Tarkan'ın bilinmeyenleri

Haberler 04.10.2016 - 09:49

  • 1

    TARKAN CEPHESİ HAREKETLİ GÜNLER YAŞIYOR

    Tarkan cephesinde çok uzun zamandır epey hareketli günler yaşanıyor.
    Bir yandan bu yılın ilk aylarında yayınladığı Türk Sanat Müziği albümü..
    Diğer yandan yaz başında yeni pop albümünden paylaştığı "Cuppa" şarkısı...
    Tam da o günlerde magazin manşetlerini süsleyen evliliği...
    Derken eylül başında Harbiye Açıkhava'da verdiği geleneksel konserler...

    YAZI: SUAT KAVUKLUOĞLU

  • 2

    "BİR MEGASTAR: TARKAN" KİTABI

    Bu yoğun Tarkan gündeminde beni en çok heyecanlandıran şeyse kısa bir süre önce yayınlanan; usta gazeteci Ali Eyüboğlu'nun kaleme aldığı "Bir Megastar: Tarkan" kitabı oldu.
    Tarkan'ı ilk yıllarından itibaren yakından izleyen, onunla ilgili birçok özel habere ve röportaja imza atan Eyüboğlu, Tarkan'ın 16 yıl boyunca avukatlığını yapan, kariyerinin en zirve yıllarını paylaştığı yakın arkadaşı Süheyl Atay'la bir araya geldi ve ortaya her satırı heyecanla okunan "Bir Megastar: Tarkan" kitabı çıktı. Ben de Eyüboğlu ve Atay’la kitabı konuşmak üzere bir araya geldim.
  • 3

    TARKAN’I İLK YILLARINDAN BERİ TAKİP EDİYOR

    Kitap, Ali Eyüboğlu'nun her biri zamanında büyük ses getiren Tarkan haberleri ve röportajlarıyla açılıyor. Bu haberlerde Tarkan'ın bir canlı yayın sırasında yaşadığı talihsiz kazadan Ahmet San'la çıktığı yurt dışı macerasında başına gelenlere; Sezen Aksu'yla yaşadığı krizden askerlik sorununa kadar hayatının ve kariyerinin birçok önemli kırılma noktasına dair detaylar var.
  • 4

    SES GETİREN RÖPORTAJLAR

    Kitapta zamanında çok ses getiren Ali Eyüboğlu imzalı Tarkan röportajları da yer alıyor.
    Bu özel röportajlarla hepimizin hatırladığı o meşhur manşetler, o çarpıcı açıklamalar bir kez daha gündeme geldi. Kitap yayınlanır yayınlanmaz birçok yerde Tarkan’ın bu açıklamaları yeniden haber oldu. Elbette Tarkan’ı tanımak, kariyerindeki dönüm noktalarında neler hissettiğini anlayabilmek açısından Ali Eyüboğlu’nun yaptığı bu röportajlar hala çok değerli. Çünkü Tarkan’ın ilk yıllarından itibaren medyaya karşı hep bir mesafesi oldu. Çok az röportaj verdi, çok az televizyon programına katıldı. Elbette bu mesafe yalnızca Tarkan'ın tercihleriyle oluşmadı.
  • 5

    TARKAN’IN MEDYAYA KARŞI HEP BİR MESAFESİ OLDU

    Hem kariyerinde hem de birebir medya ile kurduğu ilişkide ciddi krizler yaşadı.
    Ağzından çıkan en ufak söz bile Tarkan'a büyük puntolu manşetler olarak geri döndü.
    Aynı şeyi bir başkası söylese, yapsa çok daha normal karşılanabilecek şeyler, söz konusu Tarkan olunca gereğinden hep daha fazla büyütüldü.
    Elbette medya mensuplarına da bazı noktalarda hak vermek lazımdı.
    Çünkü o kimselere benzemiyordu.
  • 6

    AJDA PEKKAN’IN ÜNVANININ ÜZERİNE ÇIKTI

    Benzersiz sesi, yorumu, kişiliği, hali, tavrı, kısacası her şeyiyle bomba gibi düştüğü Türkiye gündeminde, ona hem kalplerde hem sayfalarda ayrılan yer her geçen gün biraz daha büyüyordu.
    Kısa sürede Türkiye'nin en büyük starına dönüşüyor, bununla yetinmeyip Fransa'dan yavaş yavaş tüm dünyaya açılıyordu.
    Üstelik yıllardır uluslararası sularda kimselerin yapamadığını, onların dilinde söylediği şarkılarla değil tamamen Türkçe şarkılarla yapıyordu.
    Ve Tarkan, onlarca yıl içinde Ajda Pekkan'ın "süperstar" ünvanının üzerine çıkabilen tek isim oluyor, "megastar" payesini Ajda Pekkan dahil kimsenin itirazı olmadan kazanmış büyük bir stara dönüşüyordu.
  • 7

