YÖK Başkanı’na türban soruşturması

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, “Türban genelgesi” nedeniyle YÖK Başkanı Özcan hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.

YÖK Başkanı’na türban soruşturması

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan hakkında, ''başörtüsü'' konusunda İstanbul Üniversitesi'ne gönderilen yazıyla ''Anayasayı ihlal ve halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik'' suçunu işlediği iddiasıyla başlatılan soruşturmada verilen ''takipsizlik kararı'', Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı.        

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın verdiği kararda, şikayet konusu eylemin Özcan'ın YÖK başkanlığı göreviyle ilgili olduğu ifade edilerek, soruşturmanın 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun, YÖK Başkanı hakkındaki ceza soruşturma usulünü düzenleyen 53. maddesine göre yapılmadığı kaydedildi.        

Kararda, ''Verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar hukuktan yoksun olup, hukuka uygun olmadığı, usul ve yasalara da aykırı olduğundan itirazın kabulüyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmektedir'' denildi.        

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Ankara İl Sekreteri Osman Erbil, ''YÖK'ün başörtüsüne ilişkin olarak İÜ'ye gönderdiği yazı nedeniyle Anayasa'yı ihlal ettiği, görevini kötüye kullandığı ve halkı kanunlara uymamaya tahrik suçunu işlediği iddiasıyla'' Özcan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.        

Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin Tanrıöver, Özcan hakkında, ''Kovuşturma açılmasına yer olmadığına'' karar vermiş, Erbil ise bu karara Sincan Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz etmişti.

ÖZCAN'DAN FACEBOOK MESAJI
Prof. Dr. Özcan, sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta yayımladığı mesajında, Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kendisiyle ilgili bir soruşturma kararı aldığını öğrenmiş bulunduğunu belirtti.        

Kendisine ve Hukuk Müşavirliğine ulaşmış resmi bir kararın bulunmadığını ifade eden Özcan, şunları kaydetti:       

''Ancak medyadan takip ettiğim kadarıyla hakkımda bir soruşturma açılması talep edilmiş. Ben Yükseköğretim Kurulu Başkanıyım. Benim görevim, üniversite öğrencilerimizin en iyi ve eşit şartlarda ve öğretimlerini görmelerini sağlamaktır. Bu kapsamda öğrencilerimizin kendilerini 'özgür ve rahat' hissedecek şekilde derslere katılmalarını desteklemenin suç olarak görülmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yükseköğretim Kurulu 'statükoyu' değil 'değişimi' temsil etmeye devam edecektir. Bundan sonraki hukuki süreçte üzerime düşen ne ise onun gereğini yerine getireceğim.''

Sayfa Yükleniyor...