İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 22 Kasım Salı günü düzenlenen operasyonda gözaltına alınan, ancak tutuklanmaları talebiyle çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece serbest bırakılan 28 kişiden 26'sı hakkında soruşturmayı yürüten savcılık tarafından yapılan itiraz karara bağlandı.
Cumhuriyet Savcılığının 26 kişi için tutuklanmaları yönündeki talebini görüşen bir üst mahkeme, 13 kişi hakkında tutuklama kararı verdi. Mahkeme diğer 13 kişinin tutuklanmaları istemini ise reddetti.
Haklarında tutuklama kararı çıkartılan 13 kişi arasında bulunan ve İzmir'de gözaltına alınan büyükşehir belediyesi bürokratları, H.K, S.S, Z.G, I.Ç, T.A, T.E ve E.B İzmir Adliyesi'nde yeniden mahkemeye çıkarıldı.
Nöbetçi mahkemede, haklarında verilen tutukluluk kararı, yüzlerine okunarak vicahiye çevrilen zanlılar, cezaevine gönderildi.
Zanlılar, İzmir Adliyesi'nden polis araçlarıyla cezaevine götürülüşleri sırasında, yakınları, bazı belediye çalışanları ve CHP üyeleri tarafından alkışlarla uğurlandı.
Bu arada haklarında tutuklama kararı verilen kişilerden özel şirket yetkilisi M.B'nin de İstanbul'da gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul'da daha önce de yine özel şirket yetkilileri G.B ve M.B adlı iki kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin de İstanbul'daki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir'e getirecekleri öğrenildi.
Haklarında tutuklama kararı verilen 3 kişinin ise halen aranmasına devam edildiği kaydedildi.
'BU PSİKOLOJİK BASKIYLA BELEDİYE ÇALIŞAMAZ'
Kocaoğlu, tutuklama kararı verilmesinin ardından İzmir Adliyesi'ne geldi.
Bazı ilçe belediye başkanları ve belediye bürokratlarının da kendisine eşlik ettiği Kocaoğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, İzmir'de bir sürecin yaşandığını ve bunu hep birlikte izlediklerini söyledi. ''Bu süreçte arkadaşlarıyla birlikte daha çok adliyede bekleyeceğinin'' anlaşıldığını ifade eden Kocaoğlu, ''Bu işi anlamlandırmak, izah etmek, sonuca varmak çok kolay değil. Arkadaşlarımız için İzmir için üzülüyoruz. Bu psikolojik baskıyla büyükşehir ve ilçe belediyeler çalışamaz'' dedi.
Kocaoğlu, 2 Mayıs’ta düzenlenen ilk operasyonda tutuklanan arkadaşlarının, 7,5 aya yakın bir süredir tutuklu olarak içeride yattıklarını, 22 Kasımda düzenlenen ikinci operasyonda da bazı arkadaşlarının tutuklandığını, serbest bırakılan bazı arkadaşları için de bugün tutuklama kararı çıkarıldığını gördüklerini belirtti.
Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında konuşmanın yanlış olacağını ve kendi konuşmalarının da yanlış değerlendirildiğini dile getiren Kocaoğlu, bununla birlikte, yetkili yetkisiz herkesin bu konuda konuşabildiğini, el altından haberlerin uçurulduğunu savundu.
Kocaoğlu, yaşananların kendilerine, bundan sonra belirli gazete ve internet sitelerini takip ederek, arkadaşların durumu hakkında en iyi bilgiyi alabileceklerini öğrettiğini ifade ederek, bu durumun, çok acıtıcı rencide edici, kurallara uymayan bir durum olduğunu kaydetti.
Türkiye'de acilen adalete ihtiyaç olduğunu savunan Kocaoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
''Bugün Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, en önemli ihtiyacı adalettir. Başına gelen bilir. Adalet sisteminin Türkiye'de, artık nasıl çalıştığını başına gelen biliyor. Acilen belli yasal düzenlemeler yapılıp, çete statüsüne sokularak adaletsizliğin kapısını açmanın hukuki zemininin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu olmadan, Türkiye'de 74 milyon insan, 'benim suçum yok, bana kimse dokunamaz' diyemez. Böyle bir süreci yaşıyoruz. Bizim de suçumuz yok. Hakime ihalenin nasıl yapıldığını anlattık, ikna oldu; arkadaşlarımızı serbest bıraktı. Başka bir hakime anlatamadık, arkadaşlarımız tutuklandı.''
OPERASYONDA 11 KİŞİ TUTUKLU
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 22 Kasım Salı günü gerçekleştirilen operasyonda, 42 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 39'u savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderilmiş, 11'i tutuklanmıştı.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı, 26 kişinin serbest bırakılması kararına bir üst mahkemeye itirazda bulunmuştu.
