Erdoğan: Polis gazı sıktı, kurşun attı mı?

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemcilerine biber gazlı müdahalede bulunan polise destek verdi. Polisi daha da güçlendireceklerini belirten Erdoğan, “Biber gazı sıkmak en doğal hakkıdır. Kurşun attı mı, silah kullandı mı?” dedi.

Erdoğan: Polis gazı sıktı, kurşun attı mı?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Konuşmasının büyük bir bölümünü Gezi Parkı eylemlerine ayıran Başbakan Erdoğan, göstericilere tepki gösterirken, polise sahip çıktı.

Erdoğan konuşururken "Vur vur inlesin, çapulcular dinlesin" ve "Mücahit Erdoğan" şeklinde sloganlar atıldı.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Kazlıçeşme mitingi milletimizin son olaylarla ilgili hissiyatını çok anlamlı şekilde yansıttı. Bu kadar insanın Kazlıçeşme'ye toplanması, milletimizin olaylara karşı tepkisini net bir şekilde yansıttı.

Kazlıçeşme’de toplanan 1 milyonu aşkın kişi kimseye zarar vermeden, kimseye rahatsız etmeden dağılmıştır. İşte demokrasi budur, demokratik hak kullanımı budur. Bize sürekli ‘Taksim'de toplanan insanların mesajını aldınız mı?’ diye soranlar, acaba Sincan'daki yüzbinlerin, Kazlıçeşme'deki bir milyonu aşan insanın mesajını alabildiler mi?

'HER ŞEYİ PLANLADILAR'
Gezi Parkı eylemleri son derece organize, örgütlü yapıldı. Demokratik bir çevre eylemi gibi yansıtıldı. Her şey adım adım hesaplanmıştır. Yurtdışında tekneden düşerek yaralanan kişinin fotoğrafı, panzerin altında kalmış gibi yansıtıldı. Bir trafik kazasında yaralanan yavrumuz Gezi Parkı’nda polis tarafından yaralanmış gibi lanse edildi. Onlarca ölü olduğu, onlarca insanın sakat kaldığı söylendi. Nice gerçek dışı fotoğraf, bilgi ve belge sistemli bir şekilde dolaşıma sokuldu.

'EYLEMLERE KATILANLARIN YÜZDE 76'SI CHP YANLISI'
Yaptırdığımız kamuoyu araştırmasında gördük ki Gezi Parkı'nın içinde olanların yüzde 76'sı CHP'ye oy vermiş ve CHP yanlısı. Yüzde 16'sı' BDP, yüzde 1,2'si AK Parti, yüzde 1,2'si MHP. Tablo bu.

'POLİS SİLAH KULLANDI MI?'
Güvenlik güçlerimiz son derece sağduyulu, sabırlı bir şekilde başarıyla mücadele vermiştir. Demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir. Biber gazı sıkmak polisin en doğal hakkıdır, sıkar. Kalkıp da kurşun attı mı, silah kullandı mı? Yok. Şiddet uygulayan teröristler, isyancılardır.

MİTİNGLERE DEVAM
Mitinglerimizi Cuma günü Kayseri, Cumartesi günü Samsun, Pazartesi günü Erzurum’da devam ettireceğiz. Bu çirkin oyuna tepki gösteren her kardeşimizi mitinglerimize bekliyoruz.

'BAŞ PROVOKATÖRLER'
’de bazı sendikalar, örgütler, sivil toplum örgütleri var. İş bırakma eylemi yaptılar. Ne oldu, vaka bu. Yaptığınız çağrı kanunsuz, hukuka aykırı. Tabipler Birliği, sen kanunsuz eyleme nasıl çağrı yaparsın? Bunlarda insan diye bir dert yok. Bunların her şeyi menfaate dayalı, her şey bunun üzerinedir.

Bu sendikaların, örgütlerin üyesi olan kardeşlerime de sesleniyorum; aidatlarıyla besledikleri bu örgütlerin üst yönetimlerinin her toplumsal olayda nerede durduklarına onlar da lütfen dikkat etsinler. Ergenekon eylemlerine dikkat edin, bunlar en ön saftadır. Cumhuriyet mitinglerinde, statükoyu savunan olaylarda, demokrasiye, milli iradeye yönelik her girişimde bunlar en ön saftadır. Bunlar baş provokatörlerdir, baş piyonlardır.

