Özak: Yasa çıksa da şiddet bitmez

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, sporda şiddete hayır yasası çıksa da olayların bitmeyeceğini belirtti.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, Avrupa Konseyi'nin ''Spor karşılaşmalarında, özellikle futbol maçlarında seyirci şiddeti ve kötü davranış konusunda Avrupa Sözleşmesi'' çerçevesinde 31. daimi toplantısı öncesinde ve sonrasında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Bakan Özak, bir soru üzerine normal olarak düşünüldüğünde, fair-play ölçüleri içerisinde her takım taraftarının kendi kulübünün başka bir kulüple oynadığı maçına gidebilmesi gerektiğini belirterek, ''Biz bu ortamı hazırlamalıyız. Bu şiddet içeren davranışlarda bulunan kişilerin, (Ben bunlara taraftar dahi demiyorum) yaptıkları yanına kar kalmamalı, bu müsabakaları huzur ve fair play ölçüleri içinde izleyebilmeliyiz'' diye konuştu.

Bu işle mücadele etmek gerektiğini anlatan Bakan Özak, ''Bunu yapacak sadece hükümet ve federasyonlar değil. Bizler, kulüp yöneticileri, medya ve taraftarlar, hep birlikte mücadele edeceğiz'' dedi.

Faruk Nafız Özak, yasanın çıkmasıyla spor alanlarındaki şiddetin hemen bitmeyeceğini vurguladı.

''(Yasa çıktı, şiddet bitti) diyemeyiz. Böyle mantık yok. Boyacı küpü değil ki bu'' diyen bakan Özak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yasa zaten var, bu yasa şiddetin azalmasında da epey yol aldı. Yalnızca yasa çıkarmakla da olmuyor. Bu yasayı kati uygularsak sonuç alacağımıza inanıyorum. Bugünkü yasada bazı eksiklerimiz oldu. Örneğin suçu işleyen değil, kulüpler ceza aldılar. Yasa gelecek suç bitecek diye bir şey de yok. Bu bir süreçtir.''

'YASAYI UYGULAMAKTA ZORLUKLAR YAŞADIK'

Özak, sporun gerçek anlamına uymayan şiddet içerin hareketleri kimsenin tasvip etmediğini anlatarak, bu işleri yalnızca yasalarla düzeltmenin, asgariye indirmenin çok zor olduğunu kaydetti.

Sporda centilmenliğin hayat boyu süren bir eğitimle edinilebileceğini kaydeden Bakan Özak, 2004 yılında Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası'nın uygulamasında büyük zorluklar yaşadıklarını anlatarak, şöyle konuştu:

''Burada tüm katmanlara, medya, bizler, sporcular, kulüp yöneticileri, taraftarlar ve müsabaka yönetenlere büyük görev düşürüyor. 2004 yılında hükümetimiz bir yasa hazırladı. Uygulamada bazı sorunlar yaşadık. Suç ve ceza müessesinde pek başarılı olamadık. İl Spor Güvenlik Kurulları tartışılır duruma geldi. Kesilen cezalar tahsil edilemedi. Diğer cezalar konusunda sıkıntılar yaşadık. Özellikle şike ve teşvik konusunda idari ceza verilebiliyordu, adli ceza verilemiyordu. Biz şimdi bütün bunları getiriyoruz.

Biz diyoruz ki, suç işleyen anında müsabaka oynanan yerin altındaki gözetim odasına alınsın. Buradan mahkemeye sevk edilsin ve anında karar verilsin. Bu karar da şu olsun; tedbir olsun. Tedbirden sonra mahkeme devam etsin ve bu kişi bir ceza alacaksa uygulansın. Bu şiddeti uygulayan yalnızca futbol müsabakalarına değil, tüm müsabakalara girmesin. Sadece futbol olayı değil, tüm spor dallarında bu var.''

'KAMERALAR SALONLARDA DA OLACAK'
Futbol Federasyonu'nun Spor Toto Süper Lig'de tüm statları kameralarla donattığını hatırlatan Bakan Özak, kendilerinin de öncelikle önemli spor salonlarını ve daha sonra tüm spor salonlarını kameralarla donattıklarını anlattı.

Bakan Özak, şiddetin önlenmesi konusunda yeni getirilecek uygulamaları da şöyle anlattı:

''Müsabakalara girişte biletlerde T.C. Kimlik numaraları alınabilecek. Çipler olabilir. Maç günleri müsabakalardan men edilen kişilerin karakola gidip beyanda bulunmaları. Hem yurt içi, hem de yurt dışı için bunu koyduk. Bu kişilerin yurt dışındaki maçlara da gidememelerini yasaya koyduk. İlk yasamızda antrenmandaki şiddete yönelik bir şey yoktu. Antrenman, maçlar ve kamp yerleri ve buralara gidişlerdeki yakın yerleri de ceza kapsamı içine aldık.''

'İŞLEYEN BİR HUKUKUMUZ ZATEN VAR'
Bakan Özak, halen işleyen bir hukuk sisteminin zaten bulunduğunu ve suç işleyen kişilere gerekli cezaların verildiğini söyledi.

Beşiktaş-Bursaspor maçında olaylara karışan faillerin bir kısmının yakalandığını ve mahkemeye sevk edildiğini hatırlatan Özak, ''Biz hukuk devletiyiz. Mahkemeler bu konuda ceza verebilirler. Zaten işleyen bir hukukumuz var. Biz ekstradan bir takım müeyyideler getirerek, bu işi asgariye indirmek istiyoruz. 'Dünya bunu nasıl yaptı, biz de yapabiliriz' diyoruz'' dedi.

