Kitapçıklar internette

ÖSYM Başkanı, YGS'de basın için özel cevap anahtarı hazırlandığını ve kitapçığın çoğaltıldığını söyledi. Bütün adayların kitapçıkları bugün ÖSYM'nin internet sitesinde açıklanmaya başlıyor, yüksek puanlı adayların kitapçıkları da kamuoyu ile paylaşılacak.

Kitapçıklar internette

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) için gündeme gelen şifreli sorular Türkiye'yi sarstı, başta 1.7 milyon genç olmak üzere herkes geçtiğimiz yıl yaşanan KPSS skandalını hatırladı.

ÖSYM dün "Basına verilen kitapçık hiçbir adaya verilmedi. Doğru cevabın yeri değiştirilmeden yanlış cevap seçenekleri değiştirilmiştir" açıklamasını yaptı. Ancak tepkiler dinmeyince ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, bugün kameraların karşısına geçti.

ÖSYM'nin sitesindeki soru kitapçıklarına ulaşmak için tıklayın...

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, adaya özgü oluşturulan kitapçık algoritmanın detaylı olarak incelendiğini ve bu tür bir şifrenin ilgili yazılım tarafından üretilmesinin mümkün olmadığının görüldüğünü belirterek, ''Bunu fiziksel olarak da teyit etmek içinde ÖSYM'nin depolarına gelmiş olan sınav evrakı arasından sınavda fiilen kullanılmış olan rastgele örnekler seçilerek incelenmiş ve benzeri bir şifrelemenin benzeri bir yapılanmanın hiçbir kitapçıkta olmadığı tespit edilmiştir'' dedi.

Adayların şifrelerini kullanarak, her türlü bilgiye internet üzerinden erişebildiğini, cevap kağıtlarını, sınav tutanaklarını ve tüm itiraz tutanaklarını görebildiğini vurgulayan Demir, kamuoyunun bilmesi gereken bilgilerin de hem basın duyuruları hem de internet sitesi üzerinden sağlandığını aktardı.

Sınavın iki önemli güvenlik boyutu olduğunu bildiren Demir, bunlardan birinin soru kitapçıklarının ''kapalı dönem'' adı altında basılması diğerinin de adaya özgü soru kitapçığı ve cevap kağıdı olduğuna işaret etti. Adaya sorulacak soruların ÖSYM bünyesindeki güvenli bölgelerde hazırlandığını ve kesinlikle farklı alanlarda hazırlanan soruların bir araya gelmediğini vurgulayan Demir, soruların matbaaya götürüldükten sonra, ''kapalı dönem''de hiç bir bilgi ya da nesnenin dışarı çıkamadığı bir ortamda sınav kitapçığı haline getirildiğini bildirdi.

CEVAP ANAHTARI NASIL OLUŞTURULUYOR?
Aynı soruların, soru dizilişi ve cevap şıkları farklı olarak öğrenciye verildiğini bildiren Demir, ''kapalı dönem''in dışında olup soruların tamamını bilen hiç kimse bulunmadığını ifade etti. Demir, sınavı hazırlayanların kapalı döneme girildikten sonra sınav bitimine kadar dışarı çıkamadıklarını, matbaanın tüm çevresinin kameralarla izlendiğini anlattı. Demir, kapalı dönemde farklı soru bloklarının bir araya getirildiğini ve ''master'' denilen doğru cevapları gösteren cevap anahtarlarının oluşturulduğunu belirtti.

Master soru kitapçığı ve anahtarının kapalı dönemde oluşturulduğunun altını çizen Demir, doğru cevaplarının ne olduğunun ve hangi şıklarda yer aldığının dışarıdaki hiç kimse tarafından bilinmediğini kaydetti.

Prof. Ali Demir, master sayesinde her aday için farklı nitelikte sınav kitabı oluşturulduğuna, soruların dizilişleri, doğru ve yanlış seçeneklerin de yerlerinin farklı olduğuna dikkati çekti. Demir, kapalı dönemdeki soruların dağılımının tesadüfi olarak yapıldığını ve sistemin aynı kitapçıktan üretmediğini vurguladı.

