Son 10 yılda üniversite sınavına başvuran aday sayısı yüzde 42 arttı

Yükseköğretime Bakış 2020: İzleme ve Değerlendirme Raporu'na göre, 2011-2020 arasındaki 10 yıllık periyotta üniversite sınavına başvuran aday sayısında yüzde 42 artış var. "

Son 10 yılda üniversite sınavına başvuran aday sayısı yüzde 42 arttı

Memur-Sen ve -Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Yükseköğretime Bakış 2020: İzleme ve Değerlendirme Raporu"na göre, 2011-2020 arasında üniversite sınavına başvuran aday sayısında yüzde 42, yerleşen aday sayısında ise yüzde 17'lik artış olduğunu belirtti. 

Yalçın, Memur-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Eğitim-Bir-Sen tarafından bu yıl 4'üncü kez hazırlanan ve "Yükseköğretime Geçiş", "Yükseköğretime Erişim ve Katılım", "Eğitimin Çıktıları", "Öğretim Elemanları", "Eğitim Ortamları", "Yükseköğretimin Finansmanı" ile "Üniversitelerin Akademik ve Yenilikçilik Performansı" olmak üzere 7 ana başlıktan oluşan raporu kamuoyuyla paylaştı.

Rapordaki bazı sayısal verilere dikkati çeken Yalçın, "2011-2020 arasındaki 10 yıllık periyotta üniversite sınavına başvuran aday sayısında yüzde 42 artış var. Sınav sonucunda yerleşen aday sayısında ise yüzde 17 artış söz konusu. Aslında göstergelerimiz olumluya doğru gidiyor yani Türkiye bu anlamda yaptığı yatırımın karşılığını görüyor ama daha özenli davranmak ve daha fazla konuya eğilmek ve bir an önce mesafe almak mecburiyetimiz var" diye konuştu.

Bu yıl liseden yeni mezun olanların yüzde 32'sinin bir yükseköğretim programına yerleşebildiğini aktaran Yalçın, geri kalan kısmın bu imkanı kullanamadığını, bunun da toplam sayının üçte ikilik kısmını oluşturduğunu söyledi.

Yalçın, son beş yılda yükseköğretimde toplam yeni kayıt öğrenci sayısının yaklaşık 40 bin azaldığını ve 2019'da 1 milyon 367 bin olarak gerçekleştiğini, yüz yüze öğretim yeni kayıt sayısının son beş yılda 4 bin artış gösterdiğini ve 831 bin olduğunu kaydetti.

2009'da 3 milyon 477 bin 940 olan öğrenci sayısının 2019'da 7 milyon 940 bin 133 olduğunu aktaran Yalçın, 10 yıllık süre zarfında lisans ve lisansüstü öğrenci sayısının yaklaşık iki katına çıktığını ve ön lisans öğrenci sayısının yaklaşık üç kat arttığını ifade etti.

Yalçın, ayrıca açık öğretimin Türkiye yükseköğretim sistemi içerisindeki payının da artmaya devam ettiğini vurguladı.

Bu yıl 129 devlet ve 79 vakıf üniversitesi olmak üzere, toplam 208 yükseköğretim kurumunda eğitim verildiğini aktaran Yalçın, bu yükseliş trendinin olumlu karşılanması gerektiğini ifade etti.

Yalçın, 2019-2020 yılı itibarıyla yükseköğretimde 51 bin araştırma görevlisi, 38 bin öğretim görevlisi ve 86 bin öğretim üyesi olduğunu belirterek OECD ortalamasını yakalamak için 206 bin öğretim elemanı sayısına ulaşılması gerektiğini vurguladı.

ÖNERİLER

Rapordaki verileri değerlendiren Yalçın, yükseköğretime olan talebin her geçen yıl artacağı göz önünde bulundurularak yükseköğretim kapasitesinin artırılması tavsiyesinde bulundu.

Ali Yalçın, yükseköğretimin farklı alanlarında mevcut veya yeni açılacak programların kontenjan sayılarına ilişkin alınan kararların, iş gücü piyasasının ihtiyaçları ve istihdam imkanları dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Lise son sınıf düzeyinde üniversite giriş sınavına başvuran ve bir yükseköğretim programına yerleşen öğrenci oranının her geçen yıl düştüğüne işaret eden Yalçın, bu düşüşün nedenlerinin ayrıntılı olarak incelenmesi ve mevcut yükseköğretim kontenjanına ilişkin politikaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Yalçın, Türkiye yükseköğretimindeki öğrenci sayısında artış eğilimi olsa da bunun açık öğretimdeki büyümeden kaynaklandığının unutulmaması gerektiğini, yükseköğretim sisteminin daha nitelikli büyümesi ve artan yükseköğretim talebine cevap üretebilmesi için tercih edilebilir yüz yüze programların sayısının ve kapasitesinin artırılması gerektiğini söyledi.

Yükseköğretim kurumlarının yurt genelinde daha dengeli dağılmasına yönelik politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, toplam öğrenci sayılarının yükseköğretim kurumları arasında daha dengeli dağılımının sağlanması ve eğitim hizmetinin kalitesini artırıcı politikalar izlenmesi gerektiğine işaret etti.

Yalçın, doktora mezun sayısındaki artış eğiliminin önemli olduğunu ancak Türkiye'nin mevcut doktoralı öğretim elemanı ihtiyacı dikkate alındığında, bu sayının daha da artırılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Özellikle genç işsizliği azaltmaya ve genç istihdamını artırmaya yönelik etkin politikalar geliştirilmesinin önemine dikkati çeken Yalçın, Türkiye'nin öğretim üyesi açığının kapatılması için lisansüstü eğitimi destekleyen ulusal ve uluslararası programların kapasitelerinin artırılmasına ihtiyaç olduğunu aktardı.

Yalçın, hem bölünen üniversiteler hem de 2006 ve sonrasında kurulan üniversitelerin yatırım harcamaları ve ihtiyaçları da dikkate alınarak yükseköğretimin bütçe içerisindeki payının artırılmasını istedi.

Öte yandan yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede kapsamında dün alınan kararları da anımsatan Yalçın, bu süreçte kendilerine düşen görevin, Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığının önerileri doğrultusunda alınan kurallara uymak olduğunu kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...