‘Devrimciler de ağaçtan şaheser yaratıyormuş’

Gezi Parkı eylemlerini değerlendiren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin en büyük hatasının halkın duygu ve düşüncelerini anketten okumaya çalışmak olduğunu söyledi. Demirtaş “Ağaçtan şaheser yaratmak sadece marangozların işi değilmiş, devrimciler de yapabiliyormuş” dedi.

‘Devrimciler de ağaçtan şaheser yaratıyormuş’

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Taksim Gezi Parkı'yla ilgili eylemlere değindi.

Demirtaş, özetle şu ifadeleri kullandı:

“Ne zaman ki Başbakan ‘kim ne yaparsa yapsın orada alışveriş merkezi yapacağız, yıkacağız’ dedi, işler değişti ve o saatten beri isyan günlerini yaşıyor. Bütün bu karışıklığı, eylemleri, direnişi yaratan, kıvılcımı çakan bu ülkenin Başbakanının kendisidir. İsyanın fitilini ateşlemiştir.

Elinde taş, sopa, hiçbir şiddet aleti olmayan gruba sanki Yavuz Selim'in askerleri gibi Allah Allah deyip düşmana saldırıyormuşçasına büyük bir öfke ve hırsla Taksim’de işkence faaliyetine başlandı.

Taksim'de haklı duruşu gösteren topluluğu ve Sırrı Süreyya Önder'i kutluyorum ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Bir ağaçtan şaheser yaratmak sadece marangozların işi değilmiş, devrimciler de yapabiliyormuş. Bunu gösterdi arkadaşlarımız.

Öfke, anketle ölçülmez. En büyük hatanız; halkın duygularını, düşüncelerini anketten okuyabileceğinizi zannettiniz. Halk anketlerden ne kadar öfkeli olduğunu hissettirmez.

Alevinin vergisiyle Yavuz Sultan Selim köprüsü yapamazsınız. Kendi villanın havuzuna bu ismi koyabilirsin ama kamunun parasıyla kamusal bir alanda Alevilere hakaret edecek şekilde bir tutum içerisine giremezsin. Bunu yaptığın zaman toplumun dokusuyla ve öfkesiyle oynamış olursun ve karşına böyle dikilirler.

Gittin bari sussaydın. 'Sokağa dökerim, birbirinize kırdırırım' demeye getiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bir Başbakanın asla aklından bile geçmemesi gerekenler ağzından çıkmıştır, düzeltilmesi gerekir.

Gösteri yapan arkadaşlarımızın hiçbirinin hiçbir şekilde şiddete başvurmaması, meyletmemesi gerekir. Bu, hükümetin mesajı alması açısından da önemlidir. Bu girişim şu ana kadar hiçbir siyasi parti etrafında yürümedi. Biz de parti olarak buna saygı duyduk. Hassasiyetimiz bundan kaynaklıdır.

Hükümet şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Türkiye’nin önüne değişim ve dönüşüm fırsatı çıkmıştır. Hükümet toplumun önüne demokratik reform paketiyle çıkmalıdır. Bu, hem sokağı da hem müzakere sürecini de rahatlatacaktır.

Başbakan kibirli, hakaret eden, tahrik eden dilden vazgeçmelidir. Polis şiddetine gerekçesiz, amasız hemen son verilmelidir.”

Sayfa Yükleniyor...