'Ergenekon yöneticilerinden biri MİT üyesi'

“Ergenekon” davasında tanık olarak dinlenen eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür “Ergenekon” yapılanmasına ilişkin çok şey bilmediğini söyledi. Eymür, “ABD’de bulunduğum sırada duydum. Yöneticilerinden birinin MİT mensubunun olduğunu öğrendim” dedi.

'Ergenekon yöneticilerinden biri MİT üyesi'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen “Ergenekon” duruşmasında eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür tanık olarak dinlendi.

Eymür, 1966 yılından beri istihbaratçı olarak çalıştığını belirterek, meslek hayatı boyunca aktif görevlerde yer aldığını kaydetti. Eymür, mesleğinin son yıllarında terörle mücadele konusunda görev aldığını ifade ederek, en son ABD'ye görevi nedeniyle gittikten hemen sonra da emekli olduğunu belirtti.

Hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, ''Ergenekon konusunda bildiklerinizi anlatın'' demesi üzerine Eymür, ''Ergenekon'la ilgili çok şey bilmiyorum. Bu yapılanmaya ilişkin soruşturma, ben Amerika'dayken başladı. Bilgilerim genelde kulaktan dolma, duyuma dayalıdır'' ifadesini kullandı.

Eymür, davanın sanıklarından Doğu Perinçek ve birçok sanık ile uzun zamandır sorunları olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

''Bizi sürekli ifşa ettiler. Terör örgütünün hedefi haline getirdiler. Hala da devam ediyorlar. Yakın zamanda mahkemenizde Alaattin Çakıcı'nın da tanıklığına başvuruldu. Çakıcı'nın anlattıkları bazı basın yayın organlarında yer aldı. Bunların hepsi asılsız, yıpratmak amaçlı yapılan şeyler. Bu iddiaların komik olduğu, yapılan soruşturmalar neticesinde ortaya kondu. İddiaları soruşturan Cumhuriyet Savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.''

‘VELİ PAŞA’YLA BİRLİKTE ÇALIŞTIK’
Mahkeme Başkanı Özese, sanıklar arasında tanıdıklarının olup olmadığı sorması üzerine Eymür, ''Veli Paşa'yı tanıyorum. Mardin'de birlikte çalıştık. Ben bölge müdürüydüm. O da Mardin tabur komutanıydı. Güler Kömürcü Amerika'da komşumdu. Tuncay Özkan'ı da tanırım'' dedi.

Daha sonra mahkeme heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese, soruşturma aşamasında verdiği ifadesini okuyarak Eymür'e eklemek ya da değiştirmek istediği bir şey olup olmadığını sordu.

Savcıya kendi ayağıyla gittiğinin söylendiğini belirten Eymür, ''Çok önemli olmamakla birlikte, ben kendi ayağımla giderek ifade vermedim. Savcılığa, çağrılmam üzerine gittim'' dedi.

‘YÖNETİCİLERİNDEN BİRİ MİT ÜYESİ’
Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Ergenekon'' yapılanmasını ilk ne zaman duyduğunu sorması üzerine Eymür, kural dışı güçler olduğunu bildiğini belirterek, ''NATO örgütlenmesinin isminin Ergenekon olup olmadığını bilmiyorum'' diye konuştu.

''Ergenekon'' adını ilk defa ABD'de bulunduğu sırada, 2000 yılından sonra duyduğunu belirten Eymür, yöneticilerinin arasında eski bir MİT mensubunun olduğunu öğrendiğini ifade etti.

Savcı Pekgüzel'in ilk kez 1997 yılında bazı yazarlar tarafından gündeme getirilen ''Ergenekon'' örgütüne ilişkin MİT'te herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sorması üzerine Eymür, şunları kaydetti:

''Genel olarak Susurluk raporunda ismi geçmese bile buna yönelik, siyasi yapılanmaya doğru gidildiği ve ağır silahların kullanıldığı bir çeteleşmeden bahsedildi. Daha sonra bu raporun doğru olduğu da ortaya çıktı. Yapılanmanın ismi ne olursa olsun devletin içinde illegal bir yapılanmaydı. Devletin içindeki kontrolsüz yapıların milli gayelerle kurulsa bile zamanla devletin aleyhine döneceğini düşünüyorum.''

‘GÜLEN’İN ALAKASI YOK’
Savcı Pekgüzel'in yorum yapmaması konusunda uyararak soruyu tekrarlaması üzerine Eymür, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'a bir rapor sunulduğunu belirterek, ''Abuk sabuk bir rapor yazıldı. Toplanan bilgiler alt alta konuldu. Hatta Fethullah Gülen'den bahsediliyor, hiç alakası olmadığı halde. Bu işin başında Mithat Alpay vardı. Doğru dürüst bir çalışma yapılmadı. Benim yazdığım raporlar da ortadan kaybedildi'' dedi.

''Ergenekon'' kitapçığı ve şemasının hazırlanmasında görev alıp almadığı sorulan Eymür, o dönem MİT'te görevi bulunmadığını, şemalardan haberi olmadığını, basından takip ettiğini söyledi.

