Akşam saatlerinde Ankara Adliyesi’ne gelen Ankara Barosu'na kayıtlı Avukat Yunus Akyol, suç duyurusu dilekçesini, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdi.
Dilekçede, terör örgütü PKK'yı kurup, sevk ve idare ederek, devletin hakimiyetindeki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik suç işleyen Abdullah Öcalan hakkında kamu davası açıldığı, hakkında idam cezası verildiği, bu kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesince onanarak kesinleştiği hatırlatıldı.
Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinde, Anayasa ve kanunlarda yapılan değişikliklerle Öcalan'ın cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürüldüğü anımsatılan dilekçede, Öcalan'ın, cezasının infazını İmralı F Tipi yüksek güvenlikli cezaevinde sürdürdüğü belirtildi.
Öcalan'ın hükümden sonra da ''PKK terör örgütünün fiili olarak liderliğini yapmaya, örgütü ve siyasi uzantılarını cezaevinden yönetmeye devam ettiği'' ileri sürülen dilekçede, ''Abdullah Öcalan, İmralı'dan Kandil'e mesajlar gönderebilmekte, dünya kamuoyuna açıklamalar yapabilmekte, yeni parti kurulmasını emretmekte ve kurdurabilmektedir'' ifadesi kullanıldı. Dilekçede, şunlar kaydedildi: ''Şüpheli, cezaevinde bulunduğu süre içerisinde örgütün yaptığı öldürme, yaralama, bombalama, karakol baskını, molotofkokteyli saldırı eylemlerinden sorumlu olup eylemlere ilişkin talimatlarını sözde savunma hakkını kullanmak maksadıyla görüştüğü avukatları aracılığıyla örgüte ve siyasi uzantılarına ulaştırarak, terör örgütünü fiilen yönetmeye ve eylem talimatları vermeye devam etmiştir.
Şüphelinin bu şekilde verdiği 130 eylem talimatı sonucu 132 güvenlik görevlimiz şehit olmuş, bu kapsamda da Öcalan'ın avukatları tarafından 130 talimat KCK/PKK'ya aktarılmıştır.''
Dilekçede, Öcalan hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesi (Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs), 302. maddesi (Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak) ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre (Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme) cezalandırılması için kamu davası açılması talep edildi.
Dilekçede, terör örgütü PKK'yı kurup, sevk ve idare ederek, devletin hakimiyetindeki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik suç işleyen Abdullah Öcalan hakkında kamu davası açıldığı, hakkında idam cezası verildiği, bu kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesince onanarak kesinleştiği hatırlatıldı.
Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinde, Anayasa ve kanunlarda yapılan değişikliklerle Öcalan'ın cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürüldüğü anımsatılan dilekçede, Öcalan'ın, cezasının infazını İmralı F Tipi yüksek güvenlikli cezaevinde sürdürdüğü belirtildi.
Öcalan'ın hükümden sonra da ''PKK terör örgütünün fiili olarak liderliğini yapmaya, örgütü ve siyasi uzantılarını cezaevinden yönetmeye devam ettiği'' ileri sürülen dilekçede, ''Abdullah Öcalan, İmralı'dan Kandil'e mesajlar gönderebilmekte, dünya kamuoyuna açıklamalar yapabilmekte, yeni parti kurulmasını emretmekte ve kurdurabilmektedir'' ifadesi kullanıldı. Dilekçede, şunlar kaydedildi: ''Şüpheli, cezaevinde bulunduğu süre içerisinde örgütün yaptığı öldürme, yaralama, bombalama, karakol baskını, molotofkokteyli saldırı eylemlerinden sorumlu olup eylemlere ilişkin talimatlarını sözde savunma hakkını kullanmak maksadıyla görüştüğü avukatları aracılığıyla örgüte ve siyasi uzantılarına ulaştırarak, terör örgütünü fiilen yönetmeye ve eylem talimatları vermeye devam etmiştir.
Şüphelinin bu şekilde verdiği 130 eylem talimatı sonucu 132 güvenlik görevlimiz şehit olmuş, bu kapsamda da Öcalan'ın avukatları tarafından 130 talimat KCK/PKK'ya aktarılmıştır.''
Dilekçede, Öcalan hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddesi (Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs), 302. maddesi (Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak) ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre (Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme) cezalandırılması için kamu davası açılması talep edildi.