    “BİZİM SEZEN’LE TEK ERKEĞİMİZ VAR, O DA TARKAN”

    NTV'de yayınlanan "Söz ve Müzik" belgeselimizde Ajda Pekkan'ın yıllar sonra itiraf ettiği gibi Tarkan, kendisinin ve Sezen'in devamıydı. “Bizim Sezen’le bir tek erkeğimiz var, o da Tarkan” diyordu Pekkan : " Bizimle aynı frekansta olan tek isim. O da çok hassas, o da çok başka. Sizi anlayabiliyor, her yaşa hitap edebiliyor, size çıkabiliyor yaş olarak, küçüğe inebiliyor. İşte biz de öyleyiz.”
    İşte tam da bu yüzden her yaptığı olay oluyor, hayatına ve kariyerine dair her şey çok daha fazla merak ediliyordu. O susmayı tercih ettikçe, kendini izole edip geride durdukça daha da merak ediliyor, bu sebeple daha da üzerine gidiliyordu.
  • 8

    TARKAN’LA İLGİLİ KAFAMDA DELİ SORULAR VARDI

    Tarkan'ı ilk yıllarından beri takip eden, 10 yıldan fazla bir süredir de gazeteci olarak hem albümlerini hem konserlerini yakından izleyen biri olarak ben de merak içindeydim. Kimdi bu adam? Nasıl yaşıyordu? Nasıl bir karakteri vardı? Başına gelen şeylere nasıl tepkiler veriyordu? Hayata karşı nasıl bir duruşu vardı? Şarkı söylemek dışında neler yapmayı seviyordu? Onu neler heyecanlandırıyordu? Evcimen bir adam mıydı yoksa sokaklara mı aşıktı? Muzip biri miydi? Şakalar yapar mıydı? Kimleri dinlemeyi seviyordu? Hangi yönetmenleri, hangi yazarları takip ediyordu? Hangi yemeklere bayılıyordu? En çok neyi özlüyordu? Bir star olarak neleri kazanmıştı, neleri kaybetmişti? Çok mu titizdi? Çok mu mutluydu? Çok mu yalnızdı? Çok mu güçlüydü? Bu kadar da gizem fazla değil miydi?
  • 9

    MERCİMEKLİ KÖFTEYİ SEVDİĞİNİ BİLSEM YETECEKTİ

    Bütün bunlar neden önemliydi biliyor musunuz? Onunla bir bağ kurabilmek için. “Beni sev de anlama” diyordu ama ben onu biraz da olsa anlamak istiyordum. Belki de bizimle dertleşsin, beraber oturup ağlayalım istiyordum. Beraber kahkahalar atalım, her şeye rağmen hayatın yine de güzel olduğuna inanalım istiyordum. E demek ki ihtiyaç vardı, sadece şarkıları ve konserler yetmiyordu. Zaten konserlerinde de neredeyse hiç konuşmuyordu. Evet, her fırsatta dinleyicilerini çok sevdiğini, çok özlediğini, kocaman öptüğünü söylüyordu ama hepsi bu kadardı. Elbette büyük starların biraz gizemli biraz ulaşılmaz bir yerde konumlanışlarını anlayabiliyordum ama Tarkan’la bir bağ kurabilmem için bize sunduklarından daha fazla bir şeye, belki de yalnızca bir sözcüğe ihtiyacım vardı. Belki sadece mercimekli köfteyi çok sevdiğini bilsem bile yetecekti. Bir hatıramız olmalıydı, en azından sevdiğimiz ortak bir şey.. Yahu bu çağda yan yana bir fotoğrafımız bile yoktu.
  • 10