'BANKA REKLAMINDA OYNAYIP KAPİTALİZMİ ELEŞTİREN KADAR SOLCULAR'
Banka reklamında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa sendikalar da o kadar solcudur. Faiz lobisinin kuklası olanlar ne kadar emek taraftarıysa işte bunlar da o kadar emek taraftarıdır. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu artık milletçe gördük.

Dün asla bir araya gelemeyenlerin, yarın asla bir araya gelemeyeceklerin, aynı mahfilden emir alarak nasıl bir araya geldiklerini hem Türkiye hem dünya görmüştür. Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğini, faşistlerle sosyalistlerin muhabbetlerini, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakını, bunların nasıl aynı yerden talimat alıp, aynı hedefe saldırdıklarını artık herkes görmüş anlamıştır.

'AĞAÇ DEDİLER, ŞEHİRLERİ TAHRİP ETTİLER'
Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarını sallayanlar diğer tarafta Türk bayrağını yakanlarla bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal’i istismar ettiler, diğer tarafta Gazi Mustafa Kemal’in posterlerini bölücülerin paçavralarıyla, liderleriyle yan yana getirdiler.

Bir tarafta güya namaz kıldılar, diğer tarafta camilere ayakkabılarıyla girdiler ve camilerimizde alkol kullandılar. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar, el uzatmaya hala devam ediyorlar. Bir tarafta 'ağaç, çevre, demokrasi, hak' dediler, hemen diğer tarafta şehirlere tahrip ettiler, ağaçları söktüler, canım saksıları yollara devirerek o ağaçları tarumar ettiler.

'TENCERE-TAVAYLA BENİ NASIL RAHATSIZ EDERSİN?'
Ben 03.00-04.00’e kadar rahatsız etmeye hakkın var mı? Üniversite sınavına giren adayları rahatsız ettiler. Sınava girecekleri rahatsız etmeye hakkın var mı? İstanbul, Ankara ve İzmir’de aynı şeyi yaptılar. Sen beni nasıl rahatsız edersin? Tencere-tava çalmayı bile özgürlük olarak niteleyenler var. Bu oyunu millet ve milletin partisi AK Parti bozmuştur. 

'KİRLİLİK BUNLARIN RUHUNDA VAR'
‘Gezi Parkı halkın olsun’ diyorlardı’, çark ettiler. ‘halkın oyunu kabul etmeyiz’ dediler. Gezi Parkı’nı işgalcilerden temizledik. O ağaçlar yeniden dikiliyor, çiçeklendirme çalışmaları yapılıyor. Bir profesör, ‘Gezi Parkı çöplükten geçilmiyor’ diyor. Temizlikse bu AK Parti’nin en büyük başarısıdır. Ama kirlilik bunların ruhunda var.

'MALİYET 100 TRİLYONU AŞTI'
Şiddeti kullanan hiçbir örgüte müsamaha gösterilmesi söz konusu değildir. Olayların devlete maliyeti şu an itibariyle 100 trilyonu aştı. Bu kimin parası, milletin parası değil mi? Yüreğin varsa düşünce hüvviyeti sınırsız, çıkar konuşursun. Bunlar ne düşüncelerine güveniyorlar, ne inançlarına. Ama biz düşüncemize, fikrimize güveniyoruz.

10 yıl önce acaba şu söylenenler, şu yapılanlar, şu atılan adımlar yapılabilir miydi bu ülkede Bunların kadir kıymet diye bir şeyi yok. Bütün bunları gerçekleştiren bir iktidara karşı, şu atılan adımların hepsi ortada. Onlar ne yaparsa yapsın, biz özgürlüğü kazanmanın bedeli ne olursa olsun, bu bedeli ödeyerek özgürlük mücadelesini kazanacağız.

'KENDİNİ BİLMEZ ÖĞRETMENLER'
Bazı rektör, dekan ve öğretim üyeleri üniversite öğrencilerini sokağa döküyorlar. Bu öğrencilere bu imkanları bu iktidar vermedi mi? Harçları bu iktidar kaldırdı. Bu kavgayı, şiddeti örgütler liselerimize soktu. Bazı kendini bilmez müdürler, öğretmenler yavrularımızı sokağa döktüler.

'POLİSİN GÜCÜNÜ ARTIRACAĞIZ'
Polisimiz, kanunun kendisine verdiği yetki dairesinde, bundan böyle hiçbir hukuksuzluğa göz yummayacak, gerekeni yapmaya devam edecektir. Polisimizi daha da güçlendireceğiz. Her yönüyle daha da güçlendireceğiz. Ki bütün bu olaylar karşısında çok daha müdahale gücünü artıracağız.

