DTP eski genel başkanı Ahmet Türk'ün Samsun'da yumruklu saldırıya uğramasının ardından dün de Enerji Bakanı Taner Yıldız Kayseri'de katıldığı şehit cenazesinde yumruklu saldırıya uğradı.
Köşe yazarları bugünkü yazılarında Bakan Yıldız'a yapılan saldırıyı kınarken yaşanan şiddet olaylarının ardından siyasilere önemli görev düştüğünü yazdılar.
Ahmet Türk'e yapılan saldırının ardından yazdığı yazıyla tartışma yaratan Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Kayseri'deki saldırıyla ilgili köşesine 'Kayseri Notu' düştü.
YILMAZ ÖZDİL HÜRRİYET
Kayseri Notu:
Burnumuzun direği kırılıyor.
Bu kokuyu alın artık.
Bir an önce seçim...
Lütfen, acilen.
MEHMET Y. YILMAZ HÜRRİYET
Gerilimi düşürmek liderlerin görevi
Enerji Bakanı Taner Yıldız’a, Kayseri’deki bir şehit cenazesi dağılırken uğradığı saldırı nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Bu tür saldırılar, ister planlı olsun, ister plansız olsun, bu ülkenin huzurunu bozmak için yapılan işlerdir ve buna karşı çıkmak, kınamak herkesin boynunun borcudur.
Saldırganın bir lisede öğretmen olması, olayın boyutlarının ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.
Çocuklarımızı iyi insanlar olarak yetiştirmesini beklediğimiz bir öğretmenin bile siyaset ile şiddeti birbirinden ayırt edemiyor olması, toplumumuzun bölünmüşlüğünü de ortaya koyuyor.
Bu ülkede şiddete uygun bir zemin var ve bu şiddetin ortaya çıkmasını önlemek öncelikle politikacıların ve özellikle de iktidardaki politikacıların görevidir.
Siyaseti sorunlarımızı çözmek yerine, gerilim yaratarak iktidarda kalabilmek için yapmaktan vazgeçmelidirler.
Deniz Baykal, Ahmet Türk ve Taner Yıldız’a karşı yapılan saldırılar, önümüzdeki günlerde toplumun tansiyonu düşürülmediği takdirde nelerle karşılaşabileceğimizin ipuçlarını veriyor.
Böyle bir ülkede doludizgin referanduma gidiyoruz, seçimlere de bir yıl ancak kaldı.
Herkesin aklını başına toplaması gerekiyor. Öncelikle de AKP, CHP, MHP ve BDP liderinin
GÜNERİ CIVAOĞLU MİLLİYET
Yumruk
Önce Ahmet Türk’e Samsun’da, dün de Enerji Bakanı Taner Yıldız’a saldırı...
Bu yumrukları atanlar çirkinliğin ötesinde Türkiye’yi de yaralıyorlar.
Kınıyorum...
OKAY GÖNENSİN VATAN
Sevinin, bir yumruk daha atıldı
Ahmet Türk’e yumruk atılması “birilerini” pek sevindirmişti. Halkın duygularına tercüman olduklarını zannederken, en kaba en ilkel sokak faşizmini ve şiddeti savunanlar tekrar sevinebilirler, AKP’li bir bakan da yumruklandı. Yarın bir CHP’li yumruklanınca da sevinebilirler, çünkü onun ardından yine bir AKP’li yumruklanabilir. Bu iş böylece yürür gider, şiddetle yaşayanlar saklandıkları köşelerden çıkarak bu ülkeyi tekrar cehenneme çevirmek için hareket geçer.
Pazar günü bu köşede yayımlanan yazıda tehlikeye dikkat çekmeye çalışmıştık. Dünkü yumruğun ardından tehlikeyi görmek isteyenler bu yazıyı bulup okuyabilirler.
MUHARREM SARIKAYA HABERTÜRK
...
İkinci yumruk
Meclis’te dün Anayasa maratonu bu gelişmeler çerçevesinde başlarken, gerilimi hayata geçirmek isteyenlerin sokakta çoktan kolları sıvadığının haberi geldi.
Samsun’dan sonra benzer bir saldırı da Enerji Bakanı Taner Yıldız’a yapılmıştı...
Hem de memleketi Kayseri’de, İçişleri Bakanı’nın da yanında bulunduğu bir şehit cenazesinde...
Dedik ya birileri sokağa çoktan çıkmış; boş duracağa da benzemiyor...
O nedenle Anayasa görüşmeleri sırasında Meclis’e çok iş düşüyor...
İCLAL AYDIN VATAN
Barışı kim istemiyor?
Yumruklar konuşuyor... Biz bir avuç “Barış İçin Sanat” girişimcisi “bu ülkede barışı kim istemez” diye soruyoruz birbirimize. Barış için farklı düşünceler de bir araya gelse, somut olarak, barışı istemek dışında ne yapabiliriz diye düşünüyoruz...
Aynı saatlerde...
Kayseri’de 34 yaşındaki şehit olan Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yumruk yiyor.
Yumruğu atan “Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bu yumruk Türk milletinin yumruğudur. Gördünüz işte” diyor...
....
Barışı kim istemiyor? Tam uzlaşma başlayacakken, dağdan ineni davul zurnayla karşılayanlar mı istemiyor? Yumruk atanlar mı? Kocasını şehit veren ve cenaze alayındaki topa tutunarak yürüyen öğretmen Şelale Çetinkaya mı istemiyor? Kimsesiz, yetim kalan çocuklar mı? Kürt çocuğunu Kürt eşkıyasına şehit verip, Kürtçe ağıt yakan, “vatan sağolsun” diyen anneler mi istemiyor?
Neden yumruk yiyor “politik çözüm bulmaya çalışanlar?” Neden küfür ediliyor konuşalım diyenlere? Neden boğazı sıkılıyor arada kalanların?
Yumruk bölüyor bizi... Her yumruk biraz daha bölüyor...
...
Barışı kim istemiyor Allah aşkına?
Ama siz de haklısınız... Barış istemek kolay. Barış için bir şey yapmak zor... Acıtıcı ve zor olan bu değil mi?
- Etiketler :
- Haberler