ŞİFRE TAMAMEN ASILSIZ
Üretilen her kitabın diğerinden farklı olduğunu ve buna göre basıldığını dile getiren Demir, kitapçıkta adayın kişisel bilgileri, fotoğrafı, adı soyadı, TC kimlik numarasının cevap anahtarında da bulunduğunu hatırlattı.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, ''Sınava giren adaylar bakımından bu şifre tamamen asılsız ve gerçek dışıdır'' diye konuştu. Demir, sınavda kullanılan kitapçıklar incelendiğinde bunun net şekilde ortaya çıktığını söyledi.

SİSTEM AYNI CEVAP ANAHTARI OLUŞTURAMIYOR
Demir, sadece sınavın oluşturulmasında değil sınavdan sonra da bu soru kitapçıkların basında yer alması konusunda titiz çalışmalar yapıldığını, hiçbir adaya verilmemiş bir kitap oluşturularak dağıtıldığını ifade etti. Bunun için ya her basın kuruluşu adına ayrı bir kitap ya ayrı bir cevap anahtarı oluşturulacağını ya da her kuruma aynı kitapçık ve cevap anahtarı verilerek farklılık sağlanmamasının amaçlandığını belirten Demir, ikinci yöntemde karar kıldıklarını aktardı.

Demir, sistemin birden fazla aynı kitapçıktan oluşturulamadığı için de sistemden ayrı, başka bir makinede basına yönelik kitapçık oluşturulduğunu bildirdi.

YANLIŞ SEÇENEKLERİN YERLERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Basın için hazırlanan kitapçığı gösterdikten sonra adaylara verilen kitapçıkların farklı boyutta ve farklı kağıtta hazırlandığını dile getiren Demir, basına verilen kopya kitapçık için master kitap ve cevaptan tek bir örnekten kopya yapıldığını vurguladı.

Demir, ''Hazırlanan kitapçığın cevap anahtarının doğru olduğundan emin olmak için master kitapçıktaki soruların doğru cevapları değiştirilmeden yanlış seçeneklerin yerleri değiştirilmiştir. Master kitapçıkta tüm soruların cevapları küçükten büyüğe doğru sıralandığında üretilen yeni cevap anahtarında doğru seçenekler master kopyadakiyle kesişmiştir. Bu aslında önemlidir'' dedi.

BASIN İÇİN YENİ KİTAPÇIK ÜRETİLDİ
ÖSYM başkanı Demir, ''cevap anahtarı oluşturulduktan sonra bir kaç soruda yanlış cevap olması ve bunun yayınlanması halinde büyük sorunlara neden olur'' gerekçesiyle doğruluğundan emin olunan master kitapçığın cevap anahtarının basına  verilen kopyada kullanıldığını bildirdi.

Sınavla ilgili şifre iddiası ortaya atılınca, ÖSYM'nin hemen titiz bir inceleme başlattığını ve böyle bir şeyin gerçekten doğru olmasının, tüm sınavın iptalini getireceğini belirten Demir, söyle devam etti:

''Bu nedenle vakit kaybetmeden bütün detaylarıyla incelenmiştir, basın toplantısının bugün olmasının sebebi de budur. Bu inceleme neticesinde basına verilen sınav kitapçığının kesinlikle sınav evraklarının verildiği sistemin dışında üretildiği bir gerçektir. Basına verilen kitapçık ve cevap anahtarı kesinlikle başka hiçbir adaya verilmemiştir. Adaya özgü oluşturulan kitapçık algoritma detaylı olarak incelenmiş ve bu tür bir şifrenin ilgili yazılım tarafından üretilmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Bunu fiziksel olarak da teyit etmek içinde ÖSYM'nin depolarına gelmiş olan sınav evrakı arasından sınavda fiilen kullanılmış olan rastgele örnekler seçilerek incelenmiş ve benzeri bin şifrelemenin benzeri bir yapılanmanın hiçbir kitapçıkta olmadığı tespit edilmiştir.''

KİTAPÇIKLAR ÖSYM'NİN SİTESİNE KONMAYA BAŞLADI
Demir, ayrıca ÖSYM'nin, konuya daha fazla açıklık getirmek amacıyla sınava giren tüm adayların soru kitapçıklarını internet yoluyla kamuoyuna açıklayacağını söyledi. Adaylara verilen kitapçıkların internete yüklenmesinin devam ettiğini  belirten Demir, ''Şu an itibariyle internet sitesine yükleme başlatıldı. 12.30 itibariyle soru kitapçıklarını il ve salon bazında internete koyulacak ve adaylar erişebilecekler'' dedi.