'ARKASINDA KİMLER OLDUĞUNU BULACAĞIZ'
Elbette bu olayları inceliyor, inceleyeceğiz, araştıracağız. Arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin lojistik destek sağladığını, kimlerin provokasyon yapıp şiddet uyguladığını tek tek hukuk dairesinde belirleyeceğiz. Ancak bu olayları da tüm boyutlarıyla analiz etmeye, tüm katmanlarını ortaya çıkarıp sorunları da çözmeye devam edeceğiz.

'CHP'Yİ AŞAĞIYA ÇEKİYOR'
CHP Genel Başkanı oy vereceği sandığı bile bulamadı, oy kullanamadı. ‘Acemidir, değişir’ dediler. Lider olamadı, genel başkan olamadı. Olsa olsa CHP’de genel müdür olarak kaldı. SSK’yı nasıl batırdıysa CHP’yi de aşağıya doğru çekiyor. Biz böyle genel başkandan, böyle bir genel müdürden memnunuz. Türkiye’de muhalefet boşluğunu bir talihsizlik olarak görüyoruz. Bu muhalefet boşluğu kitleleri sokağa dökmüştür.

'KAMU DÜZENİNİ BOZMAYA HAKKINIZ YOK'
CHP’li vekiller, sokak sokak çatışma çağrıları yapmıştır. TOMA’ların önüne oturan milletvekilleri bu ülkenin huzuruna hizmet etmiyor. O hak arama değil, kamu düzenini bozmaktır. Kamu düzenini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Divan Oteli’nde bir milletvekili, benim valime her türlü hakareti yapıyor. Sen milletvekili misin, eşkıya başı mısın?

KILIÇDAROĞLU'NA: ÖRGÜT MİLİTANI GİBİ
Bu nasıl Atatürkçü bir parti ki, bir yanda bölücü paçavraları bir yanda Türkiye bayrağı, bir yanda Atatürk posteri var. Atatürk Anıtı’nı polis temizledi.

Şu hale bakın. CHP Genel Başkanı gibi davranamıyor. Terör örgütünün militanı gibi davranmayı çok iyi başarıyor. O polis emre itaat etmeyecek de ne olacak ? O vandallar gelip seni başbakan mı yapacak Bu kadar mı mı çaresizsin, sandıktan umudunu bu kadar mı kestin? Hakkari’de Türk bayrağı sallamayanlar, Ankara’da Türk bayrağı yakılmasına sessiz kaldılar.

CHP'nin Genel Başkanı ve arkadaşları nezdinde, inanın Reyhanlı'ya yapılan saldırı da demokratik bir eylemdir. Bunlar bugün vandalları, barbarları, yağmacıları nasıl demokratik eylemci olarak görüyorsa, inanın Reyhanlı saldırısını yapanları da demokratik eylemci olarak görüyorlar.

'ODAMA YAPILAN SALDIRININ UZANTISI'
Bu süreç AK Parti Genel Merkezi’ndeki odama yapılan saldırının devamıdır. Taksim kendi vatandaşlarımızın kullanılmasıyla oldu. Bu oyun bozulmuştur, bu tuzak altüst olmuştur, bu senaryo hedefine ulaşamadan çöpe atılmıştır.

MEZHEP UYARISI
Biz bu milletin değerleriyle hareket eden bir iktidarız. Hamdolsun millet iktidarına, ekonomiye, demokrasiye, milli iradeye en güçlü bir şekilde sahip çıkmıştır. Demokrasi alının akı ile çıkmıştır. Türkiye adına bu süreçten hayırlı dersler çıkaracağız.

Tüm etnik kökenler, inanç grupları bir birlerimizle empati kurarak demokrasi ve özgürlükleri daha ileri seviyelere taşıyacağız. Mezhebi ne olursa olsun, bazı bu konuda tahrikler yapanlar var. Ben bütün mezhebi farklılıklarda, mezhep mensubu kardeşlerime de seslenmek istiyorum; lütfen bu oyuna gelmeyin, lütfen bu konuda hassas olun. Milli birliğimizi dinamitlemeye yönelik bir adımdır. Bu hassasiyeti, bu ülkedeki huzur için hepsinden istiyorum. Hiç kimse, bir başkasının yaşam tarzına karışmıyor, karışamaz.

Sayfa Yükleniyor...