Danıştay saldırısı sonrasında Yeditepe Hukuk Bürosu'nda ele geçirilen ''Ergenekon'' belgesinin ''atin.org'' sitesinden 2 Eylül 2002 tarihinde çıktı olarak alındığını belirten savcı Pekgüzel'in, yazının kendisine ait olup olmadığını sorduğu Eymür, yazıyı inceleyerek kendisine ait olduğunu ifade etti.

‘GENİŞ BİR TANIDIK MUHİTİM VAR’
Savcı Pekgüzel'in, ''Ergenekon'' belgesinin Doğu Perinçek tarafından yazıldığı ve Perinçek'in yeniden yapılanma içinde görev aldığına ilişkin bilgilere nasıl ulaştığı yönündeki sorusunu Eymür, şu şekilde yanıtladı:

''30 yıldan fazla istihbaratta çalıştım. Geniş bir tanıdık muhitim var. Birçok bilgi bana gelir. Ben kafama göre süzerim. Yazılarımda abartma yoktur. Doğu Perinçek'i 70'li yıllardan beri tanıyorum. Bu tip faaliyetler içerisinde olduğunu biliyorum. Bunu yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Senelerin verdiği birikime dayanarak yazdım.''

'İSTİHBARATTA YATAK ODALARI ÇOK ÖNEMLİDİR'
Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Doğu Perinçek'in sorusu üzerine, İkinci MİT raporunu da kendisinin hazırladığını belirten Eymür, raporun bir kısmını eski bir emniyet müdürüne verdiğini söyledi.

''Raporu Ecevit'e iletmesi için vermiştim. O bölüm de sizin yayınladığınız bölümdü zaten'' diyen Eymür, 1. MİT raporunu da kendisinin hazırladığını, ancak raporun Aydınlık Grubu tarafından kamuoyuna duyurulduğunu dile getirdi. Doğu Perinçek'in, ''Peki İkinci MİT raporunda bizim ilave ettiğimiz bir konu ya da tahrifat yaptığımız bir belge var mıdır?'' diye sorduğu Eymür, ''Sonradan alay mevzu edecek bir şey buldunuz, sulandırdınız. Raporda yer alan milletin yatak odasını haber yaptınız'' diye konuştu.

Bunun üzerine Perinçek, ''Tabii kimse, yatak odasının dinlenmesini istemez'' dedi. Eymür ise ''İstihbaratta yatak odaları çok önemlidir. Parti başkanlarını düşürecek bilgiler çıkabilir'' iddiasında bulundu. Perinçek'in, ''Benim yatak odamı da dinlediniz mi?'' sorusu salonda gülüşmelere neden oldu.

Duruşmada, daha sonra sanıklardan Yalçın Küçük, Mehmet Eymür'e soru sormak için söz aldı. Yalçın Küçük'ün, tanık Eymür'e, ''İfadelerinize göre ben hem burayı (Ergenekon örgütünü) hem PKK'yı yönetiyorum'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Küçük'ten yorum yapmamasını ve soru sormasını istedi. Bunun üzerine Eymür, ''Ben Amerika'da da ifade verdim. Orada ifademi motomot yazıyorlar ama burada savcı bey yazdırdığı için birebir değil. Küçük, PKK ile iletişimde olduğu için hedefimizdeydi'' dedi.

Bunun üzerine Küçük'ün, ''Benim MİT ile herhangi bir ilgim oldu mu?'' sorusunu yönelttiği Eymür, böyle bir bilgisinin olmadığını ifade ederek, ''Bana verilen bilgileriniz doğrultusunda, yurt dışındaki faaliyetlerinizi zaman zaman izliyorduk'' yanıtını verdi.

Küçük de cevaben, ''Benim bu örgüt ile ilgimi teyit edecek deliliniz var mı?'' diye sordu. Eymür, bu soruya ''Sizin bu örgüt ile ilginizi teyit edecek bir bilgim yok'' cevabını verdi.

ÖCALAN'A SUİKAST
Sanık Küçük'ün, Abdullah Öcalan'a yönelik suikast konusunda devlet içinde bir ihtilaf olup olmadığını da sorduğu Eymür, ''Evet, oldu. Benim adamlarım arasında bile suikasta karşı olanlar vardı. Ancak bana detayları gelmedi'' dedi.

Yalçın Küçük, tanık Mehmet Eymür'e sorularını sürdürürken, Mahkeme Başkanı Hüseyin Özese, yorum yapmadan soru sorması konusunda Küçük'ü tekrar uyardı.

Küçük'ün aynı şekilde sorularını devam ettirmesi üzerine Başkan Özese, soru sormasına izin vermedi. Küçük de, ''Benden niye korkuyorsunuz? Ben burada sanığım. Tanığın bilgisini çıkartmak için soru soracağım'' diye bağırırken, Özese de Küçük'e sakin olması konusunda uyardı.

