Devrimci Karargâh davasında tahliye edilen Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın düzenlendiği basın toplantısı katılan BDP İstanbul Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Bloğun İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve BDP eski Milletvekili Akın Birdal Kürt sorununda gelinen noktayı, PKK’nın son saldırısını ve tutuklanacaklarına dair haberleri değerlendirdi.
Toplantıda konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, kendisinin de cezaevinde tutuklu kaldığını hatırlatarak, “Bugünlerde herkes bir liste oluşturmuş bin 400 kişiyi tutuklayacaklarmış. Bizi tutuklayınca savaş bitecekse, Kürt halkı diline kimliğine kavuşacaksa, Kürtlerin hakları anayasal güvenceye kavuşacaksa, biz buradayız gelin bizi tutuklayın. Bir kez daha ‘gelin bizim yanımızda yer alın, gelin birlikte savaşalım’ diyorlar. Biz barış cephesinde yer alıyoruz. Bunun bedeli neyse ödemeye varız " diye konuştu.
BDP'nin TBMM'ye gitmediği için eleştirildiğini hatırlatan Tuncel, "Sanki meclis çalışıyor harıl harıl. BDP meclise gitmediği için savaş çıkmış. Yok böyle bir şey. Buradan başka bir soru sormak lazım. 30 yıldır denenen yöntemleri yeniden deneyenler sorumlu değil midir? Yani biz Diyarbakır zindanını yaşadık. Binlerce arkadaşımız zindanlarda. 20 milyon Kürt'ü tutuklarsanız bu sorun çözülecek mi? Kürtleri öldürünce bu sorun çözülecek mi? Belediye başkanlarını zindanlara gönderip Kürtleri tanıyacaksanız hiç sıra beklemeye gerek yok" şeklinde konuştu.
TÜZEL: ASKER VE SİVİL SAVAŞTA HEMFİKİR
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ise, MGK'da asker ve sivil üyelerin yeni karışık oturma düzeninin açılan savaşın tavrını gösterdiğini söyledi. Gelişmeler karşısında Çatı Partisi çalışmalarını güçlü bir şekilde geliştirmek gerektiğini ifade eden Tüzel, "Çatı Partisini çok hızlı bir şekilde tüm ülke sathında toplayacağız ve çalışmalarımızı hızlandıracağız" dedi.
Tüzel, "Milli Güvenlik Kurulu'nun en son toplantısında oturma düzeni üzerinden bir tartışma yürütüldü. Asker sivil bütün devlet organları savaşta bir görüş ve eylem birliği içinde olduklarını böyle bir niyet taşıdıklarını gösterdi. Bu saldırı politikası sadece özgürlük isteyen Kürtlere değil, bu ülkede insanca yaşamak isteyen, devletin zulmüne karşı çıkan bütün muhalif güçlere yönelmiş ve yönelecek durumda. 1 Eylül Dünya Barış gününe doğru giderken konuştuğumuz devlet terörü, şiddet ve savaş… Bunun birinci dereceden sorumlusu iktidardır" şeklinde konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
