Avrupa'nın krizi ABD'ye uyarı mı?

Avrupa'da yayılan borç endişeleri, liderlerinin artan bütçe açıklarını kontrol altına alacak siyasi iradeyi oluşturmada başarısız olması halinde kendi kriziyle yüz yüze gelebilecek ABD için de uyarı sinyali olabilir.

Avrupa'nın krizi ABD'ye uyarı mı?

ABD Başkanı Barack Obama Yunanistan ve İspanya'nın piyasada güven tesis edecek reformları hayata geçirmeleri ve zor kararlar almaları konusunda ısrar ediyor. Obama ve danışmanları Avrupa'yı da finansal piyasaları sakinleştirmeleri yönünde cesur girişimlerde bulunmaları için uyarıyor.

Ancak Washington'un da kendi bütçe sorunları var. ABD'de 1930'lardaki Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en derin resesyon bütçe açığının 1.4 trilyon dolara, bir başka deyişle kabaca ekonominin büyüklüğünün yüzde 10'una ulaşmasıyla sonuçlandı.

Yaşlanan nüfusun devletin sağlık ve emeklilik harcamalarını artırmasıyla ABD'nin üzerindeki mali baskı da artacak.

Şimdilik yatırımcılar daha sorunlu diğer borçlananlardan kaçınarak ABD'nin borcunu umursamaz görünürken, yatırımcıların borçlanma hızının sürdürülemez olduğu sonucuna varmaları halinde ABD de kendisini Yunanistan, İspanya ve diğerlerini zora sokan türden bir kötü durumun içerisinde bulabilir.

Bir önceki başkan George W. Bush'un yönetiminde ekonomist olarak görev yapan Douglas Holtz-Eakin bu konudaki görüşünü, "Büyük mali sorunlarımız olduğunu biliyoruz. Birşeyler yapılması gerektiği yönünde artan bir farkındalık olduğunu düşünüyorum, ancak bunun bu yıl yapılması yönünde gerçek bir irade göremiyorum" şeklinde açıklıyor.

KONSENSÜS ZOR OLABİLİR
Washington'daki kutuplaşmış atmosferin açığın kontrol altına alınması için gereken güçlü girişim için Kongre'de konsensüsün sağlanmasını zorlaştıracağı gibi bir tehlike de bulunuyor.

Dünyanın en büyük ekonomisi statüsü ile doların geleneksel güvenli liman özelliğinden çıkar sağlayan ABD, Yunanistan'a kıyasla büyük bütçe açıklarını yönetebilecek daha geniş bir aralığa sahip.

Ancak borçlanma maliyetlerinin artması ve hükümetin ekonomik zayıflık anında harcamaları kısmak zorunda kalması halinde kabus senaryosu devreye girebilir.

Avrupa'daki borçlanma araçlarından ABD'nin kısa vadeli Hazine bonolarına kaçış şimdilik düşük faiz oranlarını koruyabilmesinde ABD'ye çıkar sağlıyor. Holtz-Eakin finansal piyasalardaki havanın aniden değişerek faiz oranlarında artışa öncülük edebileceğı uyarısında bulunuyor.

Uzun vadede potansiyel ciddi sorunlara yönelik endişeler yaygın olsa da bazı analistler Yunanistan gibi ülkelerin karşı karşıya bulunduğu sorunlarla Washington'da odak noktasına gelenler arasında farklılıklar olduğuna dikkati çekiyor.

Bütçe ve Politika Öncelikleri Merkezi'nin federal mali politika direktörü James Horney, "Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde harcamalarda büyük kısıntılara gidilmesi ekonomiyi canlandırma çabalarına zarar vereceğinden tavsiye edilebilir nitelikte değil. Kesinlikle daha fazla gelire ihtiyaç duyacağız ve kontrolü yeniden kazanmak için yüksek gelirlerle düşük harcamaların kombinasyonunu sağlamamız gerekecek" şeklinde konuşuyor.

Sayfa Yükleniyor...