Baykal'a 'Başbakan Kemal' sloganları

İstifa ettikten sonra ilk kez CHP'nin grup toplantısına katılan Deniz Baykal salona girdiğinde partililer Kılıçdaroğlu geldi zannedip "Başbakan Kemal" sloganları attı.

CHP'nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçildikten sonra ilk grup toplantısına katıldı. Grup toplantısına yoğun ilgi gösterildi. Yer sorunu nedeniyle zaman zaman izdiham yaşandı.

Parti yönetimine seçilen Süheyl Batum, Hakkı Suha Okay ve Umut Oran, CHP'ye katılan Kamer Genç ve Emrehan Halıcı alkışlarla karşılandı.

Toplantıya katılan diğer ilginç isimler ise eski başkan Deniz Baykal ve kaset olayında ismi geçen Nesrin Baytok'tu. Salondaki CHP'liler, Baykal salona girdiğinde gelenin Kılıçdaroğlu olduğunu zannedip "Başbakan Kemal" sloganları attılar. Böylece Baykal, salona "Başbakan Kemal" sloganları altında girmiş oldu.

Baykal, Antalya Milletvekili Osman Kaptan ve İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin yanına oturdu.

Grup Başkanvekili Kemal Anadol, toplantıyı açarken, Baykal'ı da selamladı. Anadol, ''Önceki genel başkanımız Deniz Baykal'ı sevgi ve saygılarımla selamlıyorum'' dedi.

CHP eski Genel Başkanı Baykal, grup toplantısından ayrılırken gazetecilerin Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını nasıl bulduğunu sormaları üzerine, ''Çok güzel'' karşılığını verdi.

SONUÇ BEKLİYORUZ
Grup toplantısındaki konuşmasından önce Kılıçdaroğlu'na çiçek sunuldu. Kemal Kılıçdaroğlu, çiçeği veren çocuğun elini öptü. CHP liderinin gündeminde İsrail'in Gazze'ye giden yardım gemilerine düzenlediği saldırı ve İskenderun'da verilen 7 şehit vardı.

İsrail'in baskını sonrasında hükümetin önlemlerini yetersiz bulan Kılıçdaroğlu, "Sonuç nerede? sonuç bekliyor, söz değil" dedi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin onuru kırılmıştır, kırılan onurun mutlaka onarılması gerekiyor" diye konuştu.

Kore ve Kıbrıs'tan sonra, ilk kez yabancı bir ülke ordusunun, Türk vatandaşlarına karşı operasyon düzenlediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, bunun kabul etmeleri ve görmeleri gereken bir gerçek olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, ''Saldırının, uluslararası sularda yapılması suçtur. İsrail, hangi gerekçeyi gösterirse göstersin, hangi gerekçenin arkasına sığınırsa sığınsın, yapılan eylem bir suçtur. Doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına yapılan bu suçun, mutlaka cezalandırılması gerekmektedir'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Diplomasinin yeteri kadar hareketlendirildiği, diplomasinin bu konuda başarılı olduğu söylenemez. İstihbarat örgütlerinin, özellikle bizim istihbarat örgütlerinin, bu konuda yeterli bilgiyi hükümete aktarmadıkları veya hükümetin bunu görmediğini de kabul etmemiz gerekiyor. Bir şekliyle bulanık sularda kalan bir hükümeti gördük karşımızda. Diplomatik bürokrasisinin daha aktif bir politika  izlemesi gerekiyor.  Diplomasiyi aktif kılmak, harekete geçirmek istiyorsanız BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'i kınayan bir karar almasını sağlamak durumundasınız. AKP iktidarı bunu yapmazsa,  söylemleri havada kalacaktır. Konseyden, İsrail'i kınayan bir karar almanın zorluğunu biliyoruz. Türk diplomasisinin, ABD'yi ikna etmesi gerekiyor.''

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Ölen yurttaşlarımızın kanlarının yerde kalmaması için bu soruşturmanın mutlaka yapılması gerekiyor. Hariri suikastında hangi önlemler alındıysa, hangi soruşturma süreci başlatıldıysa, AKP'nin gücünü kullanarak, bu süreci BM düzeyinde gerçekleştirmesi gerekiyor. Sadece BM Güvenlik Konseyi yetmiyor. İslam Örgütü, Arap Birliği var; bekliyoruz, daha toplanacak...''

ŞEHİTLERİN NEDENİ AÇILIM
Kemal Kılıçdaroğlu, İskenderun'daki şehitler konusunda ise neden olarak hükümetin açılım politikasını gösterdi.

İskenderun'da şehit düşen bir asker babasının, ''Oğlum vatana feda olsun, bir oğlum daha var onu da veririm'' diye feryat ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu feryadın, acının yüreklere gömüldüğü, AK Parti'nin açılım politikalarının açmazını gösteren bir feryat olduğunu ifade etti.

DOSYALARIM İSTENİYOR
Kendisiyle ilgili dosyaların hükümet tarafından istendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Onun için kurultayımızda bir demokrasi şöleni gerçekleştirdik ve sağlıklı bir doğum yaptık. Umuyorum bundan sonra hedefimiz Başbakanlık ve CHP'nin iktidarı. Kurultayımızdan sonra AKP'den belli kurmayların ezberlerinin bozulduğunu biliyoruz. Onların daha ezberlerini çok bozacağız. Şimdi benim bürokraside çalıştığım döneme ait dosyalarımı istiyorlarmış, 'acaba bir şey bulabilir miyiz' diye. Dosyayı değil, çocukluğumdan bu yana ne istiyorsanız hepsini getirin. Boğazımızdan haram lokma geçmedi, yetim hakkı yemedik, hırsızlarla mücadele ettik bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz.''

Sayfa Yükleniyor...