Bu işlemdeki verilerin, işlemlerinin boyutlarının çok yüksek olması nedeniyle bir miktar zaman alabileceğini dile getiren Demir, ''En kısa zamanda hepsinin sisteme yüklenmesi gerçekleştirilecektir'' dedi.

Demir, her bir soru kitapçığı üzerinde tek bir soru kitapçığı numarası bulunduğunu hatırlatarak, bu soru kitapçığının kişiye özel olduğunu söyledi. Soru kitapların üzerinde her adayın kimlik numarası gibi kişiye özel bilgilerin de bulunduğunu belirten Demir, ''Bu bilgilerin dağıtılması bazı sakıncalar doğuracağından her kitap sadece kitap numarasıyla gösterilecektir. Bu yolla tüm kitapların tüm soru kitapçıklarının kamuoyuna açık olması sağlanacaktır'' ifadesini kullandı.

ÖSYM Başkanı Demir, şöyle devam etti: ''Hiç kimsenin ÖSYM üzerinden hesap yapmaması gerekir. Ve ÖSYM'yi faydası olmayacak tartışmaların içerisine çekmemesi gerekir. Çünkü biz ÖSYM olarak sadece sınav yapıyoruz, bilgiyi ölçüyoruz. Bu konuda ÖSYM kendi işine odaklanmaya devam edecektir. Bu bütün vatandaşlar tarafından net bir şekilde bilinmeli. ÖSYM ile ilgili bilgilere Merkez tarafından veya resmi internet sitesinden duyurulmadıkça itibar edilmemesi gerekiyor. Basının bizden isteyeceği her türlü bilgiyi  vermeye hazırız."

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Demir, bir soru üzerine 1 milyon 700 bin soru kitapçığının internet üzerinden herkes tarafından görülebileceğini söyledi. Demir, ''Hiç kimse kendi kitapçığı dışında kitapçık görmeyecek demiştiniz. Daha ilk sınavda kendi koyduğunuz kuralı ihlal etmiş olmuyor musunuz?'' sorusu üzerine ise ''Ama dikkat edin, hiçbir kişisel bilgiyi vermiyoruz'' dedi.

ÇOK BASİT BİR MANTIK...
Demir, bir gazetecinin ''Basına verdiğiniz kopyada şifreleme var mı yok mu?'' sorusuna, ''Şifre çok geniş bir kavram olarak karşımıza çıkmakta. Net bir şekilde açıkladım. Master kitapçığımızda cevap şıkları küçükten büyüğe doğru sıralanmış vaziyette'' karşılığını verdi. Aynı gazetecinin, ''Elimde master kitapçık var. Dediğiniz gibi küçükten büyüğe doğru bir sıralama söz konusu değil, karışık sıralama'' sözleri üzerine Demir, şöyle konuştu:

''Master kitapçığı hiçbirimiz görmedik. O master kitapçıktan türetilmiş basına verilmiş kopya. Master kitapçıktaki doğru cevabın yeri değiştirilmeden, yanlış cevapların yeri karıştırılmış bir kopya dolayısıyla. Sıraya dizdiğinizde yerinde kalan doğru cevap olmakta. Bu hiçbir zaman şifre olarak algılanmamalı. Çok basit bir mantık, dizili bir şeyin saklamak, gizlemek istediğiniz birisini sabit tutup diğerlerini değiştirdiğinizde nerede olduğunu çok net bir şekilde görebilirsiniz. Çünkü o yerinde durdu. Dolayısıyla bu bir şifreleme değil. Bu basına sınavdan sonra sınavda kullanılmamış hiçbir kitapçığın verilmemesi düşüncesiyle oluşturulmuş yeni bir kopya.''

''Peki basına verilen kopyada neden şifre var?'' sorusuna ise Demir, ''Bir şifreleme söz konusu değil'' yanıtını verdi. Gazetecilerin böyle bir tesadüf olamayacağını ifade etmeleri üzerine de Demir, ''40'da 40'dır aslında. Sebebi üç tanesinin sırasının bozulmamasından kaynaklanmaktadır. Ben sadece basına verdiğim kopyadaki doğru cevapların, doğru yerinde olmasından, doğru olmasından emin olmak için bunu yaptım. Başka hiçbir gayesi yok'' dedi.