Küçük'ün konuşmaya devam etmesi üzerine Başkan Özese, Küçük'ün salondan çıkmasını istedi. ''Ağzımı açtığım zaman niye korkuyorsunuz'' diyen Küçük, yanındaki kitaplarını ve evraklarını da toplamak istedi. Küçük'ün bir yandan da bağırması üzerine Başkan Özese, görevlilerden Küçük'ü dışarıya çıkartmalarını istedi.

Bu sırada izleyiciler, alkışlar ve sloganlarla Küçük'ün salondan çıkartılmasını protesto etti. Mahkeme Başkanı, bunun üzerine duruşmaya ara verdi.

Başkan Özese, aranın ardından izleyicilerin ''salonda slogan attıkları'' gerekçesiyle duruşmaya alınmayacaklarını bildirdi.

'VELİ KÜÇÜK, GÜZEL SAZ ÇALAR'
Duruşmada, tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan da tanık Mehmet Eymür'e soru yöneltti.

Özkan'ın, ''Benim bu yapılanma içinde olduğuma dair bir bilgi, belge veya duyumunuz var mı?'' sorusuna Eymür, ''Hayır. Ama, 'Beni de alın' diyordun, aldılar işte'' cevabını verdi. Bunun üzerine Tuncay Özkan'da, ''Şimdi de 'bırakın' diyorum ama bırakmıyorlar'' dedi.

Sanıklardan Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük'ün ''Veli Küçük'ü nasıl tanırsınız'' sorusuna Eymür, ''Güzel saz çalar, şarkı söyler. Güzel günlerimiz geçti. Ancak biraz hayal kırıklığım var'' karşılığını verdi.

Avukat Küçük'ün, hayal kırıklığının sebebini sorması üzerine Eymür, ''Doğu Perinçek ile olan yakın teması, Tarık Ümit olayı gibi şeyler Veli Küçük'e karşı bende hayal kırıklığı yarattı'' diye konuştu.

Eymür, avukat Küçük'ün, ''Veli Küçük'ün yasadışı bir iş yaptığına dair bir bilgi veya görgünüz var mı?'' sorusunu, ''Cevap vermek istemiyorum. Tereddütte kaldığım için ağzımdan çıkan şeyler Veli Küçük'ü rahatsız etmesin diye'' diye yanıtladı.

Doğu Perinçek'in avukatlarından Hasan Özbey'in Mehmet Ağar ile Tansu Çiller'in MOSSAD yetkilileriyle görüşüp görüşmediğini, kendisinin bu görüşmede dışarıya çıkarılmasının kurallara uygun olup olmadığını sorduğu Eymür, görüşmenin doğru olduğunu, kendisinin dışarıya çıkarılmasının ise kurallara aykırı bulunduğunu kaydetti.

'ARADA DOĞRU OLMAYAN ŞEYLER YAZIYORDUM'
Avukat Özbey'in ''Hizbullah'ı Doğu Perinçek'in yönlendirdiğini yazdınız. Bu doğru mu?'' sorusu üzerine Eymür, ''Siz benim hakkımda bir sürü şey yazınca ben de böyle arada doğru olmayan şeyler yazıyordum'' dedi.

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Eymür'e, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 30 Kasım 2011 tarihinde alınan ifadesinde, ''MİT'in bazı zafiyetlerinin giderilmesi için Özel Harp Dairesi'nden 5-6 kişilik bir ekibin getirildiğini, bu ekip içinde yer alan Kaşif Kozinoğlu'na kendisinin karşı çıktığını ancak en kıdemlileri olan Orhan Çoban'ın 'Biz ekip olarak gelir, ekip olarak gideriz' dediğini, Kozinoğlu'nun kaldığını, bir süre sonra altındaki astsubaylara Akın Birdal'ı öldürmek için hazırlık yapmalarını söylediğini öğrendiğini, bu konuda ifade alarak Kozinoğlu'nu cezalandırdığını'' anlattığını hatırlattı.

'AKIN BİRDAL DEĞİL MURAT BOZLAK OLACAKTI'
Olayın doğru olduğunu belirten Eymür, ''İsimde yanlışlık yapmışım orada. Akın Birdal değil Murat Bozlak olacaktı'' dedi.

Mahkeme Başkanı Özese'nin, ''Hizbullah hakkında bildikleriniz varsa anlatır mısınız?'' sorusuna Eymür, ''Hizbullah'ın kurulmasının arkasında resmi kurumlar olduğu kesin ancak sonradan kontrolden çıktı. Aynı İsrail'in Hamas'ı kurması gibi. Hamas İsrail'in başına bela oldu'' yanıtını verdi.

Başkan Özese'nin, ''Resmi kurumlar hangisi?'' sorusu üzerine Eymür, ''Bilmiyorum'' dedi.

Eymür, bu konudaki kayıtların MİT'te bulunduğunu, istenmesi halinde mahkemeye gönderileceğini ifade etti.

Mehmet Eymür'ün tanık olarak dinlenilmesi işleminin tamamlanmasının ardından, duruşma yarına bırakıldı.

Sayfa Yükleniyor...