Babacan'dan rekor cari açığa 'münferit' yorum

Başbakan Yardımcısı Babacan, rekor kıran cari açıkla ilgili olarak, ''Mart ayındaki bu sıçrama, münferit bir iki gelişmeyle alakalı, yoksa genel trendde bir bozulmayı ifade etmiyor'' dedi.

Babacan'dan rekor cari açığa 'münferit' yorum

Merkez Bankası'nın dün açıkladığı verilere göre, cari açık Mart ayında 9.7 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. İlk üç aydaki açık 22 milyar doları aştı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TV 8'de katıldığı programda cari açıkla ilgili gelişmeleri değerlerdirdi.

Babacan, Mart ayına ilişkin cari açığın ''beklenenden biraz yüksek'' çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

''Bunun en önemli sebebi; Türkiye'deki bazı uluslararası şirketlerin, Mart ayı sonu itibariyle elde ettikleri karın bir kısmını temettü olarak Türkiye dışına taşımaları oldu. Temettü de bir cari hareket.

Son Mart ayına bakacak olursanız doğrudan sermaye girişinde de önemli sıçrama var. Türkiye'de bir kaç tane büyük birleşme, satın alma meydana geldi. Bir bakıma cari açık, bir miktar beklenenin üzerinde, ağırlıklı olarak bir defalık mart ayı sonu itibariyle temettülerin yurtdışına transferiyle alakalı. Öte yandan da doğrudan sermaye girişinde de yine geçen aylara göre oldukça yüksek bir rakam açıklandı.

Mart ayındaki bu sıçrama münferit bir iki gelişmeyle alakalı, yoksa genel trendde bir bozulmayı ifade etmiyor. Yoksa biz baştan söyledik; 'bu seneki cari açığımız, 2010 yılına göre daha yüksek olacak' dedik.''

HER AY DÜZENLİ İZLENMELİ
Cari açığın her ay, düzenli izlenmesi gereken bir veri olduğuna vurgu yapan Babacan, istikrar ve güven ortamının önemli olduğunu, ''bundan sonra da gerektiğinde her türlü tedbiri alacaklarını'' kaydetti.

Babacan, cari açığın yapısı ve finansmanı hakkında bilgi verirken de, Türkiye'nin oluşan cari açıktan çok daha fazla dışardan finansman sağladığını, her ay döviz rezervlerinde artış meydana geldiğini belirterek, cari açığın bu yolla kapandığını kaydetti.

Türkiye'de tasarruf oranının düşük olduğunu, büyümek için yurtdışındaki tasarrufu Türkiye'ye çekmek gerektiğini anlatan Babacan, ''Büyümeyi sağlamak için bir miktar cari açık vereceğiz ama o cari açığı mümkün olduğunca sıhhatli , mümkün olduğunca daha fazla doğrudan yatırımla, daha vadeli türden sermaye akışlarıyla finanse edeceğiz'' dedi.

Bunların cari açığın kısa ve orta vadeli çözümü için geçerli olduğunu, uzun vadeli çözüm için yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Babacan, eğitim ve Ar-Ge yatırımlarının önemine vurgu yaptı. Bu noktada Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığın da cari açığı artıran en önemli faktörlerden biri olduğunu kaydeden Babacan, ''Türkiye'de mutlaka nükleer santrallerin devreye girmesi gerekiyor. Biz şu anda petrolümüzün hemen hemen tamamını, doğalgazımızın tamamını ithal ediyoruz, önemli ölçüde kömür ithalatı yapıyoruz. Sadece geçen sene enerji kalemlerine ödediğimiz miktar 37 milyar dolar'' dedi.

7 AY ÖNCE ASLINDA FRENE BASMAYA BAŞLADIK
Babacan, ithalattaki artışla ilgili bir soruya karşılık da ithalattaki artışta büyük ölçüde petrol fiyatlarındaki artışın etkili olduğunu kaydederek, varil bazında 10 dolarlık artışın cari açığı 4 milyar dolar yükselttiğini söyledi.

Özel sektörün makine teçhizat ithalatındaki artışın da belirleyici olduğunu dile getiren Babacan, son 1 yılda yatırımlarda büyük artış olduğunu, bu kalemden kaynaklanan artışta sıkıntı görmediklerini, tam tersine gelecek dönemin ihracatına altyapı oluştuğunu anlattı.

Türkiye'de güven ortamı bulunduğunu, bir bakıma güven ortamının yarattığı iyimserliğin de bu hareketlerde etkili olduğunu kaydeden Babacan, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarında yaptığı artışa işaret ederek, ''Ama biz geçen sene Kasım ayından itibaren, tam 7 ay önce aslında frene basmaya başladık. İyimserlik, güven ortamı güzeldir ama zamanında tedbirler almalıyız ki ileride olabilecek ekonomideki ısınmayı zamanlıca önleyebilelim'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...