Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a 'cami'li yanıt

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a seslenerek "Sultanahmet Camii'nin siluetini bozan görüntüyü düzeltelim. O minareleri yeniden ortaya çıkartacak değişikliği yapalım" dedi. Kürsüye çıkan 2B mağduru bir kadın ise "Bizi kurtaracak bir Atatürk bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a 'cami'li yanıt

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında halkın partisi olduklarını, vatandaşın sesini duyduklarını ve sorunlarını çözmek istediklerini ifade etti.

Kemal Kılıçdaroğlu filmlerde, romanlarda bazen çift kişilikli insanların konu alındığını, bu insanların bedenlerinde iki farklı ruh olduğunu belirterek, ''(Bizde çift kişilikli siyasetçi var mı?) diye sorarsanız, ben 'vardır' derim'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdroğan'ın, Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda bir konuşma yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu konuşmadan bazı örnekler verdi. Erdoğan'ın kentler için, ''Bizim neslimiz maalesef aldığı mirası ileriye taşıyamadı. Adata ihanet etti'' dediğini, bu ifadeye katıldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Devam ediyor Sayın Erdoğan: 'Bizim metropollerimiz vardı ama o metropoller, beceriksiz ve estetik dünyası olmayan ellerde adeta ölü şehirlere dönüştü. Eskiden yeşilin içine yeşile uyumlu yapılar inşa edilirken şimdi artık saksılarda çiçek yetiştiriliyor.' Doğru diyor. Altına imza atarız. Hangi ellerde olduğunun da cevabını veriyor: 'Beceriksiz ve estetik ruhu olmayan ellerde' diyor. 'Ben yüksek binalar inşa etmeyi maharet kabul etmiyorum.' diyor.

'ERDOĞAN'I İŞLETMİŞLER'
Şunu söylemekten kendimi alamıyorum. Sayın Erdoğan'ı fena işletmişler. Çünkü bu metin onun konuşacağı metin değil, kendisini anlatıyor aslında. Kentleri bu hale getiren kim, biz miyiz? Hayır. O belediye başkanları, bizim belediye başkanlarımız mı? Hayır. Güzel bir metin bulmuşlar, malum camdan okuyor, oradan okuyup kendisini anlatıyor ama farkında değil.''

İstanbul'da yıkılan tarihi eserlerden, fotoğraflarla örnek veren Kılıçdaroğlu, tarihi Acemoğlu Hamamı'nın yerine otel yapıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Kaptan-ı Derya Halil Paşa Camisi'nin de yıkıldığını yerine muhallebici yapıldığını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Hani tarihe ihanet etmeyecektik, saygı gösterecektik Eğer kenti seviyorsanız önce kentli olacaksın ve kente saygı göstereceksiniz. Estetik kaygılardan söz ediyorsanız gereğini yerine getireceksiniz. Bunu yapmayıp, laf olarak konuşuyorsanız inandırıcı olamazsınız. Ne demiştim: Yalancıdan Başbakan olmaz'' diye konuştu.

İSTANBUL'A SAYGI İÇİN HER ADIMI DESTEKLERİZ
Sultanahmet Camii'nin fotoğrafını da gösteren Kılıçdaroğlu, siluetin bozulduğunu, minarelerin arkasında binaların yükseldiğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da yeşil alanların büyük kısmının mezarlıklarda olduğunu belirterek, 'Çok şükür oralarda bina yapmıyorlar ama göz dikmişler. Korkuyorlar, CHP gelip müdahale eder diye'' dedi.

İstanbul'un Çamlıca Tepesi'nde önce Başbakan Erdoğan'ın kendisine villa yaptırdığını ve etrafını duvarlarla ördürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, ''Sen Başbakan olarak o yeşil alanı korumazsan, senin söylediğin sözler neye yarar ' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Belki Sayın Başbakan, 'Geçmişte hata yaptık, bundan sonra düzelteceğiz' der. Eğer düzeltecekse CHP Genel Başkanı olarak söz veriyorum; İstanbul'da tarihe, yeşile, doğaya saygının gereği olarak atacağın her adımı hiçbir koşul aramadan destekleyeceğiz.

İstanbul nasıl yağmalandı 2009-2013 yılları arasında Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu'na gelen dosya sayısı 9 bin 957. Gündem sayısı 11 bin 229. Mevcut planlarda değişiklik yapmak üzere geliyorlar. 'Daha fazla kat nasıl elde ederiz ' diye. Başbakan'a çağrı yapıyorum: Gel plan değişikliği içeren bu dosyaların tamamını geri çekelim.

