Sheffield Üniversitesi, Florida Üniversitesi ve Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi tarafından yapılan ortak çalışmada, küresel olarak yapılan 31 çalışma aracılığıyla yaban hayatı ticaretinin bir 'meta-analizini' gerçekleştirdi.
Araştırmada, 99’u memeli, 24’ü kuş ve 10’u sürüngen olmak üzere 133 türün popülasyonu incelendi. Bilim insanları, hem yasal hem de yasadışı ticaret nedeniyle, genel olarak türlerin popülasyonunda 62'lik bir düşüş ve nesli tükenmekte olan hayvanların sayısında ise yüzde 80'lik bir düşüş hesapladı.
KORUMA ALTINDA OLAN ALANLARDA DAHA FAZLA
Bununla birlikte uzmanlar, popülasyondaki düşüşlerin yasalarla korunan alanlarda bile yüzde 56 civarında seyrettiğini ifade ederek önlemlerin yeterince işe yaramadığına dikkat çekti.
Özellikle kaçak avcılık, balıkçılık, ağaç kesme ve tuzaklama gibi biyoçeşitliliğe yönelik en büyük tehditlerin genellikle korunan alanlarda meydana geldiği vurgulandı.
FİLDİŞİ KAÇAKÇILIĞI DEVAM EDİYOR
Raporda, ayrıca her yıl 100 milyon bitki ve hayvanın, geleneksel ilaç ya da evcil hayvan olarak satılmak üzere vahşi doğadan ayrıldığı ifade edildi. 30 yıldan uzun bir süre önce yasaklanmasına rağmen fildişinin uluslararası olarak kaçakçılığının devam ettiği kaydedildi.
Global Financial Integrity'nin bir önceki raporuna göre, uluslararası yaban hayatı ticareti yılda 4 milyar ile 20 milyar dolar arasında bir değere sahip. Sheffield Üniversitesi'nden Profesör David Edwards, "Binlerce türden hayvan, geleneksel ilaçların ya da lüks eşyaların yapımında kullanılmak için avlanıyor, evcil hayvan olarak satılıyor, ancak bunun türlerin vahşi doğadaki popülasyonunu nasıl etkilediği kimsenin umrunda değil. Araştırmamız, ticareti yapılan türlerin çoğunda meydana gelen şok edici düşüşü ortaya çıkarmak için yüksek kaliteli saha çalışmalarını bir araya getirdi” ifadelerini kullandı.
World Animal Protection'dan Peter Kemple Hardy, ise uluslararası doğa koruma yasalarının vahşi popülasyonları korumadığını ve yaban hayat sömürüsünü sürdürmek için kullanıldığını' gösterdiğini ifade ederek, "Vahşi hayvanları zulümden korumak için yasadışı ticareti değil, yasal yaban hayatı ticaretiyle acilen mücadele etmeliyiz" dedi.
KONROLSÜZ AVLANMA TEHDİDİ ALTINDALAR
Çalışmaya göre, tuzaklama ve avlanma tehdidi altındaki hayvanlar arasında filler ve gergedanların yanı sıra kuşlar, amfibiler, sürüngenler, bitkiler ve omurgasızlar da dahil olmak üzere binlerce tür bulunuyor.
Örneğin, güneydoğu Asya'da yaşayan miğferli boynuz gaga, dekorasyon eşyalarının yapımı ve geleneksel tıpta kullanılan kullanılmak için yoğun bir şekilde avlanıyor. Aynı şekilde Kuzey Afrika'nın dama ceylanı da etleri ve boynuzları için kontrolsüz avlanma tehdidi altında bulunuyor.
Diğer taraftan Vahşi Yaşamı Koruma Vakfı (WWF), daha önce ev yapımı tuzaklar kullanarak, Covid-19 ve buna bağlı karantinalar nedeniyle kaçak avcıların korunan türleri avlamak için özgür bir ortam sağladığını açıklamıştı.
Profesör Edwards, “Tuzaklama, yok olma riski yüksek ve evcil hayvan olarak ticareti yapılan türlerde özellikle ciddi düşüşlere neden oluyor. Bu kadar yüksek alım seviyeleri, ticaretin genellikle sürdürülemez olduğunu, ancak birçok ticaretin yasal olarak yapıldığını gösteriyor. Toplum olarak, egzotik evcil hayvanlara olan arzumuzu ve türlerin düşüşünü önlemek için tasarlanmış yasal çerçevelerin etkinliği üzerinde acilen düşünmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
NASA KAŞİFİ KIZIL GEZEGENE İNİYOR
- Etiketler :
- Haberler -
- Dünya
- Hayvanlar
- ABD
- Norveç