Öte yandan operasyonda daha önce tutukluluk kararı verilen 11 kişinin avukatlarının mahkemeye yaptıkları ''tutuklamaya itiraz'', daha önce mahkemece reddedilmişti.
Cumhuriyet Savcılığının 26 kişi için tutuklanmaları yönündeki talebini görüşen bir üst mahkeme, 13 kişi hakkında tutuklama kararı verdi. Mahkeme diğer 13 kişinin tutuklanmaları istemini ise reddetti.
Haklarında tutuklama kararı çıkartılan 13 kişi arasında bulunan ve İzmir'de gözaltına alınan büyükşehir belediyesi bürokratları, H.K, S.S, Z.G, I.Ç, T.A, T.E ve E.B İzmir Adliyesi'nde yeniden mahkemeye çıkarıldı.
Nöbetçi mahkemede, haklarında verilen tutukluluk kararı, yüzlerine okunarak vicahiye çevrilen zanlılar, cezaevine gönderildi.
Zanlılar, İzmir Adliyesi'nden polis araçlarıyla cezaevine götürülüşleri sırasında, yakınları, bazı belediye çalışanları ve CHP üyeleri tarafından alkışlarla uğurlandı.
Bu arada haklarında tutuklama kararı verilen kişilerden özel şirket yetkilisi M.B'nin de İstanbul'da gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul'da daha önce de yine özel şirket yetkilileri G.B ve M.B adlı iki kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin de İstanbul'daki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir'e getirecekleri öğrenildi.
Haklarında tutuklama kararı verilen 3 kişinin ise halen aranmasına devam edildiği kaydedildi.
'BU PSİKOLOJİK BASKIYLA BELEDİYE ÇALIŞAMAZ'
Kocaoğlu, tutuklama kararı verilmesinin ardından İzmir Adliyesi'ne geldi.
Bazı ilçe belediye başkanları ve belediye bürokratlarının da kendisine eşlik ettiği Kocaoğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, İzmir'de bir sürecin yaşandığını ve bunu hep birlikte izlediklerini söyledi. ''Bu süreçte arkadaşlarıyla birlikte daha çok adliyede bekleyeceğinin'' anlaşıldığını ifade eden Kocaoğlu, ''Bu işi anlamlandırmak, izah etmek, sonuca varmak çok kolay değil. Arkadaşlarımız için İzmir için üzülüyoruz. Bu psikolojik baskıyla büyükşehir ve ilçe belediyeler çalışamaz'' dedi.
Kocaoğlu, 2 Mayıs’ta düzenlenen ilk operasyonda tutuklanan arkadaşlarının, 7,5 aya yakın bir süredir tutuklu olarak içeride yattıklarını, 22 Kasımda düzenlenen ikinci operasyonda da bazı arkadaşlarının tutuklandığını, serbest bırakılan bazı arkadaşları için de bugün tutuklama kararı çıkarıldığını gördüklerini belirtti.
Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında konuşmanın yanlış olacağını ve kendi konuşmalarının da yanlış değerlendirildiğini dile getiren Kocaoğlu, bununla birlikte, yetkili yetkisiz herkesin bu konuda konuşabildiğini, el altından haberlerin uçurulduğunu savundu.
Kocaoğlu, yaşananların kendilerine, bundan sonra belirli gazete ve internet sitelerini takip ederek, arkadaşların durumu hakkında en iyi bilgiyi alabileceklerini öğrettiğini ifade ederek, bu durumun, çok acıtıcı rencide edici, kurallara uymayan bir durum olduğunu kaydetti.
Türkiye'de acilen adalete ihtiyaç olduğunu savunan Kocaoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
''Bugün Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, en önemli ihtiyacı adalettir. Başına gelen bilir. Adalet sisteminin Türkiye'de, artık nasıl çalıştığını başına gelen biliyor. Acilen belli yasal düzenlemeler yapılıp, çete statüsüne sokularak adaletsizliğin kapısını açmanın hukuki zemininin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu olmadan, Türkiye'de 74 milyon insan, 'benim suçum yok, bana kimse dokunamaz' diyemez. Böyle bir süreci yaşıyoruz. Bizim de suçumuz yok. Hakime ihalenin nasıl yapıldığını anlattık, ikna oldu; arkadaşlarımızı serbest bıraktı. Başka bir hakime anlatamadık, arkadaşlarımız tutuklandı.''
OPERASYONDA 11 KİŞİ TUTUKLU
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 22 Kasım Salı günü gerçekleştirilen operasyonda, 42 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 39'u savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderilmiş, 11'i tutuklanmıştı.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı, 26 kişinin serbest bırakılması kararına bir üst mahkemeye itirazda bulunmuştu.
Öte yandan operasyonda daha önce tutukluluk kararı verilen 11 kişinin avukatlarının mahkemeye yaptıkları ''tutuklamaya itiraz'', daha önce mahkemece reddedilmişti.