SBS’ye yargı freni

Danıştay 8. Dairesi, SBS'nin 6. ve 7. sınıflar için kademeli olarak kaldırılmasını öngören İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin ilgili hükümleriyle bu yıl 7. sınıflar için yapılacak SBS'nin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Danıştay 8. Dairesi, geçen yıl 6. sınıftaki çocuğu SBS'ye giren bir velinin, 10 Temmuz 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davada, yürütmenin durdurulması istemini karara bağladı.       

Milli Bakanlığının, üç yıla yayılı SBS sisteminin herhangi bir yaş ayrımı yapılmaksızın tüm çocuklar üzerinde baskı ortamı yarattığı, uygulanan sınav sisteminin okulların eğitim sistemindeki merkeziliğini kaybetmesine yol açtığı ve çocukların sosyo-psikolojik gelişimlerini olumsuz etkilediğine yönelik kamuoyunda geniş bir uzlaşı bulunduğu gerekçesiyle üç yıla yayılı sınavın kaldırılmasına karar verildiğini 28 Haziran 2010 tarihinde kamuoyuna açıkladığı anlatılan yüksek mahkeme kararında, bu çerçevede İlköğretim Kurumları yönetmeliğinde değişiklik yapıldığı anımsatıldı.        

Öğrenci başarısının tek bir sınavla değerlendirilmesinin getirdiği sorunları ortadan kaldırmak amacıyla 2007-2008 öğretim yılından geçerli olmak üzere üç yıla yayılı hale getirilen sınav sisteminin, aradan geçen kısa zaman içerisinde söz konusu gerekçelerle 2010-2011 öğretim yılı başından itibaren tek aşamalı bir sınav sistemi haline getirildiği belirtilen kararda, şöyle devam edildi:        

''Milli Eğitim Bakanlığının, yürütmeyi durdurma istemi karşısında verdiği savunmada; üç yıla yayılı sınav sisteminin kaldırılarak yerine tek aşamalı sınav sistemi getirilmesinin ana nedeninin, öğrencilerin ve ailelerinin bu sınav sürecinde yaşadıkları olumsuzluklar gösterilmiş olup; bu olumsuz etkilerin en önemlisi olarak da çocukların sınav odaklı yaşamaktan sosyal etkinliklere vakit ayıramamalarının olduğu belirtilmiştir. Söz konusu savunmada herhangi bir yaş ayrımı yapılmaksızın, tüm sınıf öğrencileri açısından bu sistemin olumsuz yanları kabul edilmiştir.        

Sınav sisteminin, öğrenciler ve aileleri üzerinde yarattığı asıl olumsuzluk, bakanlığın 28 Haziran 2010 tarihli basın açıklamasından da anlaşılacağı üzere, psikolojik olarak kendini göstermektedir. Hal böyle iken, davalı bakanlığın savunmasında da kabul ettiği üzere, anayasal eşitlik ilkesi uyarınca, tüm sınıf öğrencileri için maddiyatın ötesinde psikolojik olumsuzluklara sebebiyet veren bir sistemin 2009-2010 öğretim yılında 6. sınıflara uygulanmaya başlanılmış olmasının, 2010-2011 yılında 7. sınıfta olan davacının çocuğunun da içinde bulunduğu bu öğrencilere uygulanmaya devam edilmesinin kabul edilen olumsuzlukları görmezden gelme anlamı taşıyacağı açıktır.''        

Yüksek Mahkeme kararında, yönetmeliğin Geçici 3. maddesinde yer alan ''2009-2010 Öğretim Yılında 6,7 ve 8. sınıfta öğrenim gören öğrencilere, bu tarihte yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümleri uygulanır'' düzenlemesiyle 4. maddesinde yer alan; '' ..... kademeli olarak ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinden ....'' ibaresinde ve 2010-2011 öğretim yılındaki 7. sınıf SBS'nin yapılmasında Anayasal eşitlik ilkesine ve hukuka uyarlık görülmediği kaydedilerek, söz konusu hükümlerin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği belirtildi. Daire, kararı oy çokluğuyla aldı.        

''KARARI İNCELEYİP GEREĞİNİ YAPACAĞIZ''
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Danıştay'ın durdurma kararına ilişkin, ''Kararı henüz okumadım. Okuduktan sonra inceleyip gereğini yapacağız. Bakanlık olarak itiraz hakkımız var'' dedi.        

Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:       

''Aldığım bilgiye göre kararın içeriğinde bir eşitsizlik olduğu gerekçesi var. Biz zaten Seviye Belirleme Sınavı'nı 6. ve 7. sınıflar için kaldırdık. Sadece geçtiğimiz yıl itibarıyla 6. sınıfta giren öğrencilerin bir sisteme tabi olmaları nedeniyle onların kazanılmış hakları olduğunu düşünerek bu hakkın zayi olmaması adına bu kararı verdik. Yoksa 6. ve 7. sınıflarda kaldırıldı. Fakat geçiş dönemi için öngörülen kademeli bir süreçti. Bu kademeli sürece ilişkin verilmiş bir karar. Bu kararı inceleyeceğiz. Bakanlık olarak itiraz da edebiliriz, itiraz  sonucuna göre işlem yapabiliriz veya üzerinde değerlendirme yapıp gereğini yapabiliriz. Şu anda verilmiş bir kararımız yok.''        

Çubukçu, öğretmen atamalarının ne zaman yapılacağı konusundaki soruya karşılık, atama takviminin KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından belirleneceğini söyledi. Çubukçu, takvim netleştikten sonra duyuru yapacaklarını belirtti.        

Öğretmenlik için ayrılan 30 bin kadronun 40 bine yükselip yükselmediği sorusu üzerine Çubukçu, 30 bin rakamında bir değişiklik olmadığını bildirdi.

Sayfa Yükleniyor...