    TARKAN’I KİTAPLA DAHA YAKINDAN TANIMIŞ OLDUM

    Ali Eyüboğlu’nun kitabının ikinci bölümünde yani 16 yıllık avukatı ve yakın arkadaşı Süheyl Atay, bir belgesele konuşur gibi heyecanla, tutkuyla o yılları anlatınca kafamda Tarkan’la ilgili bu deli sorular büyük ölçüde cevaplanmış oldu. Ve bu kitap sayesinde nihayet Tarkan’la aramızda o bağ kuruldu. Atay, Tarkan’lı yıllarını öyle güzel, öyle tatlı, sanki yeniden her şeyi yaşar gibi yüksek tempoda, her detaya büyük özen göstererek, sanatçısının özeline son derece saygıyla, büyük bir incelikle, adeta uzun bir roman gibi anlatıyor ki bu sayede Tarkan’ın ne kadar özel biri olduğunu esas şimdi anlıyorsunuz. Ben Tarkan’la asıl şimdi tanıştım desem abartmış olmam. NTV’ye Gece Gündüz’e yaptığımız röportajda Ali Eyüboğlu da aynı itirafı yaptı “ Tarkan’ı yeterince tanıdığımı sanıyordum ama ne zaman ki Süheyl Atay 16 yılın akılda kalan tortularını, Tarkan'ın bilmediğimiz yönlerini anlatmaya başladı, ben gerçek manada Tarkan'ı o zaman tanıdım." dedi. Kitap piyasaya çıktıktan sonra gelen reyaksiyonlar da bu yönde olmuş. 'Sayenizde Tarkan'ı daha iyi tanıdık, birçok şeyini öğrendik' demiş Tarkan hayranları…
  • 11

    BU KİTAPTAN NELER ÖĞRENDİK?

    Bu soruya Ali Eyüboğlu şöyle cevap verdi: "Tarkan'ın çok iyi bir dinleyici olduğunu, karşı tarafı kesmeden dinlediğini, nihai karar verirken o dinlediklerini de kaale aldığını görüyorum. Ön görüsü olan bir insan, bir sanatçı, hangi şarkının hangi ortamda hangi koşullarda iyi iş yapabileceği konusunda ön görüsü yüksek. Bunun dışında çok titiz, disiplinli olduğunu ve hiç tahmin etmediğim kadar esprili bir adam olduğunu öğrendim.” ( Mesela kitapta Tarkan’ın ekip arkadaşlarına yaptığı uzun şakaları, Perihan Mağden’i Viyana’da nasıl şok ettiğini okuyunca şaşıracak ve çok eğleneceksiniz)
  • 12

    KOKOREÇİ, SU BÖREĞİNİ VE SARMAYI SEVİYORMUŞ

    Ben de Ali beyin söylediklerine şunları ekleyebilirim. Bir kere Tarkan’ın, özel bir ruhla geldiğinin son derece farkında bir sanatçı olduğunu öğrendim. Kariyeri boyunca en çok kalbini dinlemiş biri. Gözü kara, bildiğini okuyan, çoğu zaman duygularıyla hareket eden, bu uğurda büyük riskler alabilen ama bir yandan da mantığını ve aklını da hiç devreden çıkarmadan her şeyi bu ikisinin dengesiyle yöneten, cesur, inançlı, savaşçı, egosunu çok iyi dengeleyebilen, sahneye çıktığında bir anda bütün herkesi kendine odaklamasını, orada kendi krallığını kurmasını çok iyi bilen, ama diğer taraftan son derece mütevazı, iyi huylu, ince ruhlu, insanları incitmemeye, kalp kırmamaya özen gösteren özel bir adam olduğunu anlamış oldum. Ayrıca kokoreç yemeyi, evindeki yardımcı kadının (Arife) yaptığı su böreğiyle ve sarmayı çok seviyormuş. Mercimek köftesini sevip sevmediğini öğrenemedik ama en azından etti 3, diyoruz. (devam edecek)

    Not: Söz konusu Tarkan olunca, hele de böyle değerli bir kitabı yazmaya çalışınca zaten uzun yazmaya pek alışık olan bünyem, kendini durduramadı sevgili okurlar. Şimdilik buraya virgül koyuyoruz. Devamını yarın okuyacaksınız. Hemen yarının fragmanını verelim…

    Tarkan’ın yurt dışı macerasının bütün detayları..

    Tarkan hangi dünyaca ünlü yıldızları kendi ülkelerinde bozguna uğrattı?

    Kendi ülkesinde Tarkan daha çok satıyor diye hangi ünlü yıldız onu kıskandı?

    Bugünlerde ayrılıklarıyla gündemde olan Brangelina çifti bu kitaba nasıl ilham verdi?

    Tarkan’ın Brangelina ile bağlantısı nedir?

    Tarkan’ın müthiş ön görüsüne “Kuzu Kuzu” örneği..

    Hepsi ve daha fazlası yarın ntv.com.tr’de…
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız