Küresel salgın, arz ve talebi son derece değişken hale getirdi. Bir tıkla çok kısa bir süre içinde evimizin kapsına kadar gelen en basit ürünü bile sipariş veremez olduk. Çünkü yaşanan değişim, tedarik zincirinin uyum sağlayabileceğinden çok daha hızlıydı.
Ekim sonunda McKinsey tarafından yayımlanan "Koronavirüsün Küresel Ekonomik Duyarlılık Üzerindeki Etkisi" başlıklı araştırmada, küresel ekonomik büyümenin önündeki potansiyel riskleri sıralayan iş dünyası, en başa tedarik zincirindeki kırılmaları koydu.
İkinci sırada enflasyon yer alırken, pandemi kaynaklı riskler iki yıl sonra ilk kez zirveyi kaptırarak 3. sıraya düştü. Küresel tedarik zinciri pandemi sonrasında yeni normalini ararken, ülkemizin adı daha fazla anılmaya başladı.
Türkiye artık, coğrafi konumunun yanı sıra, kalite ve maliyet avantajıyla uluslararası piyasalarda yeni stratejik üs olarak gösteriliyor. Fitch Ratings'in son analizine göre Türkiye, özellikle Avrupa'da, tedarik zincirlerindeki değişimden en fazla kazanç elde edecek ülke konumunda yer alıyor.
AKILLI İŞLETMELER İHRACATTA ÖNE ÇIKIYOR
Ülkemizden 1,3 milyar nüfuslu ve 26 trilyon dolarlık GSYH’ye sahip Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) pazarlarına kısa sürede ve kolaylıkla ulaşılabildiğini söyleyen SAP Gold Partneri Felece'nin Genel Müdürü Oğuz Kaya, "Pandemi öncesinde pek çok şirket rekabet avantajı sağlamak amacıyla düşük maliyet sunan Uzakdoğulu tedarikçileri tercih ediyordu.
SAP Gold Partneri Felece'nin Genel Müdürü Oğuz Kaya
Bugün tedarik zincirinin gündeminde kalite, sürdürülebilirlik, güven, etik gibi bambaşka değerler yer alıyor. Bu değerleri ise ancak teknolojiye yatırım yaparak dijitalleşen yani akıllı işletmeye dönüşen kurumlar sağlayabiliyor.
Hedeflenen sonuçları daha hızlı ve daha az riskle başarmak için veri ve teknolojiyi verimli kullanan şirketleri, üyesi olduğumuz SAP ekosisteminde ‘akıllı işletme' olarak adlandırıyoruz. Akıllı işletmeler, yıkıcı iş modelleri yaratma ve kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara yanıt verme yetkinliğine sahip" dedi.
ÜRETİM ÜSSÜ OLMA KONUSUNDA DESTEK
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın üretim üssü olma hedefine ulaşmak için orta ve uzun vadeli güçlü gelişim stratejilerine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Oğuz Kaya, "CEO’ların 2022 öncelikleri arasında ilk 3 sırada dijitalleşme, büyüme ve verimlilik yer alıyor.
Dünya hızla dijital bir ekonomiye doğru ilerlerken, şirketlerin geride kaldığı takdirde ayakta kalması mümkün değil. 2 yıl öncesine kadar yatırım yapmak konusunda çekimser davranılan dijital dönüşüm, pandemiyle birlikte nasıl büyük bir zorunluluk olduğunu kanıtladı" diye konuştu.
Akıllı işletmeye dönüşmeyen şirketlerin verimli büyümenin önünü açamayacağını ifade eden Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Dijital öncelikli ekonomi, akıllı kurumsal kaynak planlama (ERP) çözümleri de dahil olmak üzere kurumsal uygulamaların kullanılma şeklini yeniden şekillendiriyor. Bulut tabanlı çözümlerden, yapay zeka ve makine öğrenmesine kadar, kurumsal iş uygulamaları dünyası da artık daha modüler, akıllı ve dijital. Tedarik zincirindeki kırılmayı ülkemiz için avantaja dönüştürmek istiyorsak, akıllı bir ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) olmazsa olmaz."
500'DEN FAZLA PROJE
Teknoloji, tecrübe, inovasyon ve kaliteyi birleştirip geleceğin iş modellerini günümüze taşıyoruz. Birbirini tamamlayan metodoloji ve çözümlerimiz, farklı alanlardaki uzmanlıklarını bir araya getiren 350’yi aşkın deneyimli proje ve danışmanlık ekibimiz, takip edilebilir ve yönetilebilir hizmet modellerimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına bütünsel bir yaklaşım sunuyoruz. Tüm paydaşları tek noktadan yöneterek bugüne kadar 500'den fazla projeyi canlıya aldık. Dünyada ve Türkiye’de alanlarında ilk ve en büyük projeleri hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz" dedi.
NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun
- Etiketler :
- Haberler -
- Teknoloji
- Ekonomi
- İhracat
- Advertorial