YÜKSEK PUAN ALANLARIN KİTAPÇIKLARI İLAN EDİLECEK
Demir, bir başka soruyu yanıtlarken de 1 milyon 700 bin kitapçığın bugün saat 12.30'dan sonra parça parça ÖSYM'nin internet sitesine konulacağını yineleyerek, adayların kendi kitapçığını 1 dakikada bulabileceğini, istediği bir başka adayın kitapçığıyla da karşılaştırabileceğini vurguladı.

Bir başka soruyu yanıtlarken de Demir, YGS değerlendirme çalışmalarının sürdüğünü, şu anda cevap kağıtlarının görüntülenmesi ve optik okuyucuda okunma sürecinin gerçekleştirildiğini aktardı. Demir, bunun tamamlanmasının zaman  olacağını söyledi. Amaçlarının en kısa zamanda sonuçları kamuoyuna duyurmak olduğunu belirten Demir, ''Sonuçlarda hiçbir tereddüt oluşmaması için en yüksek puanı almış belli sayıdaki adayın soru kitapçığı numarası kamuoyuna duyurulacaktır. İnceleyebilirler. Şifre olarak bahsedilen konunun hiçbir şekilde adaylarda görülmediğini, göreceklerdir'' diye konuştu.

YÖNTEM DİĞER TESTLERDE DE GEÇERLİ
''Master kopyalarda matematik soruları için geçerli olan şifreleme diğer testlerde de geçerli mi?'' sorusuna Demir, ''Tamamen geçerlidir. Eğer siz küçükten büyüğe doğru sıralama yaparsanız hepsinde bu geçerlidir'' yanıtını verdi.

Bir gazetecinin ''Cevap anahtarı üzerinden sormak istiyorum, buna benzer herhangi bir kitapçıkta da bu şekilde bir dizilim olabilir mi? 'Depolardan kitapçıklara baktık' dediniz, yüzde kaç örneklem alarak bu sonuca vardınız?'' sorusu üzerine Demir, şunları söyledi:

''Biz master kitapçık dediğimiz ana kitapçıktan 1 milyon 700 bin kitapçığı oluştururken tabi ki rastgele yerleştirilecek bir algoritma kullanıyoruz. Bu algoritma kapsamında sadece ve sadece rastgele olabilecek biçimde çakışmalar olabilir. Bunların sayılarının çok olmadığını görüyoruz. Bir, iki ancak o kadar. Onların dışında bir çakışma olmayacaktır. Örneklem tabi ki bu kadar kısa zamanda çok fazla değil ama bu incelememiz devam ediyor. Zaten savcılık da bizden belirli sayıda soru kitapçığı almış durumda, orada bunların olup olmadığını tespit etmek bakımından. Tamamen rastgele bir şekilde bu soru kitapçıklarından tutanak karşılığında almış durumda. Onlar da incelemelerini yapacaklar, yapıyorlar.''



RASTLANTISALDIR, BİR VEYA İKİYİ GEÇMEZ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan inceleme kapsamında, dün akşam soru kitapçıklarının savcılığa teslim edildiğini bildiren Demir, istifayı gerektirecek bir neden olduğunu düşünmediğini söyledi.

En yüksek puan almış adayların soru kitapçıklarının numaralarının liste halinde kamuoyuyla paylaşılacağını tekrar eden ÖSYM Başkanı, ''Ayrıca bir komisyonla depolarımızdan bu soru kitapçıklarını bulup fiziksel olarak inceleyeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi, tereddütü olmasın'' dedi.

Sınav için 1 milyon 700 bin soru kitapçığının üretilmesi ve üretilen soru kitapçıklarında doğru ve yanlış cevapların yerlerinin belirlenmesi için bir algoritma gerektiğini anlatan ÖSYM Başkanı, şöyle devam etti:

''Bu algoritma oldukça komplike bir algoritma. Bu algoritmayı bir şekilde devre dışı bırakıp istenilen adaya istenilen kitapçığı götürme, verme gibi bir şey ihtimal dışı. Ancak bu algoritmada tamamen rastlantısal olarak master soru kitapçığındaki cevap şıkkı adaya gelmiş soru kitapçığında olabilir ama bu tamamen rastlantısaldır, bir veya ikiyi geçmeyecektir.