Sultanahmet Camii'ne yapılan o olumsuz davranışı düzeltelim ve caminin minareleri bütün görkemiyle ortaya çıksın.

İstanbul'da imar değişiklikleri dolayısıyla yandaşlara sağlanan imkan 100 milyar dolar. Gerçek tabloyu ortaya çıkarmak, hangi yandaşlara bu avantajın sağlandığını ortaya çıkarmak için TBMM'ye araştırma önergesi vereceğiz. Siz de destekleyin, araştıralım.

Ayamama Deresi... 35 yurttaşımız hayatını yitirmişti. Sayın Erdoğan, 'Derenin etrafındaki binaları yıktıracağız' dedi. Sayın Erdoğan, Ayamama Deresi etrafından usulsüz dediğin binalardan birini yıktın mı Hiçbirini yıkmadı, yeni binalar yaptı. O 35 yurttaşımızın günahı kimin boynuna ''

Kılıçdaroğlu, on binlerce kişinin hayatını kaybettiği Marmara Depremi'nin ardından dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, olası bir depremde çadır kentlerin kurulması için 400 büyük arsa tahsis etiğini anımsatarak, ''Sayın Erdoğan'a soruyorum: Bu arsalardan kaçı elimizde kaldı acaba Ne yaptınız bu arsaları Yarın İstanbul'da deprem olsa bu insanlar nerede toplanacak ' diye konuştu.

BAKANI GÖREVDEN ALACAK MISIN?
İstanbul'un nasıl yağmalandığını, örneklerle anlatabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Meşhur bir müteahhidimiz var. Gazetelerde boy boy fotoğrafını görürsünüz. Bakırköy'de bir arazi var, inşaat alanı 64 bin metrekare. Ama 'Bu bana yetmez' diyor ve 190 bin metrekareye çıkarmak istiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi oy birliğiyle bu isteği reddediyor. Aynı vatandaş Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gidiyor, buradan onay alıyor. Sayın Erdoğan, 'yeşil' diyorsun, 'yüksek binalar yapmayın' diyorsun. Bu izni veren senin bakanın. Sen bu bakanı İstanbul'u sevdiğin için görevden alacak mısın?

Esenyurt'ta, Belediye Başkanı kendi kendine plan yapıyor, Büyükşehir'e gönderiyor. Büyükşehir 'olmaz' diyor. O da 'Arkamda kapı gibi Recep Tayyip Erdoğan var' diyor. Yapıyor planını. Yasalara aykırı inşaat ruhsatı veriyor.

Bir firmanın sahip olduğu arsanın inşaat alanı yasalara göre 134 bin 327 metrekare. Belediye ise 366 bin metrekare ruhsat vermiş. Emsal 9,32. İnsan da insaf, ahlak, Allah korkusu olur.

Başka bir firma. İnşaat alanı 12 bin metrekare. Verdikleri ruhsat 39 bin metrekare. Emsal 10,63. Başka firma, inşaat alanı 10 bin metrekare. Kendisine verilen ruhsat, 49 bin metrekare. Emsal 11,41.

Diğer bir firma. Ruhsatı 34 bin metrekare ama 141 bin metrekarelik inşaat ruhsatı verilmiş. Emsal yüzde 12,38. Samimi söylüyorum. Bunu yapanda Allah korkusu yok.''

2B MAĞDURU: BİR ATATÜRK BEKLİYORUZ
Öte yandan, Grup Toplantısı sırasında 2B mağduru olduğunu ifade eden Hatice Köse isimli bir kadın, kürsüde kısa bir konuşma yaptı.

Hatice Köse şöyle konuştu: "Bu zamana kadar oyumdan faydalandılar. Etimden sütümden faydalandılar diyeyim. Şimdi niçin işgalci oldum? Beni kanser ettiler. Şehirden, apartmandan korkuyorum. İstanbul'un yaylası Beykoz'da büyümüşüm. Beni bu saatten sonra apartmana hapis etmeyecekler. Beni bu yaştan sonra apartmana hapis edenlere hakkımı helal etmiyorum.

Bu anayasayı imzalayanlar, uykuyu haram ettiler. Onlar da rahat uyumasınlar. Savaşlardan bizi Atatürk kurtardı. 2B'den bizi kim kurtaracak? Bir Atatürk bekliyoruz.”

Sayfa Yükleniyor...