'Zor bir yaz bizi bekliyor'

Görev süresi sona eren Akil İnsanlar, hazırladıkları raporları Başbakan Erdoğan'a sundu. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ndeki toplantının ardından NTV'ye konuşan Akil İnsan heyetinden Fuat Keyman, "Çekilme süreci beklenenden ağır ilerliyor, zor bir yaz bizi bekliyor" ifadelerini kullandı.

'Zor bir yaz bizi bekliyor'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar Heyeti bölge başkan, başkan vekili, sekreter ve üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantı yapıldı.


Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 3.5 saat sürdü.

Toplantıda, 2 aylık görev süreleri sona eren Akil İnsanlar, 7 bölge için hazırladıkları raporları Başbakan Erdoğan'a sundu.

Akil İnsanlar Heyeti Ege Bölgesi'nden Prof. Fuat Keyman, toplantı sonrası NTV'nin sorularını yanıtladı.

Çekilme sürecinin beklenenden ağır ilerlediğini kaydeden Keyman, "Çekilmenin bir veya iki haftada değil; Eylül, Ekim'e kadar devam edeceği görünüyor. Yani zor bir yaz bizi bekliyor" diye konuştu.

Fuat Keyman, şunları kaydetti:

"Bugünkü toplantının en önemli ve 7 bölgenin ortak noktası, endişelere rağmen toplumun çözüme hazır olduğu. Çözüm için demokrasinin ve yeni anayasanın gerekliliğinin altı çizildi.

Artık yavaş yavaş silah döneminin bitmesi ve ölümün olmaması isteniyor. Bu noktadan itibaren ikinci aşama denilen demokratik reform aşamasına geçilmesi gerekiyor.

Çözüm süreci başarıyla gitmekle birlikte hala birinci aşamadayız. PKK'nın çekilmesi beklenenden düşük seviyede devam ediyor. Bu yüzden de ikinci aşamaya geçilmesi zor görünüyor.

Güneydoğu'ya ekonomi ve hizmet alanında yatırımlar yapılacağı ancak reform sürecinde Eylül, Ekim'e kadar bekleneceği gibi bir hava ortaya çıktı.

Demokratik reform bağlamındaki girişimerin başlaması için Eylül, Ekim'e kadar beklemek durumundayız. Sayın Başbakan'dan anladığım, sürecin birinci aşamadan yani silah bırakma ve çekilme aşamasından devam ettiği.

Toplantıya girerken umudum daha fazlaydı. Halen birinci aşamada olmamız sürecin daha uzun süreceğini gösteriyor. İnşallah sürecin uzun zamana yayılması provokasyona neden olmaz.

Hizmet alanında ciddi bir irade var ancak ekonomi ne kadar çözebilir, demokratik alanda da reformların yapılması gerekiyor.

Doğu ve Güneydoğu'da umut var; sürecin sekteye uğramasıyla ilgili, gerekli reformaların yapılmamasıyla ilgili güvensizlik de var. Batıda ise üniter devlet ve Türk kimliği konusunda endişeler var. Endişe ile umudun beraber gittiği bir süreç yaşıyoruz.

Birinci aşamanın bir hafta veya iki haftada değil, Eylül, Ekim'e kadar devam edeceği görünüyor. Yani zor bir yaz bizi bekliyor."

Çelik, toplantıyla ilgli şunları söyledi:

"Akil İnsanlar Heyeti’nin son toplantısı yapıldı. ’nin nabzını tutmaya çalışıyorlardı, binlerce insanla görüştüler. Sonuçta bir rapor hazırladılar. Kamu Düzeni ve Müsteşarlığı koordinasyonu yaptı.

Raporlarda tespitler var. Problem nedir, ne değildir tespiti var, problemlerle ilgili teşhisler var. Her bölge heyeti bazı tedavi yöntemleri öneriyor. Çözümle ilgili ne olması ya da olmaması gerektiği ifade ediliyor.

Medyanın, heyetin çalışmaları sırasında küçük grupların eylemlerini öne çıkarmasından, esas yapılan işin görülmemesinden şikayetçi oldular.

Şehit ve gazi ailelerinin süreci desteklediklerini söylediler. genelinde çözüm sürecine çok büyük destek olduğunu belirttiler.

İnsanlar çözüm sürecinin ne olduğunu öğrendikten sonra destek oluyorlar.

Sihirbaz gibi şapkadan tavşan çıkararak bu işi bitirilemez, bu bir süreç. 30 yıllık bir tahribat var, herkes yıkabilir ama yapamaz. Bu gemide hepimiz birlikteyiz, birinci, ikinci mevkide de olsak batarsa hepimiz helak oluruz.

Selahattin Demirtaş, ‘süreç gitti, geldi’ dediyse kendisine sormak lazım. Bu meseleyi yalnız Kürt meselesi olarak görmemeliyiz.

Ben buraya gelene kadar toplantıda Gezi Parkı ile ilgili bir kelime dahi geçmedi.

Heyetin görev süresi 2 aydı ve son toplantısını yaptı. Çözüm sürecine karşı çıkanlar azınlıkta kaldı."

RAPORLARDAN DETAYLAR
Akil İnsanlar Heyeti’nin hükümete sunduğu raporlarda, toplumun çoğunluğunun sürece destek verdiği vurgusu yapıldı aynı zamanda kaygılar da dile getirildi.

Marmara Bölgesi Başkanı Deniz Ülke Arıboğan'ın kişisel raporunda öne çıkan kaygılar arasında "TC tartışması" yer aldı.

Türk bayrağı ya da eyalet sistemine geçişle ilgili tartışmaların Türk kimliğine yönelik saldırı olarak algılandığı vurgusu yapıldı.

Can Paker'in başkanlık yaptığı Doğu Anadolu Bölgesi’nin raporunda sorunların askeri ve silahlı yöntemlerle çözülemeyeceğine yer verildi.

Yine raporda barış sürecine en fazla destek verenlerin, çatışma ortamından en fazla etkilenenler ve dolayısıyla savaş psikolojisini en derinden yaşayanlar olduğu dile getirldi.

Raporda ayrıca bölgedeki taleplere de yer verildi. Buna göre Doğu Anadolu Bölgesi'nde yeni anayasa, anadilde eğitim, seçim barajının kaldırılması ve yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi talepleri ağırlık kazanıyor.

Rapora göre bölgede 3 ana fikir hakim. Kalıcı çatışmasızlık ve güven ortamı sağlanmasını hiçbir koşul ileri sürmeden destekleyenler, süreci destekleyen ancak bazı hak ve özgürlüklerin yasal düzenlemelerle güvence altına alınmasını isteyenler. Bir diğer görüş ise süreci destekleyenler ancak güvence verilmeyeceği hususunda kaygı taşıyanlar.

'AKİLLER'DEN 4 İSİM KATILMADI
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen toplantıya, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Mehmet Ulvi Saran da katıldı.

Toplantıya, Akil İnsanlar Heyeti üyeliğinden, köşe yazısında istifa ettiğini açıklayan Murat Belge ile Prof. Dr. Baskın Oran katılmadı.

Buluşmaya gidemeyen Kürşat Bumin ve Şemsi Bayraktar ise mazaret bildirdi.

Sayfa Yükleniyor...