Hepimiz biliyoruz ki bir aday tamamen (b)leri işaretlerse de belli oranda doğru cevabı yakalayabilecektir. Bu da tamamen rastlantı. Buradaki ihtimal ne kadarsa diğerinin çakışması da o kadardır. Tabii ki doğru yanlışı götürdüğü için bunun bir kazancı olmayacaktır."

''Basına dağıttığınız bu soru kitapçıklarındaki 'şifreleme'' iddiası bir tesadüf mü? Bu iddialar neden ortaya atıldı. Bu nasıl bir tesadüf. 40 sorudan 37'si doğruyu tutuyor'' sorusu üzerine Demir, ''40'ta 37 değil. 40'ta 40 da diyebilirsiniz, 160'ta 160 da diyebilirsiniz'' şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin ''O zaman o şifreyi açıklayın'' sözleri üzerine Demir, ''Öyle bir şifre yok. Öyle bir şifre söz konusu değil. Şifre dediğiniz şey şudur; cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru sıralarsanız, ana kitapçıktaki cevap şıkkının yeri kaldığı için çakışan şık cevap olmaktadır'' dedi.

TÜRKÇE'DE NASIL ÇÖZÜLÜR?
''Peki bu Türkçe testinde nasıl yapılacak'' sorusuna Demir, ''Biliyorsunuz ki sıralama şöyledir, 'Yalnız I', 'Yalnız II', 'Yalnız III' 'Yalnız I ve II', 'Yalnız I ve III'... Bu sıraya koyduğunuz zaman onları da görürsünüz'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, ''Tamamen metin şeklinde sorular var'' sözleri üzerine Demir, ''Metin açısından söylemiyorum ama küçükten büyüğe sıralı olanların hepsinde bunu bulabilirsiniz'' diye konuştu.

''O zaman soruyu okumaya gerek yok, bu şifreyi kullanalım doğru cevap zaten olduğu yerde duruyor'' sözlerine Demir, ''Bu bahsettiğiniz kitapçık hiçbir adaya gönderilmemiştir. Bu soru kitapçığı hiçbir adaya verilmemiştir. 1 milyon 600 bin kitapçığı kontrol edin bulamayacaksınız'' karşılığını verdi.

''Geçmiş yıllarda cevap şıkları büyükten küçüğe, küçükten büyüğe doğru sıralanıyordu. Bu yıl neden karıştırdınız? Eski ÖSYM Başkanı şıkların karıştırılamayacağını söylüyor'' sorusunu Demir, şöyle yanıtladı:

''Biz, adaya özgü soru kitapçığı uygulamasına geçmeden önce çok derin, detaylı bir araştırma yaptık. Alanda uygulama yaptık. Farklı illerden, farklı liselerden çok sayıda adaya farklı biçimlerde, dört farklı biçimde oluşturulmuş kitapçık verdik. Bir tanesi klasik ÖSYM dizini, bir tanesi bir şekilde karıştırılmış, bir tanesi tamamen tesadüfi karıştırılmış, bir tanesi bir başka şekilde karıştırılmış... Bunları bilimcilerine analiz ettirdik ve gördük ki adaya avantaj, dezavantaj sağlayan, adayı iyi yapan, kötü yapan herhangi bir bulgu ortaya çıkmadı. Bu nedenle de adaya özgü soru kitapçığının özündeki olgunun uygulanabileceğini gördük. Adaya özgü soru kitapçığı yapabilmenizin tek şartı cevap şıklarının dağıtılmasıdır, sıralı olmamasıdır, çünkü sadece soruların değiştirilmesinden çok fazla bir kombinasyon elde edemezsiniz.''

''Dünyada bu uygulanıyor mu'' sorusuna Demir, ''Çok sayıda, her tarafta'' yanıtını verdi.

''Bize Türkçe sorularında büyükten küçüğe sıralamanın bir örneğini gösterir misiniz. Türkçe sorularının şifresi nedir?'' sorusunu Demir, ''Kısadan uzuna şekilde cevaplar olabilir. Şifre diye bir şey söz konusu değil. Basına dağıtılan soru kitapçığındaki doğru cevabın yerinin muhafaza edilmesinden kaynaklanan bir durum bu'' şeklinde yanıtladı.

