Atanamayan öğretmenin 'mobbing'le sınavı

Atanamadığı için ücretli ya da sözleşmeli öğretmenlik yapan öğretmenler, kadrolu öğretmenler, "İdareciden çaycısına kadar herkes tarafından ayrımcılığa uğruyoruz" diye yakınıyor.

Atanamayan öğretmenin 'mobbing'le sınavı

Gaziantep'te Türkçe öğretmenliği yapan Saadet H.(25), geçtiğimiz günlerde 6 katlı apartmanın terasından atlayarak yaşamına son verdi.

Saadet H.'nin işyerinde mobbinge uğradığına yönelik paylaşımı okullardaki sözleşmeli/ kadrolu ayrımcılığını da gündeme getirdi.

Milliyet gazetesinden Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre, yıllardır atanmayı bekleyen ancak sözleşmeli ya da ücretli öğretmenlik yapmak zorunda kalan öğretmenler, çalıştıkları kurumlarda mobbinge uğradıklarını söylüyor.

Ayrımcılığa uğradığını iddia eden öğretmenler yaşadığı sıkıntıları anlattı.

Bitlis'te sözleşmeli edebiyat öğretmeni A.K., “Okul müdürü, siz zaten sözleşmelisiniz, meslek hayatınız bizim iki dudağımız arasında, diyerek mobbing uyguluyor. Ben okulda ilk defa tiyatro düzenledim, okul dergisi çıkardım ve bütün bunlarda birinci olduk. Ama müdürüm bir teşekkür bile etmedi. Neden, çünkü sözleşmeli öğretmen olduğum için. Durumumuz bu kadar acı. Bunun yanı sıra idareciler kendi yapmaları gereken şeyleri sözleşmeli öğretmenlere yaptırıyor. Yapılmaması durumunda da tehdit ile karşı karşıya kalıyor" ifadelerini kullandı.

ÜSTÜNE TEHDİT

İstanbul'da üç yıldır ataması yapılmadığı için ücretli öğretmenlik yapan matematik öğretmeni F.A. da yaşadığı sıkıntıları şöyle dile getirdi:

“Bulunduğum okulda idarecilerle birlikte toplamda 44 öğretmen bulunuyor ve bunların 34'ü ücretli. Biz ücretli öğretmenler de, kadrolu öğretmenlerin girdiği ders saati kadar derse giriyoruz. Fakat aldığımız ücret asgari bile değil. Bunun yanı sıra tatil günlerinde aldığımız ücret kesiliyor ve ayda sadece 15 gün sigortamız ödeniyor. Normalde ücretli öğretmen nöbet tutmaz, proje hazırlamaz. Bunlar bize zorla dayatılıyor. 'Siz yapmasanız yapacak binlerce öğretmen var' diyorlar. Ücretli olduğumuzu öğrenen velilerin bile bakışı değişiyor."

"Hem mobbinge uğradım hem de tehdit edildim" diyen sözleşmeli fizik öğretmeni H.T. de, "Bulunduğum okulda TÜBİTAK projelerini yürütüyordum ve müdür hibe olarak gelen paradan istedi. Ben de vermeyeceğimi söylediğimde sert çıktı ve sesini yükselti. Aramızdaki tartışma uzamaya başlayınca doğru olmadığını bildiğim halde ses kaydını açmak durumunda kaldım. Parayı istemesinin etik olmadığını tekrar dile getirince, 'Sözleşmelisin soruşturma bile açılmaz, pıt diye gidersin' dedi ve hakaret etti. Ses kaydını açtığımı öğrenince geri adım attı" diye konuştu. 

"ÇAYCININ DAHİ TAVRI BİZE FARKLI"

İstanbul bir okulda ücretli coğrafya öğretmeni olan R. A da şunları aktardı:

"Meslek dayanışması denilen hiçbir şey yok. Bizim yapmamız gereken şeyler bize yaptırıldığında tek bir kadrolu da ağzını açıp bir şey demiyor. Öğretmenler odasında kadrolular bir tarafta ÜCretliler bir tarafta. Oysa bizler de onlar gibi 4 yıllık fakülte mezunuyuz. Ama kadroluların büyük bir çoğunluğu bu ücretli ve kadrolu ayrımını çok fazla hissediyor. Çoğu zaman 'Ama onlar ücretli' cümlesini duyuyoruz. İdareci deseniz o da aynı şekilde. Değeriniz yok. "Ücretli öğretmendir deneyimsiz' sözlerine de çok fazla maruz kaliyoruz. Sürekli mobbing altındayız. Okuldaki çaycı bile kadrolu öğretmene ve bize farklı davranıyor."

SİGORTALARI DA YARIM YATIYOR

Milli Bakanlığı'nın ders ücreti karşılığı sözleşme imzalayarak işe aldığı öğertmenler "ücretli öğretmen" olarak anılıyor. Sözleşmeleri bir öğretim yılını kapsıyor, istendiği zaman feshedilebililiyor. Öğretmenler saat basi ücret alıyor, sigortaları yarı zamanlı ödeniyor. Sözleşmeli öğretmenler ise 4 yıl aynı okulda görev yapmak üzere MEB ile sözleşme imzalıyorlar. Bu sürenin sonunda da kadroya alınıyorlar.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • okul
  • Eğitim
  • öğretmen

Sayfa Yükleniyor...