Başbakan cemaate yüklendi

"Kutlu Doğum Haftası" nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan Başbakan Erdoğan, "Dili ile yalnız sana kulluk ederiz deyip kalbi ile putlara, güce tamah edenler takdir edersiniz ki gerçek müminler değildir'' dedi.

Başbakan cemaate yüklendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca düzenlenen, "Kutlu Doğum Haftası" programında konuştu.

Başbakan konuşmasında isim vermeden Fethullah Gülen'i ve cemaati eleştirdi.

Başbakan Erdoğan konuştuğu sırada salonda kısa süreli elektrik arızası yaşandı. Arıza nedeniyle Erdoğan konuşmasına bir süre ara verdi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:

''Siyaset, eğer kalptekiyle dildekini samimiyet köprüsüyle birbirine bağlayabiliyorsa hakka ve halka hizmettir. Adalet, eğer vicdan ile hak arasındaki samimiyet köprüsünü tesis edebiliyorsa adalettir. Devlet, kendisini var eden insan ile arasında bir samimiyet köprüsü imar edebiliyor, yani insanı yaşatarak insan için ayakta kalabiliyorsa adil bir devlettir.

DÜRÜST MEDYA VE ALİM TARİFİ
Medya, dedikoduyu değil, iftirayı değil, söylentiyi değil, kalpte olanı, yani hakkı manşetine taşıyabiliyor, gerçekle harf arasında samimiyet kurabiliyorsa dürüst medyadır. Kitap, kalptekini yazıya dökebildiği, gönülde olanı samimi bir şekilde beyaz sayfaya aktarabildiği ölçüde faydalıdır. En önemlisi de alim, kalbini keşfedebilmiş, kalbine bilgi kadar aşkı yerleştirebilmiş, kalbini Rabbiyle tanıştırarak nefsini tanıyabilmiş, gönlü ile dili, tavrı, edası arasında samimiyet ihdas edebilmiş kişidir.

'SAMİMİYET; KALPTE OLANIN DİLE, ELE, EYLEME YANSIMASI'
Kalpte ne varsa, gözde, ayakta tüm bedende o vardır. Münafık odur ki kalbi başka yöne dili başka yöne bakar. Samimiyet kalbin ve gönlün aynı yöne bakmasıdır. Samimiyet kalpte olanın aldatmadan uzak şekilde dile, ele, eyleme yansımasıdır.

'YALNIZ SANA KULLUK EDERİZ DEYİP PUTLARA TAMAH EDENLER'
Dili ile yalnız sana kulluk ederiz deyip kalbi ile putlara, güce tamah edenler takdir edersiniz ki gerçek müminler değildir. Dili ile milyonlarca kez de olsa ancak senden yardım dileriz diyen ama kalbi ile güç ve hırstan maddi olandan yardım bekleyenler hiç şüphesiz hem aldatan hem aldananlardır.

'ALLAH'TAN BAŞKASINA KULLUK EDEN KAYBETMİŞTİR'
Allah'tan başkasına kulluk eden kaybetmiştir. Kur'an-ı Kerim dışında delil arayan, yolundan sapmıştır. Resul-ü Kibriya Efendimiz dışında rehber arayan, ışığı arkasında bırakmıştır. Müslümanların idarecilerinden hatta bütün Müslümanlardan samimiyetini esirgeyen, bunun yanında başka idarecilerle başka otoriterelere boyun eğen, saygı gösteren, başka Müslümanlardan yüz çeviren hem aldatan olmuş hem de aldanan olmuştur.

'SAMİMİYET KÖPRÜSÜ YIKILIRSA, GÖNÜL İLE DİL ARASINDA BAĞ KOPAR'
Siyaset, eğer kalptekiyle dildekini samimiyet köprüsüyle birbirine bağlayabiliyorsa halka ve hakka hizmettir. Samimiyet köprüsü yıkılırsa, gönül ile dil arasındaki bağ kopar. İnsanın kalbi, toplumun kalbidir. O kalpteki iman silinmedikçe toplumlar da köklerinden kopuş yaşamazlar.

İhlas ve samimiyet hırkasını gönlüne giydiremeyenlerin varacakları yer zillettir. Toplumların da bir kaderi vardır. Toplumlar zaman zaman hayal kırıklığı yaşar, aldanırlar, aldatılırlar.

'ALLAH RESULÜ İSTİSMAR EDİLEMEZ'
Müslümanların idarecilerinden samimiyetini esirgeyen, başka otoritelere boyun eğen aldatan ve aldanan olmuştur. Allah Rasulü, rüyalarda ve filmlerde istismar edilemez. Masum, temiz insanların üzerinden bir şebeke inşa edilemez. İnanmayanlara gösterilen samimiyetin, Müslümanlaradan esirgenmesi İslam ile ilim adamlığı ile izah edilemez. Helal ve haram dairesi belliyken örgüt çıkarları için daireyi terk etmek iman ve samimiyet dairesini de terk etmektir. Din Allah'ındır. Rabbim her zaman dinini muhafaza edecektir.

'DİNİMİZİN HİÇBİR İLKESİ İLE ASLA BAĞDAŞMAZ'
Masum, temiz, saf insanların duyguları üzerine bir çıkar şebekesi asla bina edilemez. İnsanlara iftira atmak, insanların iffetlerine dil uzatmak, insanların mahremlerine girmek, bunları kaydedip tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmak, bu dinin, güzel dinimizin hiçbir ilkesiyle asla bağdaşmaz.

'BİZE ALLAH, KUR'AN, HZ.NEBİ YETER'
Çıkar şebekelerinin kirli oyunları adına istismar edilen kardeşlerime, işte onun için tekrar hatırlatıyorum; bize Allah yeter, bize Kur'an yeter, bize alemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz. Nebi yeter.

Sınırlar belliyken, helal ile haram dairesi belliyken; örgüt çıkarları adına sınırları aşmak, helal ve haram dairesinden çıkmak, iman ve samimiyet dairesini de terk etmektir. Açık açık ifade etmeliyim ki, din ne devletin ne siyasetin ne de arzularına yenik düşmüş hırslıların elinde elverişli bir imkan olarak görülemez. Tam tersine, görevi hakka ve halka hizmet etmek olan her kurum, her oluşum ve her şahsiyet, bu milletin milli ve manevi değerlerini görmek, gözetmek ve ona saygı duymak durumundadır.''

Sayfa Yükleniyor...