''Siz medya kuruluşlarına tek kitapçık gönderdiğinizi söylediniz. Eğer her ayrı medya kuruluşuna farklı bir kitapçık gönderseydiniz aynı sorun yaşanır mıydı'' sorusuna Demir, ''Yaşanmazdı. Her basın kuruluşuna adaylara gönderilen  sistemden türetilmiş yeni bir soru kitapçığı gönderilmiş olsaydı bu yaşanmazdı bunu kabul ediyorum'' yanıtını verdi.

TALEP GELİRSE SAVCILIĞA İFADE VERİRİM
Bazı okullarda sadece kız adayların sınava katıldığı hatırlatılarak ''Kızlar bir okulda toplanabiliyorsa belli başlı kitapçıklar da belli başlı kişilere gönderilmiş olabilir deniliyor. Buna katılıyor musunuz, ikisi de bir tesadüf mü'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Çok büyük bir cesaretle, çok büyük bir açıklıkla, çok büyük bir samimiyetle, sizlere, tüm kamuoyuna söylüyorum, tüm soru kitapçıkları bina bazında veriliyor. Bu sizin söylediğinizi kesinlikle yok edecektir. İstediğiniz binaya gidin oradaki 20 kişiyi, 50 kişiyi, 180 kişiyi kontrol edin. Böyle bir çakışmanın orada olmadığını göreceksiniz. Dolayısıyla böyle bir durum asla söz konusu değildir.''

''Dönemin ÖSYM Başkanı da 'kesinlikle KPSS sorularının sızması mümkün değil' demişti. Bir hafta sonra istifa etmek zorunda kaldı, 10 gün sonra da sınav iptal edildi. Şimdi siz de 'kesinlikle şifre söz konusu değil' diyorsunuz. Uluslararası güvenilirliği olan bir yazılım denetleme şirketine sistemi açıp denetletebilir misiniz'' sorusu üzerine ''Eğer sistemin güvenliği açısından bir sakınca yoksa memnuniyetle'' dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konuda soruşturma başlattığı hatırlatılarak ifade verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Demir, ''Yargıya karşı hiç kimsenin bir dokunulmazlığı söz konusu değildir. Benim öyle bir dokunulmazlığım söz konusu değildir. Tabii ki talep edilirse gerekli cevaplar verilir. Dün akşam arkadaşlarım haber verdiler, depomuzdan soru kitapçıklarını savcılığa teslim ettik. Her türlü soruya açığız. Hiçbir tereddütümüz yok'' dedi.

Savcılığa kaç kitapçık verildiği sorusu üzerine Demir, her ildeki her sınav merkezinden birer tane alındığını söyledi.

TRT'DEN PARA ALIYORUZ
Soruların sadece TRT'de yayınlanmasına izin verildiğinin hatırlatılması üzerine Demir, şunları söyledi:

''Göreve geldiğim gün, benim elime bir sözleşme verildi. 'Bu nedir' dedim. 'Filan kuruluş bizim soru kitapçığımızı yayınlamak istiyor, bunun için'. 'Kaç para ödüyor', 'Bin lira'... Böyle bir şey olamaz. Bu kadar emek harcanan bir soru kitapçığı dışarda inanılmaz derecede gelir sağlayacak kurum, kuruluş ve şirkete bin lira karşılığında verilemez. 'Bunu bir inceleyelim' dedik ve o günden itibaren telif haklarımız konusunda çok dikkatli davranmaya başladık. O günden itibaren bizden geçmişe yönelik olarak bir bütün olarak yayınlamak isteyenlere bir bedel karşılığında soru kitapçıklarımızı verdik.

TRT bir kamu kuruluşu, kamu hizmeti yapan bir kurum. Biz de kamu hizmeti yapan kurumuz. Bir sözleşme kapsamında telif haklarımızın sadece görsel olan kısmını TRT'ye devrettik. Arkasından da basın kuruluşları bu soru kitapçıklarını bizden sözleşme karşılığı aldı ve yayınladılar.''

''TRT ile aranızda bir bedel var mı?'' sorusuna Demir, ''Tabii ki var'' karşılığını verdi.

