaybetmiş olması endişelerimizi artırmıştı. Çek tenisçi Zakopalova da, ünlü rakibini son eşleşmede yenmiş olmanın verdiği moralle korttaydı ve bu nedenle olacak ki ilk seti kaybetmiş, ikinci set de tie-break'e gitmiş olmasına rağmen konsantrasyonunu hiç kaybetmeden mücadele etti. Kariyeri boyunca hiçbir Grand Slam'de 4. tur görmemiş bir tenisçi için bu son derece büyük bir kazanımdı. Üstelik karşısında 10 Grand Slam şampiyonluğu bulunan bir rakip varken. Fakat Serena bir şampiyondu. Dizindeki sakatlık tam olarak geçmemiş olmasına rağmen, çektiği acı yüzünden okunuyorken final setinde tüm enerji kaynaklarını kullandı. Bu maç bir Grand Slam'de olmasa böylesine fiziksel ve zihinsel efor gerektiren bir maçı bu denli önemser miydi bilinmez ama o kaybetmeyi kabullenmeyen ruhu maçın sonlarında yeniden korttaydı. Birleşik Amerikalı tenisçi başında servis dezavantajına düştüğü seti üstün oyun zekası ve tecrübesiyle kazanırken sezonun ilk toprak kort galibiyetine de imza atmış oldu.

Toprak kort sezonu başladığından bu yana ortaya koyduğu performansla turnuvanın favorilerinden biri haline gelen Novak Djokovic'in ilk tur maçıysa ilerisi için fikir verecek cinsten değildi. Yalnızca 1,5 set kortta kalan Sırp raket, rakibi Nicolas Lapentti'nin sakatlanarak maçtan çekilmesi üzerine 1 saat 20 dakikada turu geçen taraf oldu. Bu kısa süreli mücadelede Djokovic için endişe verici tarafsa yaptığı 19 basit hata olarak gösterilebilir.

Turnuvada yarıfinal yolunu zorlayabilecek isimlerden bir diğeri de Arjantinlilerin genç yeteneği Juan Martin Del Potro. Ev sahibi rakibi Michael Llodra karşısında çok rahat bir maç çıkaran Del Potro, dikkat edilmesi gereken bir isim olduğunu henüz ilk maçında gösterdi. Üç sette rakibini geçerken yalnızca 12 basit hata yapan Arjantinli raket toprak kortun gereklerini harfiyen uygulamasıyla da dikkat çekti.

Sayfa Yükleniyor...