Çetinkaya: Bir öğrenci bile daha iyisini yapar!

Gazeteci Hikmet Çetinkaya, “İrtica Eylem Planı” belgesinin Gülen Cemaati tarafından hazırlanmış olabileceğini söyledi. Çetinkaya “Ortaokul öğrencisine ‘İrtica ile nasıl mücadele edilir?’ ödevi verilse daha iyisini yapar” dedi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya, Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın hazırladığı “Yazı İşleri” programına konuk oldu.

Çetinkaya, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesi ve Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan Mustafa Balbay ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Hikmet Çetinkaya şunları söyledi:

“Bence soruşturmayı yürüten askeri savcılığın açıklama yapmaması gerekirdi. Soruşturma tamamlanmadan bir düşünce belirtilemez. Bu belge ister gerçek olsun, isterse düzmece olsun vahimdir. 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü yaşamış bir insanım ve bunun bedelini ödedim. En kötü rejim ve sivil rejim, en iyi askeri rejimden iyidir. Ama bu ülkede darbe yapmaya heveslenenler, darbelerden nemalanmak isteyenler olmuştur ve olabilir. Bu çağda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir darbe yapacağını akılımın ucuna bile getirmek istemiyorum, o dönem kapanmıştır.

Ortada Ergenekon diye bir olay var, içi boş bir olay değil. Fakat giderek sulandırılıyor. Orada çete mi, devlet içinde örgütlü silahlı bir gücün temsilcileri mi, darbeciler mi var? Ne var? Ahmet Taner Kışlalı ve Uğur Mumcu'nun öldürülmesi, Mehmet Sincar ve diğer birçok faili meçhul cinayetin katillerini bulmak istiyorlarsa 1994 yılında hazırlanan TBMM faili meçhul cinayetleri Araştırma Komisyonu raporunu okusunlar; Hizbullah’ın nerede, hangi Jandarma Alayı Komutanlığı’nda eğitildiğini görebilirler.

Bugüne kadar geçen sürece baktığımız zaman Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak ne yapıldı? Dink’in arkadaşları, YARSAV Başkanı Emin Ağaoğlu’nun Ergenekon’dan tutuklanmasını istediler. 'de her şey iç içe girmiş.

‘AKP ve Fettullahçıları Yok Etme Planı’, emir-komuta zinciri içinde böyle bir şey hazırladıysa; Bir ortaokul öğrencisine öğretmeni ‘İrtica ile nasıl mücadele edilir?’ diye bir evödevi verse, bundan daha iyisini yapar.

Bu belgenin nereden çıktığı belli. Bu tür belgeler pek çok kimseye gelir. ‘Belge sahte çıkmış ve ben bunu polisten aldım’ demiş. Sayın Başbuğ da Harp Akademileri Komutanlığı’nda konuşmasının sonuna doğru isim vermedi ama herkes anladı ki karşı taraf Fethullah Gülen Cemaati. Bunların sabıkası var, asker öteden beri izliyor. 1986 yılında askeri liselere sahte sağlık raporuyla öğrenci soktular. Emin Ağaoğlu’nun ‘Askerlik yapamaz’ raporu, askeri hastaneden bir gazetenin manşetine oturdu.

28 Şubat olayını Amerikan desteğindeki bir hareket olarak görüyorum. Pek çok gazeteci arkadaşımız işinden oldu. Ben o dönemde yöneticiydim. Benden Erzurum muhabirimizin işine son vermemi istediler. 'Hayır' dedim ve kabul etmedim.

Mustafa Balbay’ın yazı dizisi yarın başlıyor, ben henüz okumadım. Mustafa Balbay’ı aşağı yukarı 18 yaşından beri tanıyorum. Ben Ege Üniversitesi’nde ders verirken, o ögrenciydi. Onun derslerine giriyordum, hocasıydım. 1986 yılında Milliyet’ten İzmir bürosuna alan da benim. Bazı insanlar not tutmasını, günlük tutmasını çok severler. Mustafa Balbay ne varsa o günlüğe yazmış. Ankara Temsilcisi olarak o dönemin komuta kademesinde olanlarla görüşmüş ama görüşen sadece Mustafa Balbay değil.

Ergenekon olayının sonuna kadar gidilmesinden yanayım, Cumhuriyet gazetesi mağdur olmuştur. Üç kez bombalandık. Eğer bir ve ikincisinde İstanbul polis olayı ciddi şekilde araştırsaydı, Danıştay baskını olmazdı. Şu anda İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Erol Manisalı ve Yıldız Çapan gibi köşe yazarlarımız tutuklu.

Türkiye demokratik bir hukuk devleti ise kimse düşünde bile askeri darbe düşünmeyecek, bence suçtur. Şimdi demokrasi diye ortalıkta dolaşan Fethullah Gülen ve Fethullahçılar, 12 Eylül 1980 sonrası faşist cuntanın lideri Kenan Evren’in kurmay subayları ile İzmir’de toplantı yaptı ve Anayasa'yı destekleme kararı aldılar.”

Sayfa Yükleniyor...