Sınavda, kalem ve silginin adaylara paket içinde dağıtıldığı anımsatılarak ''Bu paketlerin içine daha önceden hazırlanmış bir cevap anahtarının konulmadığı güvencesini nasıl verebilirsiniz'' sorusu üzerine Demir, şunları söyledi:

''Bütün samimiyetimle şunu söylüyorum, bu bizim de en büyük korkularımızdır, bizim de en büyük endişelerimizdir. Ancak şunu size garanti ediyorum; kapalı dönemde dış dünyayla hiçbir ilişki söz konusu değildir. Kapalı dönemde tüm dış mekanlar kamerayla kayıt altındadır. Tüm iç mekanlar benim personelim tarafından dışarıya çıkamayan personel tarafından 24 saat gözetim altındadır, arkadaşlar 24 saat tüm matbaada fırıl fırıl dolaşmaktadırlar. Bu güvenlik kapsamı içinde herhangi bir adaya herhangi bir cevap anahtarının verilmesi asla mümkün değildir. Ayrıca şunu net bir şekilde söyleyeyim, cevap anahtarı diye bir şey sistemin dışında basılı ortama çıkmamaktadır, çıkmamıştır. Bu şekilde hiçbir adaya ulaşmanın mümkün olmadığını söyleyebilirim.''

İSTİFAYI GEREKTİRECEK BİR DURUM YOK
YGS sorularını hazırlayan komisyonun geçen yıllardan farklı olup olmadığının sorulması üzerine Demir, şöyle konuştu:

''6 aydır ÖSYM'deyiz. Özellikle adaylara yönelik soru karakteristiğinin değişmemesi için soru hazırlayanlarda hızlı bir değişim söz konusu değildir, çünkü her sınavın bir soru karakteristiği vardır, adaylar yıllardır bu soru karakteristiğine hazırlanmaktadır. Buna saygı duymak durumundayız. O nedenle kadromuzu sabahtan akşama değiştirecek değiliz.''

''Bazı kitapçıklarda böyle bir şifre olduğu ortaya çıkarsa istifayı düşünür müsünüz? LYS'den sonra da basına vereceğiniz kitapçıkta böyle bir tesadüf olacak mı, bu şifre uygulanacak mı'' sorusuna Demir, şu yanıtı verdi:

''Tekrar söylüyorum, şifre diye bir şey söz konusu değil. Sıralı bir dizinin biri noktasının değiştirilmeden diğerlerinin değiştirilmesiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Bunu lütfen şifre olarak algılamayın.

Diğer konuya gelince, ben tüm arkadaşlarımla ve kurmuş olduğumuz sistem dolayısıyla bunun hiçbir adayda söz konusu olmadığına inanıyorum. Bu nedenle herhangi bir istifayı gerektirecek bir nedenin olduğunu düşünmüyorum.''

Bir başka soru üzerine Demir, ''Bilgi kaynağı olarak sadece ÖSYM'yi alırsanız hiçbir kafa karışıklığı oluşmayacaktır. Yaptığımız açıklama çok nettir. Şunu net bir şekilde söylüyoruz, basında yer alan kitapçık hiçbir adaya verilmemiştir. Tüm soru kitapçıklarını yayınladığımızda kamuoyu bunu görecektir'' diye konuştu.

''Soru kitapçıklarının LYS'den sonra da internetten yayınlanıp yayınlanmayacağı'' sorusu üzerine Demir, bunun hiçbir mahsuru olmadığını söyledi.

''Bundan sonrasına ilişkin bir önleminiz var mı? LYS'de bütün adaylar cevap şıklarını küçükten büyüğe sıralamaya başlayacaklar'' sorusuna Demir, ''Eğer böyle yaparlarsa maalesef zaman kaybedecekler'' dedi.

Demir, basına dağıtılan kopyada, master kitapçıktaki küçükten büyüğe olan dizilimin muhafaza edilmesine gayret edeceklerini veya her kurum için farklı bir kitapçık üretilebileceğini belirtti.

TOPLU KOPYA ÖNLENDİ
''Geçmiş yıllardaki sınavlarda şifreleme yöntemine gidilmiş miydi?'' sorusu üzerine Demir, şunları söyledi:

''Bugüne kadar ya iki, ya dört ya da on soru kitapçığı kullanıyorduk. Bu iki, dört ve on soru kitapçığında sadece soruların yerleri değiştiriliyordu. Cevaplar aynen muhafaza ediliyordu. Bunda da inanılmaz derecede ikili kopya girişimine neden oluyordu. Toplu kopya girişimi sadece ve sadece bu yolla mümkündür. Benim oluşturmuş olduğum 'adaya özgü soru kitapçığında' toplu kopya girişimi diye bir şey mümkün değildir. Bunun oluşabilmesi için adaya çok detaylı bilginin iletilmesi gerekir. Bunun da mümkün olduğunu düşünmüyorum.''

