BM'deki 'iklim değişikliği' oturumlarına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, NTV'nin sorularını yanıtladı.
Güllüce, Türkiye'nin çevre kirliliğiyle mücadelede bilgi ve eleman eksiği olmadığını söyledi.
"Problemimiz para ve kaynak" diyen Çevre Bakanı, Türkiye'nin kalkınması oranında bu alana kaynak aktarabildiğini ifade etti.
Güllüce, "Çevre mühendislerimiz, bu konuyu son derece iyi biliyorlar ve duruma hakimler. Problemimiz şu kaynak ver yapayım diyor, o kaynağı aktaramıyorsunuz" diye konuştu.
Türkiye'nin bazı konularda Avrupa ülkelerinden ileride olduğunu kaydeden Güllüce, karbon salımının yüzde 21 oranında azaltıldığı bilgisini verdi.
Güllüce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Problem bizim ekonomimizin bütün bu çevre şartlarını yerine getirecek düzeyde henüz olmamasıdır. 2023'te dünya normlarındaki çevre düzenine gelmeyi planlıyoruz.
Problemimiz yetişmiş eleman ya da bilgi eksikliği değil; problemimiz para ve kaynak. Yoksa her belediye çevre mühendisi çalıştırıyor. Bilgi eksikliğinden değil, 2023'teki standartlara ulaşmamız için milyarlarca kez dolar lazım. Böyle bir problemimiz var. Bunları dile getirdik.
Bizden kendinizin dünyayı kirtlettiği kadar katkı istemeyin, bize kaynak aktarmanız gerekiyor diye konuştuk. Dünyanın bütün gelişmememiş ülkelerinin gelişmiş ülkelerden alacağı var. Türkiye'de bilgi ya da insan eksikliği yok.
Misal bir Ergene Ovası'nın düzenlenmesi için milyarlarca dolar gerekiyor. Karbon salımıyla ilgili de keza çok büyük kaynaklara ihtiyaç var.
Ama biz hükümet olarak bunu planladık. 2023'te Avrupa standartlarını yakalayacağımızı düşünüyorum. Bazı noktalarda Avrupa'dan iyi durumdayız. Biz geçen yıl 2 kere ödül aldık, ozon tabakasını delen gazları yasaklama konusunda.
Onların uygulamasına sınırlama getirdik. Bu konuda oldukça iyiyiz. Biz bilgi eksikliği olmayan uygulamayı çok iyi bilen ama ekonomik kalkınmamız oranında bunu yapabiliyoruz.
Türkiye 12 sene önce iyi kalkınabilen bir ülke değildi. Çevre noktasında hassas değildi. Bugünkü çevre problemleri geçmişte kalkınamamamızdan kaynaklı problemlerdir. Ümraniye'de çöpü toplayamamaktan çöp patlamıştı ve 38 kişi ölmüştü.
Türkiye kalkındıkça çevreye para aktarıyor. Çevre mühendislerimiz, bu konuyu son derece iyi biliyorlar ve duruma hakimler.
Problemimiz şu; kaynak ver yapayım diyor, o kaynağı aktaramıyorsunuz. Gediz Ovasını düzenlememiz gerekiyor mesela, bunu için bir kaynak lazım. Ama ben şöyle bir moral taşıyorum. Türkiye kalkındıkça çevre problemlerini halletmeye devam ediyor.
Biz çevre bilgisi konusunda çok çok iyiyiz ama çevre şartlarını oluşturmakta kalkınmamız oranında kaynak aktarabileceğimizi ve 6,7 yıl sonra bir yere gelebileceğimizi söyleyebilirim.
Karbon salımını yüzde 21 azalttık. Bunu sıfır yapmak zaten mümkün değil. Ama gittikçe karbon salımını azaltan dünyayı iklimde negatif etkisi olan bir ülke haline getirmeye çalışmalıyız."
Güllüce, Türkiye'nin çevre kirliliğiyle mücadelede bilgi ve eleman eksiği olmadığını söyledi.
"Problemimiz para ve kaynak" diyen Çevre Bakanı, Türkiye'nin kalkınması oranında bu alana kaynak aktarabildiğini ifade etti.
Güllüce, "Çevre mühendislerimiz, bu konuyu son derece iyi biliyorlar ve duruma hakimler. Problemimiz şu kaynak ver yapayım diyor, o kaynağı aktaramıyorsunuz" diye konuştu.
Türkiye'nin bazı konularda Avrupa ülkelerinden ileride olduğunu kaydeden Güllüce, karbon salımının yüzde 21 oranında azaltıldığı bilgisini verdi.
Güllüce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Problem bizim ekonomimizin bütün bu çevre şartlarını yerine getirecek düzeyde henüz olmamasıdır. 2023'te dünya normlarındaki çevre düzenine gelmeyi planlıyoruz.
Problemimiz yetişmiş eleman ya da bilgi eksikliği değil; problemimiz para ve kaynak. Yoksa her belediye çevre mühendisi çalıştırıyor. Bilgi eksikliğinden değil, 2023'teki standartlara ulaşmamız için milyarlarca kez dolar lazım. Böyle bir problemimiz var. Bunları dile getirdik.
Bizden kendinizin dünyayı kirtlettiği kadar katkı istemeyin, bize kaynak aktarmanız gerekiyor diye konuştuk. Dünyanın bütün gelişmememiş ülkelerinin gelişmiş ülkelerden alacağı var. Türkiye'de bilgi ya da insan eksikliği yok.
Misal bir Ergene Ovası'nın düzenlenmesi için milyarlarca dolar gerekiyor. Karbon salımıyla ilgili de keza çok büyük kaynaklara ihtiyaç var.
Ama biz hükümet olarak bunu planladık. 2023'te Avrupa standartlarını yakalayacağımızı düşünüyorum. Bazı noktalarda Avrupa'dan iyi durumdayız. Biz geçen yıl 2 kere ödül aldık, ozon tabakasını delen gazları yasaklama konusunda.
Onların uygulamasına sınırlama getirdik. Bu konuda oldukça iyiyiz. Biz bilgi eksikliği olmayan uygulamayı çok iyi bilen ama ekonomik kalkınmamız oranında bunu yapabiliyoruz.
Türkiye 12 sene önce iyi kalkınabilen bir ülke değildi. Çevre noktasında hassas değildi. Bugünkü çevre problemleri geçmişte kalkınamamamızdan kaynaklı problemlerdir. Ümraniye'de çöpü toplayamamaktan çöp patlamıştı ve 38 kişi ölmüştü.
Türkiye kalkındıkça çevreye para aktarıyor. Çevre mühendislerimiz, bu konuyu son derece iyi biliyorlar ve duruma hakimler.
Problemimiz şu; kaynak ver yapayım diyor, o kaynağı aktaramıyorsunuz. Gediz Ovasını düzenlememiz gerekiyor mesela, bunu için bir kaynak lazım. Ama ben şöyle bir moral taşıyorum. Türkiye kalkındıkça çevre problemlerini halletmeye devam ediyor.
Biz çevre bilgisi konusunda çok çok iyiyiz ama çevre şartlarını oluşturmakta kalkınmamız oranında kaynak aktarabileceğimizi ve 6,7 yıl sonra bir yere gelebileceğimizi söyleyebilirim.
Karbon salımını yüzde 21 azalttık. Bunu sıfır yapmak zaten mümkün değil. Ama gittikçe karbon salımını azaltan dünyayı iklimde negatif etkisi olan bir ülke haline getirmeye çalışmalıyız."