Alfred Nobel’in dehası

Prof. Aziz Sancar’ın Nobel Ödülü’nü kazanması kuşkusuz Türkiye için bir milat olacak. Bilimsel dallardaki ödüller, çoğu zaman tartışmaya açık olan edebiyat ve barış ödülünden çok farklı.

Alfred Nobel’in dehası
Alfred Nobel’in dehası - 1 Osman İkiz

Bilim ödülleri uzun bir süreçten geçtikten sonra İsveç Kraliyet Bilim Akademisi’nin önüne geliyor. O aşamada zaten bilimsel önemi tartışılmaz bir aşamada oluyor. Bu bir yanı. Öteki yanı ise bilim dallarındaki buluşlar insanlığa yeni ufuklar açıyor. Nihayet bizim topraklarımızdan da böyle bir bilim adamı çıktı diye gurur duyup sevineceğiz. Aziz Sancar’ın bilimsel çalışmaları amansız kanser hastalığının tedavisi için yeni olanaklara kapı açtı. Nobel Ödülü bu çalışmanın önemi ve büyüklüğünün kanıtı. Nobel Ödülü bir yetkinlik belgesi. 1901’den beri her yıl veriliyor ve her yıl Nobel ödüllerinin açıklandığı gün ve saatte dikkatler Stockholm’den yapılacak açıklamaya odaklanıyor.

ÖDÜLLERİN ÖDÜLÜ

Dünyada çok sayıda ödül dağıtılıyor ama Nobel tartışmasız en çok yankı yaratanı. ‘’Ödüllerin ödülü’’ de denebilir. Nobel’i ‘’Ödüllerin ödülü’’ yapan birden fazla neden var. Para ödülü diğerlerinden daha büyük ama, 1901’den beri aksamadan düzenli olarak verilmesi daha önemli. Nobel muhafazakar bir kurum. Ödül törenleri başından beri belirli bir program ve düzen içinde yapılıyor. Ödülleri Kral kendi elleriyle takdim ediyor. Nobel ziyafeti ise başlı başına görsel zenginliği olan bir şölen. Bu sahnelerin ödül kazananların belleklerinde pırıltılı anılar olarak saklandığından hiç kuşku yok. Nobel törenleri modern Oscar törenlerine benzemiyor. Nobel törenlerinde günümüz ıskalanmıyor ama gelenek ağırlık taşıyor. Kısacası Nobel bir dünya markası. Belki de 66 yıllık yaşamına 355 patentli buluş sıkıştırmış olan Alfred Nobel gibi bir deha’nın ayrıntılı vasiyetnamesiyle belirlediği ‘’356. Buluşu’’ demek gerekiyor Nobel Ödüllerine.

MUTSUZ BİR DEHA

Pek çok kişi ‘’Dinamitin babası’’ diye tanır Alfred Nobel’i. Dinamitten başlayıp silaha uzanan eksendeki  buluşları nedeniyle sevmeyeni de çoktur.  Dahası laboratuvarda patlayıcı çalışmaları sırasındaki kazada kardeşinin ölmesi yüzünden lanetle ananlar da az değildir. Peki kimdir Alfred Nobel ? Kötü bir insan mıdır yoksa buluşlarıyla insanlığın gelişimine hizmet etmiş bir deha mıdır? Alfred Nobel hakkında yazılmış çok sayıda kitap var. Ama biz onu kendi satırlarıyla tanıyalım. Ağabeyi Ludvig hazırlayacağı aile kitabı için Alfred’den hayatını özetlemesini istedi. 54 yaşındaki Alfred şöyle yazdı: ‘’Yarım yamalak acınacak bir yaşam. Bağırarak hayata gözlerini açtığında insani hissiyatını yitirmemiş bir doktor tarafından boğulması gerekirdi. En iyi tarafı:Tırnaklarını temiz tutması ve kimseye yük olmaması. En kötü tarafı: Aileden yoksun olması, neşelenememesi ve kötü bir mide. En büyük ve tek isteği: Canlı gömülmemek. En büyük hatası: Servet tanrısı Mammon’a tapmamak. Hayatındaki önemli olaylar.

ÇELİŞKİLİ KİŞİLİK

Alfred Nobel yukarıdaki satırları yazdığı sırada 54 yaşındaydı ve dünyanın en başarılı insanlarından biriydi. Buluşlarıyla dağları delmiş, iş ve refah sağlayan fabrikalar kurmuş, büyük servet edinmiş biriydi. Herkes onunla dost olabilmenin yollarını arıyordu ama çevresine mesafeli bir kapalı kutuydu. Kimsenin yakınlık kuramadığı, anlaşılması zor insandı. Hayatında hiç önemli olay yokmuş gibi sorunun karşısına bir çizgi çizmişti. Mutsuz, karamsar bir o kadar da korkusuz bir insandı. Beş dilde mükemmel konuşup yazabiliyordu. Çok zengin kütüphanesi vardı. Entelektüeldi, şiir ve İngiliz romantik dönem edebiyatının ünlü yazarı Percy Shelley’in tarzında derinliği olan tiyatro eserleri yazıyordu. Aşık oldu ama aşkları hep hâyâl kırıklığıyla noktalandı. Mide ve adale ağrıları, burun kanamaları gibi geçmek bilmeyen rahatsızlıkları vardı. Buna rağmen büyük bir enerjiyle çalışmaktaydı. Yeni buluşlar için durmadan not alıyordu. Kan nakli üzerine çalışmak istiyordu. Tanıyanlara göre Alfred Nobel’i siyasal olarak sosyal demokrat olarak tanımlamak gerekirdi. Emeklilik hakkı ve çocuk parasıyla ilgili sistemin geliştirilmesi konusundaki notları bu görüşü doğruluyor. Ama kamuoyu onu savaş taciri olarak tanıyordu.

ÖLÜM İLANI

Bir Paris gazetesinde ölüm ilanı yayınlanmıştı. İlanda şöyle bir ifade vardı: ‘’Patlayıcı buluşlarıyla insanlığı kan ve ölüme bulamış bir savaş taciri’’.  Oysa Alfred Nobel yaşıyordu. İlanı gördü ve üzüldü. Kendisi insanlık için faydalı buluşlarda bulunduğuna inanıyordu. Hâttâ kalıcı barış için herkesin kullanmaktan kaçınacağı tehlikeli bir silah geliştirmek istiyordu. 66 yaşında öldüğünde 33 milyon kronluk serveti vardı. 31 milyonun fona yatırılmasını ve faiz gelirinin her yıl insanlığa hizmeti geçmiş olanlara dağıtılmasını vasiyet etti. Alfred Nobel’in vasiyeti de patlayıcıları gibi etkili oldu.

Sayfa Yükleniyor...