Bakan Özak, ''Belki spor yarışmalarında en başarılı olan, puan olarak en çok puan alan takım olmamalı. Centilmen olan, centilmenliğe katkıda bulunan kulüplere, federasyonlarımıza özel ödüller vermeliyiz'' diye konuştu.

'ARTIK MÜSAMAHA EDİLMEYECEK'
Şubat ayında çıkacak olan bu yasanın ve eğitim çalışmalarının çok başarılı olacağına inandığını söyleyen Bakan Özak, ''Ama kararlı olmak lazım. Ülkenin yüzde 99.9'u sporda bu şiddet olayına karşı, ama bu kadar küçük bir azınlığın, bu kadar büyük kitleye saygısızlık yapmasına, 'nin imajını olumsuz bir şekilde etkilemesine müsaade etmememiz lazım. Bundan sonra artık bu müsamaha edilmeyecektir. Bunda bütün kulüplerimiz, federasyonlarımız, hem hükümetimiz, hem de muhalefetimiz kararlıdır. Bunu bilin'' diye konuştu.

'YEŞİL KART ALIP CEZAYI ÖDEMİYORLAR'
Spor sahalarında para cezası alan kişilerin yeşil kart alarak bu cezadan kurtulduklarını dile getiren Faruk Nafiz Özak, bunu bildiklerini, pratikteki uygulamaların olumsuzluğu nedeniyle bir takım değişiklik yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti.

Bakan Özak, yeni yasada verilecek cezaların, Türk Ceza Kanunu'na paralel olacağını vurgulayarak, ''Ayın 17-18'inde yapılacak toplantıda, Prof. Dr. İzzet Özgenç, Adalet, İçişleri ve bizim bakanlığımızın birlikte yapacağı toplantının ardından verilecek kararlarla cezaların nasıl olacağı ortaya çıkacak'' dedi.

'ARTIK TÜRKİYE BU OLAYLARLA YAŞAMAK İSTEMİYOR'
Artık Türkiye'nin bu olaylarla yaşamak istemediğini anlatan Bakan Özak, ''Bizim 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı alma şansımız çok yüksek, olimpiyat yapacağız. Ama bu anlayışın az sayıda olsa da (müsabaka olarak söylüyorum) dünyaya yansıması Türkiye'nin imajına zarar veriyor, buna müsaade etmeyeceğiz'' şeklinde konuştu.

'İKİ BAŞKAN BİR ARAYA GELMESİ LAZIM'
Bakan Özak, Beşiktaş ile Bursaspor arasındaki maçlara bundan sonra da taraftarların gitmesinden yana olduğunu söyledi.

İki tane değerli kulüp başkanından talepte bulunan Özak, ''Onlardan şunu istiyorum. Özellikle bir grubun yaptığı çirkin olayın devam ettirilmemesi gerekiyor. Dostluk, kardeşlik gösterisi olarak, bir sonraki müsabakada bir araya gelinmesi gerekiyor. Artık benim taraftarım deplasmana gitmesin, o taraftar buraya gelmesin anlayışı 21. yüzyılda çağdaş Türkiye'ye yakışan bir anlayış değil'' ifadelerini kullandı.

Özak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sporu gerçek anlamda, fair-play içinde yapmak istiyorsak, dostluk ve kardeşliği geliştirmek istiyorsak, bu kişileri başarılı göstermemek, onların bu davranışının önüne geçip, diskalifiye etmemiz lazım. Ben bu kişilerin az sayıda olduğuna inanıyorum. Onlar da akıllarını başlarına toplayacaktır. Medya ve biz yöneticiler de tahrik edici davranışlardan kaçınmamız, doğru davranışların arkasında durmamız lazım. Burası Türkiye, hukuk devleti, burada otorite mevcut. Bunlar gidilerek aşılır, gidilmeden aşılmaz. Bu gruplar, taraftarlar tahrik edilmiş gençlerdir, akıllarını başlarına toplayacaktır.''

Yasanın Şubat ayında çıkabileceğini belirten Özak, ''Aralık ayında bütçe var, ocak ayında Türk Ticaret Kanunu var, 2000 maddelik. Mart'tan sonra seçim için meclis kapanır. Bu yasayı, Türk Doping Ajansı Kuruluş Yasası ve Federasyonlar yasasını şubat ayı içinde çıkarmayı istiyoruz'' dedi.

Bakan Özak son olarak, öğrenci olaylarında polisin, statlarda yaşanan olaylardan daha fazla güç kullandığı yolundaki iddiaların hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

''Bu ülkede demokrasi var, demokratik haklarımız var, bizim de vatandaşın da polisin de var. Aşırı, hukuk dışı davranışlar, doğru değil. Polisimizin de sorumlulukları, yetkileri var. Bunu da aşmamalıyız. Demokratik tepkiyi yaparken de ağabeyleri olarak gençlere nasihatim, çok aşırıya kaçmasınlar. Çok aşırı şiddete kaçınca dozu kaçıyor, böyle yapınca 'kadrolu' olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye'de demokrasi var, hepimiz eleştirilebiliyoruz.''

Sayfa Yükleniyor...