Güler: Ne oğlum ne de ben aradım

Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, 17 Aralık'ta ne oğlunu aradığını ne de oğlunun kendisini aradığını söyledi. Güler, "Özel kalem ve danışman telefonundan oğlumla yetkililerin izniyle görüştüm” dedi. Güler, bilgi almak için İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı aradığını açıkladı.

Güler: Ne oğlum ne de ben aradım

Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler, AK Parti TBMM grubunda, 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili iddiaları yanıtladı.

Güler, oğlu ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin ses kaydının dökümünün yayınlanmasına tepki gösterdi.

Soruşturma dosyasındaki konuşma tapelerinin sızdırıldığını belirten Muammer Güler, konuşmaların da cımbızlandığını savundu.

Güler, gizlilik kararı bulunan soruşturmayla ilgili bilgi ve belgelerin basından ve sosyal medyadan öğrenildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Soruşturma ve kişiler arasındaki haberleşme içerikleri hukuka aykırı olarak ifşa edilmektedir. Bu da Türk Ceza Kanunu'nun 132. maddesi ve devamına göre bir ile beş yıl arasında hapis cezasını gerektiren suçtur. Bunun basın yoluyla ifşası halindeyse, ceza yarı oranında artırır. Ayrıca; bu yolla adli yargılamanın etkilenmesi de amaçlanmaktadır. Bu da Türk Ceza Kanunu'nun 277. maddesine göre suçtur."

'NE BEN OĞLUMU NE DE OĞLUM BENİ ARADI'
“17 Aralık günü, ne ben oğlumu aradım ne de oğlum beni aradı” diyen Güler, şöyle devam etti:

“Aynı gün İçişleri Bakanlığı adına kayıtlı özel kalem ve danışmanlık tarafından kullanılan telefondan, arama yapılan evde hazır bulunan oğlumun müdafisi aranmıştır. Yetkililerin izniyle ve bu telefonlardan oğlumla görüştüm. Bu telefonlar nasıl dinlendi? Soruşturma kapsamında hangi telefonların mahkeme kararıyla dinlendiğine dair liste, müdafilerin talebi üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca resmi yazı ile bildirildi. Bu listede belirttiğim telefonların dinlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin kararlar yok. Yani tamamen hukuka aykırı bir dinleme ve konuşmanın birçok yeri çıkartılıp servis ediliyor.”

'BAKAN VE BAŞSAVCI'YI DİNLİYORLAR'
17 Aralık’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'yı kendi cep telefonundan aradığını da ifade eden Güler, şöyle konuştu: “Yıllarca birlikte çalıştığımız Sayın Başsavcı'dan sadece soruşturmanın konusunu sordum. Bu konuşma da internete düştü. Bu nasıl oluyor? Demek ki ya İçişleri Bakanı olarak benim ya da Sayın Turan Çolakkadı'nın veya her ikimizin telefonları dinlenmiş ve kayda alınmış. Kim, hangi yetkiyle veya hangi kararla bir bakanı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nı dinleyebiliyor ve servis edebiliyor? Bu illegal dinlemedir; haberleşme özgürlüğünün ihlalidir ve de suçtur."

'BAŞBAKAN'A NEDEN BİLGİ VERİLMEDİ?'
Cumhuriyet başsavcısına ve kanunlarda açıkça gösterilen mercilere bilgi verilmeden, yetkisizce dinlemeler yapıldığını ifade eden Güler, "Bir bakan hakkında makul şüphe doğmuşsa niçin dosya hemen ayrılıp, Cumhuriyet Başsavcısı'na bilgi verilmemiştir? Bakanlar hakkında soruşturma açmaya yetkili olan TBMM Başkanlığı'na niçin derhal gönderilmemiştir? Bakanların amiri konumundaki Sayın Başbakan'a niye bilgi verilmemiştir?" diye konuştu.

Soruşturmanın hukuka aykırı ve yetkisizce yürütüldüğünü söyleyen Güler, şöyle konuştu:
“Bütün bu usulsüzlükleri yapan, kanuna aykırı davranan, yargı ve adli kolluk görevlileri hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu başmüfettişlerince, ayrıca idari yönden de mülkiye başmüfettişlerince araştırma ve incelemeler devam etmektedir. Kanuna aykırı işlemler araştırma, inceleme ve soruşturmalar sonucunda açıklığa kavuşacaktır. Bunların sonucunun beklenmesinde zorunluluk bulanmaktadır. O zaman söz konusu soruşturmanın nasıl yürütüldüğü görülecektir."

'SİYASİ MANİPÜLASYON MALZEMESİ'
Konuşma tapelerinin medyaya sızdırılmasına tepki gösteren Güler, şu ifadeleri kullandı:

“Soruşturma kapsamında, 17 Aralık'ta birçok kişi gözaltına alınıyor. Daha şüphelilerin ifadeleri dahi alınmadan, 18 Aralık günü bakanlar hakkında 500 sayfayı aşan fezlekeler alelacele yeni atanan müdürlere imzalatılmaya çalışılıyor. İncelenmeden imzalanamayacağı ifade edilince, eski görevliler tarafından imzalanıp, daha ifadeler bitmemişken Cumhuriyet savcılığına gönderiliyor.

Operasyon öncesi, bütün konuşma tapeleri, eklemeler ve çıkarmalar yapılarak basına ve sosyal medyaya sızdırılıp bir algı oluşturuluyor. Soruşturma konusu ile ilgisi olmayan, tarafları ayrı, birbirleriyle alakasız başka soruşturmalarla birleştirilip, kamuoyuna bir siyasi manipülasyon malzemesi olarak takdim ediliyor."

'NİYE 54 GÜN BEKLENİYOR?'
Muammer Güler, bu soruşturmanın 15 ay, kendisiyle ilgili olanın ise 8,5 ay sürdürüldüğünü belirterek, "Dinleme ve izlemelerin 25 Ekim 2013'tesonlandırıldığı ifade edilmesine rağmen, operasyon için niye 54 gün bekleniyor? Diğer operasyonlarla birleştirmek için mi?" diye sordu.

'HUKUKA AYKIRILIK ORTAYA ÇIKACAK'
Soruşturmanın sürdüğüne vurgu yapan Güler, "Ancak soruşturmayı yetkisiz ve hukuka aykırı bir biçimde yapanlarla ilgili şikayetlerimiz yetkili makamlara sunulmuştur ve gerekli davalar da açılacaktır. Daha birçok yanlışlıklar ve hukuka aykırılıklar zamanla ortaya çıkacaktır.”

Sayfa Yükleniyor...