''1 milyon 700 bin ayrı kitapçık olduğunu söylediniz. 1 milyon ayrı cevap anahtarı var mıydı yoksa cevap anahtarları belli bir sayıda mıydı'' sorusu üzerine Demir, ''Bir algoritma kapsamında çok sayıda cevap anahtarı oluşturuldu. Bunun nedeni şu, sınav sonrasında madde analizi yapmak zorundayız. Madde analizinde sadece doğru cevabın işaretlenmesi yetmez, hangi yanlış cevabın da işaretlendiğinin tespit edilmesi gerekir. Dolayısıyla yanlış cevapların yerlerini de tespit edebilmem gerekir. Bu nedenle bir algoritma kapsamında çok sayıda cevap anahtarı üretildi ve o üretilen anahtarla adayların her birine farklı soru kitapçığı üretildi'' dedi.

''Sayıyı söyleyebilir misiniz'' sorusuna Demir, ''O da bize kalsın'' yanıtını verdi.

Gazetecilerin ''Cevap anahtarı 1 milyon 700 bin değil o zaman'' sözleri üzerine Demir, ''1 milyon 700 bine varacak kadar'' dedi.

''Birbirinin tıpatıp aynısı olan iki kitapçık var mı'' sorusuna Demir, ''Hayır'' karşılığını verdi. ''Peki cevap anahtarı var mı'' sorusunu da ''Hayır'' yanıtını veren Demir'e gazeteciler, ''Aslında cevap anahtarı daha az sayıda olduğu için birbirinin aynısı olan cevap anahtarı da olması gerekmiyor mu'' sorusunu yöneltti.

Demir, ''160 sorudan 1 milyon 700 bin soru kitapçığı üretebilmek, cevap şıklarının yerini değiştirebilmek ve bunu da kontrol altında tutabilmeniz için bir algoritmaya ihtiyacınız var, bir sınırlara ihtiyacınız var. Bunu da lütfen takdir edin'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Biz şu konuda hala tatmin olmadık, sizin söylediğiniz büyükten küçüğe sıralama Türkçe testinde uygulanamıyor. Siz Türkçe testinde bir örnek gösterir misiniz'' sorusuna Demir, ''Geçmiş yılların Türkçe sorularına bakın orada bir disiplin varsa burada da o disiplin devam ediyordur'' yanıtını verdi.

Bir başka gazetecinin, ''Geçen yıllardaki Matematik sorularına baktığımız zaman bu şifreleme geçen yılki Matematik sorularında yok. Matematik testinde çıkan bu durumu sosyal bilimlerde, Türkçe'de, fen bilimleri testinde de yapalım'' sözleri üzerine Demir ''Geçmiş yılların deneyimlerine bakarak, sorular nasıl diziliyor, bakabilirsiniz. Belli bir disiplin olmadığı zaman belli bir sıra olmuyor demektir'' diye konuştu.

''Peki Matematik testinde nasıl oldu'' sorusunu Demir, ''Küçükten büyüğe doğru. Bundan daha basit bir şey var mı'' dedi. Gazetecinin, ''Geçen yılların testlerine baktığımız zaman böyle bir sistem yok. Orada karışık sistem var. Aynı formülü geçen yılın testlerine uyguladığımız zaman çıkmıyor, doğru cevap bulunamıyor'' sözleri üzerine YÖK Yürütme Kurulu üyesi araya giderek ''Aynı formülü nasıl uygulayacaksınız. Geçen yılki kitapçıktan türetilmiş bir kitapçık yok ki'' karşılığını verdi.

Bu arada, basın toplantısından sonra, savcılık talimatıyla geldiklerini söyleyen görevliler ÖSYM yetkililerinden bilgi aldı.

CHP'LİLER PROTESTO ETTİ
Öte yandan basın toplantısının ardından Ankara CHP Gençlik Kollarından bir grup, ÖSYM binası önünde protesto eylemi yaptı. ''ÖSYM bir kere de hak yeme'', ''AKP elini öğrenciden çek'' şeklinde sloganlar atan grup adına yapılan açıklamada, ''şifre olayının araştırılması için bağımsız akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurulması'' istendi.

Sayfa Yükleniyor...